25 Temmuz 2010 Pazar

Leğen Kasları

Leğen kasları — Dişide leğen bölgesinin bütün kasları cinsel uyartının değişik dönemlerine ve özellikle orgazm olayına katılır. Bu kasların cinsel olaylara hangi makanizmayla katkıda bulunduklarını anlatabilmek için burada başlıca 4 kas grubunu tanımlamakla yetineceğiz.
Rektumun ağzını (anus) meydana getiren ve onu dı­şa kapatan yuvarlak kasa rektum büzgeni (sfinkteri) adı verilir. Uretra ağzını kapatan kasa ise uretra sfinkteri denmektedir. Bu iki kasın orgasm sırasında ritmik olarak kasılmaları dışında bu anlamda, yani cinsel ilişkilere kat­kıda bulunmak yönünden önemi yoktur. Büyük abdestin ve idrarın çıkartılması sırasında kadın, istemli olarak bu kaslarını kullanabilir. Yani isterse bunları büzerek dış­kının ve idrarın dışarı çıkışını bir dereceye kadar engel­leyebilir. Oysa orgazm yaklaşırken artık bu kaslara is­temli olarak etki yapılamaz. O sırada kaslar istem dışı ve otomatik bir ritmle de kasılmaktadır.
İncelemekte olduğumuz 4 kas grubunun en önemlisi, daha önce vaginayı anlatırken değindiğimiz vagina ağzı çevresinde bir halka meydana getiren vulvanın daraltı­cı kasıdır. Bu kas cinsel uyartının başlangıcıyla birlikte kasılmaktadır. Bu kas demetini bazı kadınlar cinsel te­mas sırasında istemli olarak hareket ettirebilmektedir. Kadınların küçük bir kısmmdaysa bu kasılma istem dışı olmaktadır. Vulvanın daraltıcı kası bu özelliğiyle sanki erkeklik organını emmekte ve onu içine çekmektedir. Ka­sın bu ritmik gevşeme kasılma hareketi bütün cinsel te­mas boyunca suregelir ve erkeğin cinsel yönden doyumu­na katkıda bulunur. Evrimi daha ileri olan ırkların kadın­larında, bu kas faaliyetinin belirliliği azalmaktadır. Bazı anatomicilere göre, bizim uygarlığımızın kadınlarında bu kasın çalışması eskiye oranla gerileme göstermiştir.
Bu durum, yukarıda sözünü ettiğimiz ve adının da belirttiği gibi, özellikle rektumun iç parçasının kaldırıl­masını sağlayan anusun kaldırıcı kası için de geçerlidir. Ama, burada durum biraz değişiktir. Çünkü bu kasın kasılmasıyla yalnız rektum yükselmemekte, aynı zamanda vagina kanalı da pubis kemiğine doğru çekilmektedir. Hatta rektumun yükselmesi, bu kasın görevinin daha az önemli olan kısmıdır. Pubise doğru çekilen vagina böyle­likle daralmaktadır. Bazı kadınlarda bu kas da istemli olarak çahşabilirse de genellikle vulvanın daraltıcısı gibi otomatik bir şekilde hareket etmektedir.
Doğum hekimlerinin pek çoğu bu iki kas demetine büyük önem verir ve bu kasların istemli çalışmasını sağ­lamak için leğen ve karnın alt kısımlarında beden eğitimi hareketleri yapılmasını tavsiye eder. Sıklıkla çok yumu­şak olan leğenin kas yapısı böylelikle kuvvetlendirilmekte ve bu da onlara göre, doğumun daha az ağrılı ve kolay geçmesinde rol oynamaktadır. Bu organların fonksiyonu, belirli bir anlamı olan doğal bir olay olarak kabul edilmek­tedir. Gerçekten bu iki kas, başta vulvanın daraltıcısı ol­mak üzere, yapılan masajlar sonucu özellikle erkeğin cin­sel doyumunun, daha az olarak da kadınmkinin artmasına sebep olmaktadır. Çünkü, erkeklik organının tersine va-ginada, kadının cinsel duyumlarını arttırıcı duyusal sinir­ler yoktur. Ama, fiziksel olarak uyarılması artacağından erkeğin orgasm haline geçişi çabuklaşacak, bir başka deyimle cinsel temas süresi kısalacaktır. Oysa bu sü­re, kadının orgasma erişmesi için aşırı kısa bir zaman ola­caktır. Tersine, kas faaliyetinin azaltılması erkeğin orgazmını geciktireceğinden, kadının hesabına cinsel temas sü­resi uzamış olacaktır. Sonuç olarak kadının bu kasları ancak cinsel ilişkinin en sonuna doğru çalıştırması gere­kir. Bunun için de, yukarıda anlattığımız gibi, istemli ola­rak çalışmalarını sağlamak amacıyla daha önceden beden eğitimi hareketleri yaparak kuvvetlendirmesi zorunludur.
