28 Ağustos 2008 Perşembe

KISIRLIĞA SOĞAN VE SARMISAK DOPİNGİ

Kısırlık herkesin korkulu rüyası olmaktan çıktı.Çağımız teknolojisiyle bunu aşmak artık çok kolay.Modern tıbbın yanında alternatif tıpta bu konuda oldukça başarılı sonuçlar elde ediyor. Kısırlık tedavisinde soğan, sarmısak ve kırkkilit otu kullanılıyor. Bu bitkiler, sperm sayısının artmasını sağlıyor. Herbalist Selçuk Kaya, bitkisel karışımların sperm sayısının artmasına, yumurtalıkların çalışmasına yardımcı olduğunu söyledi. Berlin Üniversitesi'yle diyalog halinde çalıştığını bildiren Kaya, en büyük ilaçlarının ‘‘soğan, sarmısak ve kırkkilit otu’’ olduğunu belirtti.
Özellikle tüpleri tıkalı olan birçok kadın, karışımların sayesinde en fazla 1 yıl içinde hamile kaldı. Bitkisel karışımlar, sperm sayısını artırmakta, spermleri güçlendirmede, yumurtalıkların çalışmasında, spermin rahimde tutunamadığı durumlarda, kist ve miyom olaylarında da yararlı oluyor. Tıkalı tüpleri açmaktaki başarı oranı ise yüzde 95'lere çıkıyor. İnsanlar tüp bebek merkezlerine 5000-10.000 dolar para veriyorlar. Bu paralara yazık günah. Çünkü çok pratik çözümlerle bu işin içinden çıkılabilir. Şu an TÜBİTAK bizi destekliyor. Ayrıca Berlin Üniversitesi ve Berlin Humboldt Üniversitesi'nden profesörlerle de diyalog halindeyiz. Yaptığımız özel kısırlık macunu, Suudi Arabistan'da, Mısır'da bile satılıyor dedi.
Tamamen bitkisel karışımlar, bitkisel özler, özellikle bitkisel yağlar kullanıyorum. En büyük ilacım soğan ve sarmısak. Özellikle de Adapazarı soğanı çok yararlı. Çünkü Adapazarı soğanı özellikle spermleri güçlendiriyor. Ancak bunları ilaç şeklinde kullanmayı bilmek lazım. Bir de yöresel farklılıklar var. Soğan, sarmısak, kısırlığın her tipine uygun değil. Tüpleri tıkalı olan kadınlara soğan ve sarmısak tavsiye etmiyorum mesela. Bu kadınlara zararı dokunabilir. Ancak meni veya sperm sorununa karşı iyi geliyor.
Kaynak:Tempo

SAÇ DÖKÜLMESİNE İYİ GELEN KARIŞIM

Saç bakımı için ve saç dökülmesini etkileyen bitki varmıdır? Prof Dr.Ahmet Maranki'ye göre saç dökülmesine iyi gelen sarımsak yağı ve çam yağıdır.Badem yağı, havuç yağı, ve buğday yağı(yumuşatıcı)ile karıştırılıp, her gece yatmadan önce bu karışımı masaj yaparak saça yediriyorsunuz.Bir bone ile saçı kapatıp gece boyu bu karışımla yatabilirsiniz.Devamlı uygulandığında 3 ay içerisinde saçın çıktığı gözlenmiştir

AHMET MARANKİDEN REFLÜ VE MİDE YANMASINA BİTKİSEL ÇÖZÜM

Prof.Dr.Ahmet Maranki'den mide yanması ve reflü için bitkisel çözüm;
Çiğden patates ve beyaz lahanın suyunu sıkarak içilmelidir.Her sabah 1 bardakla başlanmalı daha sonra 1,5 ve 2 bardağa kadar çıkarılabilir ve tam 20 gün boyunca uygulanmalıdır.Yan etkisi bulunmamaktadır ve denenmiştir.

DOĞAL YOLLARDAN SARI SAÇA SAHİP OLMAK

Doğal saç renginden sıkılan çoğu insanın tercihidir sarı saça sahip olmak.Boya ile saçı sarıya çevirmek bir yana,papatya suyu ile açmak,güneşte beklemek gibi yöntemlerin dışında başka bir pratik yöntem daha var. Soğanın dış kabuğunu soyuyoruz ve 20-30 dakika kaynatıyoruz.Soğuduktan sonra içine bir kapak gliserin damlatıyoruz.Bu karışımla duş alır gibi saçlarınızı yıkıyorsunuz.(Ama şampuan sürmeyin)
Daha sonra bir havlu yardımıyla saçın nemini aldıktan sonra o şekilde yatın(yastığınıza havlu koyun,rengi yastığınıza çıkabilir)ertesi gün şampuanla yıkayabilirsiniz

