25 Temmuz 2010 Pazar

Kısa Süre Diyet Yapmak


İLK 14 GÜNLÜK DİYET

1- ET VE MAMULLERİ: Hamuru un vs. içermeyen köfteler, şiş, kıyma, sucuk, salam, so­sisler vs. her şekilde pişirilebilir. Yağda, firında, ızgarada. Ancak patates vs. konulmadan ve so­ğansız olmalıdır.


2- KÜMES HAYVANLARI VE AV ET­LERİ: Tavuk, hindi, kaz, ördek etleri ve bunla­rın hamur vs. içermeyen mamulleri. Yine her şe­kilde pişirilebilir.

3- YUMURTALAR: Her şekli ile tereyağda, sucuklu, rafadan vs. unsuz, domates ve so­ğansız, yumurtanın her türlüsü yani bıldırcın, ör­dek vs. yenilebilir.

4- BALIKLAR: Her türlüsü, her şekli ile (kızartmalarda asla un olmayacak şekilde) ve özellikle balıklar bol yenmelidir. Balıklarda da­ima etlerin aksine yağlı olanları tercih edilmeli­dir. (Uskumru, lüfer vs. gibi) Bilindiği üzere ba­lıkların yağı şifadır ve hap olarak da satıldığını aklımızda tutalım.

5- YAĞLAR: Diyeti mizde her türlü sıvı yağ ve tereyağı ser­besttir. Ancak yağların hası zeytinyağı sızma ve naturel şekilde her yemekte daima kulla­nılmalıdır.

Küçük bir hatırlatma yapmak isterim. Meta­bolizmamız hayvanı yağları, fırsat verirsek enerji olarak tüketir, ancak sıvı yağlardan aynı zamanda kendisi için müphem olan TEMEL YAG asitlerini de üretir. Çok yüzeysel olarak bu yağlar damarları­mızda gezip temizlik yapar ve diğer katı yağları harekete geçirip birikmiş yağların yakılmalarını sağlar.

Eksiklikleri şişmanlık ve bir çok hastalığı beraberinde getirir. Bu temel yağ asidini 3 ayrı yağ asidinden kendisi yapar. Burada ayrıntısına girmeden, eğer bir insan günlük beslenmesinde ağırlıklı olarak zeytinyağı, biraz ayçiçek yağı ve bu arada çeşitli yeşilliklerden yiyorsa bu eksikliği gidermiş olur.

Ancak bir cinsi var ki çok az bu­lunmaktadır, onu sağlamanın en iyi yolu ise her gün mutlaka az bir miktar da olsa ceviz yemek tir. Bu aynı zamanda kalp sağlığını da korur. Ay­rıca zeytinyağı ve balık kolesterol düşmanı­dır. Bunu herkese tavsiye ederim.)

6-YEŞİL SALATA: Günde iki orta büyük­lükte tabakta bol zeytinyağlı, istenirse sirke ko­nabilir, ama limon ve soğansız olarak zevkle yenebilir. Özellikle marul, roka, maydanoz vs. tercih edilmeli, bir anlamda bunlar doğranıp yenmelidir.

7- BAHARATLAR: Karabiber, kimyon ve az miktar pul biber ve şeker içermediğinden emin olunan diğer baharatlar abartılmadan yene­bilir.

8- ZEYTİN VE PEYNİRLER: Zeytinler özellikle naturel siyah zeytin ve tam yağlı eritme ve diğer peynirler az olarak yenmelidir. Esasında sabahları et haşlama vs. daha çok tercih edilme­lidir.

Yukarıda sayılan ürünler serbestçe yenip birbirleri ile beraber çeşitli yemekler yapılabi­lir. Ancak burada adı verilmeyen başka hiçbir şey yenilemez ve yemeklere katılamaz. Diyet bu yönü ile çok katıdır. Örneğin domatese mi yasak, evet.