Cinsel temas sırasında vagina kanalının daralması, iç kısımlardan bızıra doğru ilerleyen ve orada karşılaşan iki soğancık tarafından da kolaylaştırılır. Bunlar 3 ile 4 santim uzunluğunda, 1 ile 1,5 santim genişliğinde ve 7 ile 8 milimetre kalınlığında iki kavernöz, yani kâtılaşan o-luşumdur. öteki kavernöz cisimler gibi duyarlı olup, cin­sel uyartılar sırasında kanla dolarak vagina ağzında çok yumuşak iki yastıkçık yaparlar.
Kadında, erkeklerdeki Cewper bezlerine uyan ve ay­nı fonksiyonları yerine getiren birtakım bezler bulunur. Vagina girişinin en önemli ve en büyük iki salgı bezine Bartholin bezleri adı verilir. Bunların boşaltıcı ağızları aşağı yukarı kızlık zarının küçük dudaklarla birleştiği yerde vagina ağzına açılır. Bezlerin kendisi daha ferinde yerleşmiştir. Her ne kadar boyutları bir merceğinki ka­dar ise de, elle dokunularak anlaşılmaları güçtür.
Cinsel uyartılar aynı zamanda vagina girişindeki ve çevresindeki bütün bu yağ ve ter bezlerinin salgılamasını da uyarır. Halk arasında çok kullanılan bir deyimle kadın «ıslanır.» Kadının gerçekten uyarıldığı andan, başlayarak vagina ağzını nemlendiren kıvamlı, akıcı ve yağımsı bir salgının iri damlaları büyük dudaklardan dışarı çıkar. Ucu katılaşma damlasıyla ıslanmış olsa bile erkeklik organı­nın normalde kuru olan vaginaya girmesi güçtür. Oysa bu bezler, salgıladıkları sıvıyla penisin girişini kolaylaştır­maktadır.
Sağlam bir kadında bu bezler yalnız cinsel uyarılma sırasında faaliyet gösterir. Buna karşılık, bazı hastalıklar da salgıları artmaktadır. Bartholin bezleri, belsoğukluğu ve bunun kötü sonuçlarını doğuran mikroplara yataklık yaptıkları için kötü bir ün kazanmıştır. Gerçekten mik­roplar bu iki beze ustaca sokulur, irinli iltihaplara sebep olarak buralarda kabartılar, şişmeler meydana getirir. iltihaplandığmda yumurta büyüklüğüne erişebilen Bartho-lin bezlerine rastlanır.
Vagina mukozasının kendisinde salgı bezi bulun­maz. Bununla birlikte, her zaman için bir parça sıvı va-ginadan süzülmektedir. Bu sıvıda glikoz vardır. Gene sağlam bir kadının vaginasmda, belirli bir hastalık mey­dana getirmeyen mikroplar bulunmaktadır. îşte bu mik­roplar glikozun laktik aside dönüşmesini sağlar. Laktik asit vagina içinde çok önemli bir rol oynamaktadır. Çünkü amacı, vaginaya dışarıdan giren zararlı mikropla­rın büyük bir kısmını zararsız hale sokmaktır.
Spermatozoidlerin aside duyarlı oldukları bilinir. Oy­sa asidi çok az bir ortamda hareketleri artar. Buna kargı­lık, asit miktarının arttığı oranda spermatozoidlerin can­lılıkları da azalmaktadır. Döllenmenin sağlanması ve en­gellenmemesi için tabiatın aldığı sonsuz tedbirler burada da kendini gösterir. Döllenmenin mümkün olduğu günler­de, yumurtacık tubalar içinde rahme doğru yol alırken vagina sıvısının asitliği de azalır. Bütün bu çabalar sper­matozoidlerin en iyi dölleme yeteneğini kazanabilmesi için kadın organizması tarafından gösterilmektedir. Ayrı­ca tohum sıvısı da, alkali gibi etki gösterip laktik asidi nötr hale getirmekle bu olaya katkıda bulunur.
Vajina mukozasının aşırı derecede ıslanması, erkek­lik organıyla vajina çeperi arasındaki sürtünmenin şid­detini azaltır. Yani erkek ve kadının orgasmı gecikebilir ya da tam olarak önlenebilir. Bu durumda, cinsel temas­ta bozulma tehlikesi ortaya çıkmaktadır. Gerçek bir has­talık hali söz konusu olmasa bile, yalnızca böyle bir güç­lük, kadının ilk fırsatta bir kadın hastalıkları hekimine başvurması zorunluğunu ortaya koymaktadır.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web