27 Ağustos 2008 Çarşamba

ORUÇLUYKEN AĞIZ KOKUSUNA ÇÖZÜMLER

Ramazanda en çok şikayet edilen ağız kokusudur. Bu dertten oruçluyken nasıl kurtulabiliriz?
Gün boyunca aç kalındığı için oruç tutarken ağız kokusu, hem kişiyi hem de çevresini rahatsız edici boyuta ulaşır. Ancak sorun çözümsüz değil. Çünkü sanıldığının aksine oruçluyken de ağız temizliği yapabilirsiniz; ağız spreyi kullanmak, ağız gargarası yapmak ve diş fırçalamak orucu bozmuyor. Tabii ki yutmamak şartıyla!...
Ağız kokusu, yalnızca diş çürüklerinden meydana gelmez. En büyük sebebi diş eti iltihabıdır. Ayrıca protezler de ağız kokusu yapabilir. Diğer taraftan bronşlar ve mideyle ilgili kokular da meydana gelebilir.
Bilhassa, daha önce yediğimiz gıdalar ve midenin boş olması, koku olasılığını artırır.
Geniz eti akıntıları da koku yapabilir.
Ağız bakımı özellikle sahurda yeterince iyi yapılmadığında koku daha da artabilir.
Ağız spreyleri oruçluyken de rahatlıkla kullanılabilir, kokuyu gideren ağız gargaraları ise yutmamak kaydıyla gün içinde birkaç kez tekrarlanabilir. Ayrıca tükürük salgısını arttırıcı tedbirler bu kokuyu baskılar. Ramazandan önce de kişiler diş bakımı yaptırırsa böyle bir sorunla karşılaşmaz.
Yemekten sonraki 30-40 dakika içinde bakteriler dişte çürüme yapmaya başladığından sahurda mutlaka dişler fırçalanmalı.
Ancak unutulması halinde gün içerisinde de fırçalanabilir. Oruçluyken diş fırçalamanın aslında hiçbir mahsuru olmadığı, din adamları tarafından da defalarca onaylandı. Diş fırçalamak vücudu besleyen bir durum olmadığı için oruçluyken de diş macununu yutmamak kaydıyla diş fırçalamanın bir mahsuru yok. Diş macunu da, ağız suyu da oruçluyken rahatlıkla kullanılabilir. Banyo yapmanın nasıl oruç için bir mahsuru yoksa, diş fırçalamak da aynı mantığı taşıyor.
AĞZINIZI SU İLE ÇALKALAYIN
Özellikle iftarda ve sahurda yenilen yemeklerden sonra ağızdaki asit-baz dengesi tamamen bozulur, asit oranı artar. Dolayısıyla, bakteri çoğalması için uygun ortam olur. Yemek yenildikten sonra hemen yatıldığı için ağız içi harareti artar, daha çok bakteri üreyebilir. Bunun için de gün içerisinde ağız su ile çalkalanabilir.
TUZLU SUYLA GARGARA YAPIN
Ramazanda ağız ve diş temizliğine dikkat edilmezse, diş çürükleri artar. Bu sebeptendir ki; iftardan ve sahurdan sonra dişlerin daha özenle fırçalanması gerekir. Bir ay boyunca dil altı ve diş eti bölgelerinin iyice temizlenmesini, antiseptik gargaraların kullanılmasını özellikle öneriyoruz. En basiti; tuzlu suyla gargara yapmaktır, daha etkili olan antibakteriyel gargara ya da ağız spreyi gibi ürünler de kullanılabilir.

CİLT TESTİ NASIL YAPILIR?