Bunların yasak olmalarının temel sebebi, içerdikleri şeker oranlarındandır. İlk başta vücut yağ yakmaya zorlanacağından çok dikkatli olunup şeker ihtiva eden gıdanın metabolizmaya girmemesi gerekir. Elbette bu geçici olarak bir süre içindir.

SERBEST İÇECEKLER

Çay ve kahve kesinlikle yasaktır. Her türlü alkol de keza öyle yasaktır. Bunun en baş sebebi içerdikleri kafeindir. Alkol ve kafeinler, pankreası uyarıcı etkiye sahiptir. Boş yere pankreası uyarıp insülin salgılanmasına sebep olurlar. Bu ise kan­da bulunan şekerin düşmesine, elbette konu­muzla ilgisi yönünden kandaki şekerin yağa çev­rilip stoklanmasına sebebiyet verirler.

Burada belirtmeden geçemeyeceğim. Ülke­mizdeki çay içme alışkanlığı, birçok yanlış sözde şifa bilgileri ile had safhadadır. Birçok insan çayın zayıflattığını, yağları erittiğini bile düşünür. Halbuki özellikle koyu çaylar burada anlattı­ğım gibi durduğu yerde insanı şişmanlatmak­tadır.

İsteyen kendini denesin, yemekten sonra çay içmesinler. Şişkinlikleri olmadığını göreceklerdir.

Yemekten sonra içilen çay ve kahvenin haz­mettirdiğine inanılır. Oysa insülin salgılanması olduğundan insan bir an açlık hissine kapılır, ya­ni bu olay hazımla ilgili değil insülin salgılanmasıdır ve elbette şişmanlama habercisidir. Çayda benim bildiğim tek faydalı şey, manganez mev­cuttur, ama bunu gerektiği kadar herşeyden sağ­lamaktayız.

Şahsen ben çayın başka bir yararını bulamadım. Herşeye rağmen apok tiryakiyim, bıraktım’ diyorsanız, şekersiz ve abdest suyu cinsinden çok açık ve az içebilirsiniz. Yine çok kahve seviyorsanız, şekersiz ve kahvesi çok az ka­tılmış, kafeinsiz kahve içebilirsiniz, tabii ki az miktarda.

Yine içecek konusu gelmişken söyleyelim; bazı diyetlerde yemekten önce çok su veya orta­sında çok su gibi bazı yanlışlıklar mevcuttur. Ne yemekten önce, ne ortası, ne de sonrası su iyi değildir. Çünkü mide asitleri seyreleceğinden hazım güçlüğü yaşanır. Bu nedenle yemek üstü­ne sıvılar çok az içilmeli, mide bir iki saat sonra yükü azaldığında ve tam bu sırada me­tabolizmanın ihtiyaç duyduğu sırada alınma­lıdır.

Deneyin, çok rahat edeceksiniz. Bu aynı zamanda abur cubur atıştırmaları da bertaraf edip su içilmesini sağlayacaktır. Bu arada diyeti bırakıp başka konulara da değiniyorum, ancak bunlar da diyetin sağlıklı uygulanması açısından elzemdir.

Sütte ve yoğurtta, ayranda yüksek oran­da karbonhidrat olduğundan bu bölümde onlar da yasaklar arasındadır.Kısaca hiç karbonhidrat yani şeker içerme­yen ıhlamur, ada çayı, kuşburnu gibi tabii bitki çayları içilebilir. Artık neyi severseniz.
Hiçbir meyve suyuna yer yoktur. Sadece su ve tabii aromasız maden sulan içilebilir.

Meyveye Yer Yok

Bu aşamada hiçbir meyve türüne de yer yoktur. Bilindiği üzere hepsi şeker ihtiva eder. Bir ay meyve yememekle hiçbir şey olmaz. İleri­de meyvenin ne zaman ve nasıl yeneceğini açık­layacağım, ancak yeri gelmişken belirteyim, top­lumumuzda yemek üstüne meyve ikramı adet ol­muştur. Bu son derece yanlış bir alışkanlıktır. Çünkü yemek üstüne yenen meyvelerin öz sular mide asitleri ile fermantasyona girerek mide asitlerini nötralize eder, yani gücünü yok eder.