Cilt tipini bilmeniz, doğru bir cilt bakımı yapmanız için son derece önemlidir.Çok basit bir test ile cildinizin tipini tespit etmeniz mümkün.Bunun için ihtiyacınız olan şey ince ve emici bir kağıttan hazırlayacağınız 2-3 cm eninde ve 5-6 cm boyundaki şeritler.
* Yüzünüzü ılık su ve yumuşak bir sabun ile bastırmadan ve zorlamadan yıkayınız ve bol su ile çalkalayınız. Cildinizi kurulayın ancak herhangi bir krem, losyon veya kozmetik sürmeyin. Cildinizi yıkamak ile, cilt üzerindeki örtüyü kaldırmış oldunuz. Sağlıklı bir cilt bu örtüyü 1 saat içinde yeniden oluşturur.
* Hazırlamış olduğunuz kağıt şeritlere ALIN, BURUN, ÇENE ve YANAK yazınız
* Hazırladığınız kağıt şeritleri, üzerlerinde yazan yerlere göre alın, burun, çene ve yanak bölgelerine yapıştıracak gibi sıra ile tatbik edin ve 15-20 saniye bekleyin.
Değerlendirme:
* Yağlı Cilt: Kağıt şeritler alın, burun, çene ve iç yanak bölgelerine yapışır ve meydana gelen yağ lekesi büyüktür.
* Kuru Cilt: Kağıt şeritler hiç bir yere yapışmaz ve burun bölgesi dışındaki kağıtlarda yağ lekesi oluşmaz.
* Karma Cilt: Kağıt şeritler alın, burun, çene bölgelerinde büyük yağ lekelerine sahip iken diğer bölgelerde kuru kalır.
Yaşlara göre nasıl bir cilt bakımı önerirsiniz ?
CEVAP: Yaşlara göre cilt 4 dönemde incelenebilir. Bebeklik, ergenlik, erişkin dönem, ileri dönem. Ergenlik döneminde, seks hormonlarının etkisiyle yağ bezeleri büyüyerek, yağ salgısı artar ve böylelikle cilt yağlı bir içerik kazanır. Komedon ve sivilcelerin oluşmasını önlemek için içerisinde düşük oranda meyve asitleri içeren kremler ve peelingler uygulanabilir. Ve bunlara ek olarak nemlendiriciler önemlidir. Erişkin dönemde ise, cilt elastikiyetini kaybedip kurumaya başladığı için cildin nem oranını düzenleyen C Vitamini ve protein içeren ürünlerin kullanılması gerekmektedir. İleri yaş dönemlerinde, cilt yağ salgısını kaybetmiş, yenilenme özelliğini yitirmiş ve nem oranı çok düşük seviyelere geldiği için içerisinde, C Vitamini bulunan kremlerin yanında kolajen, keratin, hidrolize proteinler, elastinler ve mukopolisakkaritler içeren ürünler eklenmesi gerekir. Tüm bu cilt tiplerinde mutlaka güneş korumu faktörü içeren güneşten koruyucu ürünlerin kullanılması çok önemlidir.
Cilt bakımında c vitamininin önemi nedir ?
CEVAP: C Vitamini vücutta oluşan serbestradikal hasarını önlemekle antioksidan özelliği ile öne çıkar. Cildin destek dokusunu oluşturan konnektif bağ dokuyu oluşturan kolajenin sentezinde çok önemli bir yeri vardır.
Beyaz kan hücrelerini güçlendirerek immün fonksiyonunu destekler. Sinir sistemi için gereklidir. Yağ metabolizmasında hücre enerjisi için yağlar okside etme fonksiyonunu destekler. Tüm bu özellikler dışında cildin nemli, sıkı ve daha genç görünmesi için C Vitaminine ihtiyacı vardır. C Vitamini içeren kremler kullananlarda cildin üst tabakası nemli ve kalın olduğu için güneşin ultraviole etkilerinden daha az zarar görürler.

PROF.DR.AHMET MALANKİ'DEN ZAYIFLAMA ÇAYI

Dr.Ahmet Marankinin pek çok konuda önerisi olduğu gibi zayıflamaya yönelik bitki çayı konusunda da önerileri bulunmakta.İşte bunlardan bir tanesinin tarifi
30 gr. arpa
30 gr.mısır püskülü ve
30 gr. ayrık kökü
Bu malzemelerin hazırlanışı: Bu malzemeleri 5 su bardağı suda tam 15 dakika kaynatın ve soğuduktan sonra süzün.Bu karışımı şekersiz tüketebilirsiniz yada bal ile tatlandırabilirsiniz.Tüketimi günlüktür.

26 Ağustos 2008 Salı

Basur ve Cibana Karsi Incir



İncir içerdiği yüksek orandaki kalsiyum ve fosforla kemik ve dişlerin sağlıklı oluşumu garantiliyor.

Ayrıca kurutulmuş incir yapraklarıyla hazırlanan dekoksiyon, hemoroit (basur) ve çıbanlara karşı etkilidir. Uzmanlar süt içemeyen kişilerin incir yemeleri öğütlüyor.

Ramazan'da Saglikli Beslenme Onerileri



İftar vakti geldiğinde aniden ağır yemeklere yönelmek, sahura kalkmadan oruç tutmak, bayramın ilk gününde birden aşırı yemek yemek gibi beslenme hataları ramazan ayında ve bayramda size zor anlar yaşatabilir.

Memorial Hastanesi Gastroenteroloji Bölümü’nden Uz. Dr. Duygu İbrişim, ramazan ve bayram süresince mide sağlığınızı korumak için yapılması gerekenler hakkında bilgi verdi.