Vücut, bir yandan fazla asit üretme gayretine gi­rer (ki bu zamanla sürekli hale gelip birçoğu­muzda olan asit şikayetlerini meydana çıkanr ve anti asit ilaçlarla dolaşırız), bir taraftan da dolu olan yiyecekleri eritemez. Sıcak ve küflü ortamda çürüyen meyveler yarar yerine zarar verir. Çilek ve benzeri birkaç meyve türü bunun istisnasıdır.

Bu arada buluğ çağına ermemiş çocuklar bu olayın dışındadır. Nasıl yeni doğan bebeklerde anne sütünü emmek için küçük dilleri vantuz gi­bi büyük olur, sonra küçülürse, baliğ oluncaya kadar insanların mideleri herşeyi birden hazme­debilir, ama sonra bu özelliği kaybolur. Bu nedenle meyveler, daima midenin içindekileri hazmettiğinden emin olduktan sonra, yani mide boşken yenmelidir. En fazla yemekten ya­rım saat önceye kadar meyve yenir, çünkü hazmı en ağır meyve dahi, mide boşken 25 dakikada hazmedilir.

Yine konu gelmişken belirtelim ki, salatala­rı da yemekten önce yemek gerekir. Birçok ül­kede bu böyle yerleşmiştir. Çünkü salatalarda kullanılan birçok malzeme meyvelerle aynı özel­likleri taşır. Örneğin domates, salatalık gibi. Ön­ce salata yenilip biraz dinlenip yemek yenildiğin­de görülecektir ki hiçbir ağırlık hissedilmeyecek ve salatadaki tüm vitaminlerin eksiksiz vücuda alınması sağlanacaktır. Biraz denemekle ne kay­bedersiniz?

Diyetimizde yemeklerde özellikle hazır sos­lar, mayonez, ketçap kullanılmayacaktır. Çünkü bunların içeriğinde şeker bulunmaktadır. Bu ne­denle serbest baharatlar kullanılmalıdır. Bu arada tuzla ilgili özel bir rahatsızlığınız yoksa, kısıtla­ma yoktur.

Diyetimizin en zor ilk 14 günü bu şekilde­dir. Yeme ölçüsü olarak bir kısıtlama yoktur. O günlerde kendini çok şişirmeden yemeyi bırak­mak esastır. Eğer bir iki saat sonra açlık duyulur­sa yine bir şeyler yenebilir.

Günlük öğün sınırlaması da yoktur. Ben ilk zamanlar sabahları reçelli, bol ekmekli kahvaltıla­ra alışık olduğumdan doymak bilmezdim. Sabah kahvaltıdan sonra yanımda salam, but, biftek ne bulursam gezdirir acıktıkça atıştınrdım. Bu siz­lerde de böyle olabilir ama çok kısa sürecektir. Metabolizma stoktaki yağları eritmeye başladı­ğında iştah kapanıyor ve hiçbir açlık hissetmiyor­sunuz. Günlük normal üç öğünü bile zor yiyor­sunuz.

Bu diyette daha hızlı kilo vermek için az ka­lori alındığında da vücutta sarkma vs. olmuyor, çünkü aldığımız yiyecekler protein yüklü oldu­ğundan kaslar sürekli besleniyor, sadece stok yağlar tüketiliyor.

Diyetimizin en zor yanı, sabah kahvaltı alış­kanlıklarımız. Ben şu an klasik kahvaltı etmiyo­rum. Akşam evde yapılan, diyetime uygun et haşlama, ızgara, balık ızgara, tavuk, hindi, yani ne varsa akşamdan ayırıyor ve sabah ısıtıp doya­sıya yiyorum.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web