Oruç tutarken sık karşılaşılan problemler, iftarda ve sahurda birden, aşırı miktarda yemek yenilmesi ve buna bağlı sindirim sorunlarıdır. Uzun süreli açlık, sıvı kaybı, tansiyon ve kan şekerinde düşüklüğe bağlı olarak yorgunluğa neden olabilir. Midede ağrı, yanma ve kabızlık bu dönemde en sık yaşanan şikayetlerdir.

ARA VEREREK YEMEK YİYİN
Yemeğe bir bardak su ve bir kase çorba ile başlamak en iyi yöntemdir. Sulu yumuşak gıdalar oruç sonrası sıvı ihtiyacını karşılar ve mideyi rahatlatır. Çorbadan sonra yemeğe birkaç dakika ara vermek açlık ve yorgunluk duygusunu azaltır. O zaman da her şeyden hızlıca ve bol miktarda yeme isteğini baskılamak kolay olacaktır.

İFTAR SOFRASI ÇOK ÇEŞİTLİ OLMASIN
Çorba sonrasında etli veya zeytinyağlı bir sebze yemeği ya da haşlama, buğulama veya ızgara et (kırmızı et, beyaz et veya balık) yanında haşlama sebzeler yenilebilir. Ekmek çok fazla miktarda olmadıkça hem doyurucu hem de hazmı kolaylaştırıcıdır. Makarna, pilav ve hamur işlerini az miktarda tüketin ve her iftarda masada bulundurmayın. Kompostolar, mevsim salataları, yoğurt, ayran ve cacık iftar sofralarının çok sağlıklı tamamlayıcılarıdır. Yemeklerin yavaş yenmesi ve iyi çiğnenmesi hem doymanızı kolaylaştırır, hem de sonrasında midede dolgunluk, ağrı, şişkinlik sorunlarını önler.

YEMEK PLANINI TOKKEN YAPIN
İftar alışverişini günün sonunda iyice aç olduğunuz bir zamanda yapmayın. Bu, her şeye daha çok özenmenize ve iştahınızın iyice açılmasına neden olur. Bir sonraki günün yemek planını bugünkü iftardan sonra yani karnınız tokken yapın.

İFTARLA SAHUR ARASI ÖZGÜRLÜĞÜNÜZÜ İLAN ETMEYİN
Akşam atıştırmalarında sütlü ve meyveli tatlılar, taze meyveler veya kuru meyveler ile birlikte az miktarda kuru yemiş, hem besleyici hem de yağlı hamur işlerine göre çok daha hafiftir. Bu dönemde sık sık su içmeyi unutmayın.
Yatmadan önceki son iki saat bir şey yemeyin. Böylece mideniz biraz boşalır, gece reflü ve sindirim sıkıntıları yaşamazsınız.

İFTARDAN SONRA YARIM SAAT YÜRÜYÜN
Yemekten iki saat sonra zamanınız ve hava koşulları uygunsa yarım saatlik bir yürüyüş daha zinde ve enerjik hissetmenizi sağlar. İftarın ağırlığını ve beyninizdeki yemek yeme dürtüsünü üzerinizden alır.

SAHURA KALKMAYI İHMAL ETMEYİN
Gece bolca yiyip yatmak ve sahura kalkmadan oruç tutmak sık yapılan bir hatadır. Yatmadan hemen önce aldığınız gıdalar sizin için kolayca alınacak kilolar demektir. Ayrıca sağlıksız bir uyku, reflü, midede yanma, ağrı, hazımsızlık, gaz yakınmalarını da beraberinde getirir. Dahası gün içinde sizi idame edecek desteği de sağlamaz.

SAHURDA SAĞLIKLI BİR KAHVALTI YAPIN
Ekmek, peynir, taze yeşillikler, haşlanmış yumurta (haftada iki gün), reçel, bal veya pekmez ile yapılan kahvaltı yeni gün için sağlıklı bir enerji verir ve acıkmanızı geciktirir. Sahurda su, süt, açık çay veya ıhlamur olarak bol sıvı almaya çalışın.

SUSUZ KALMAYIN
Vücudun susuz kalması ramazan ayında bağırsaklarında tembelleşmesine neden olur. İftar ve sahurda sulu yumuşak gıdaların ve suyun bol tüketilmesi, yeterli sebze meyve yenilmesi ve ağır yiyeceklerden kaçınılması bağırsak sorununu en aza indirecektir.


BAYRAMDA YEMEKLERE DİKKAT

Oruç sonrası normal beslenme alışkanlığına geçiş başlangıçta yadırganabilir. Bu da bazen düzensiz bazen de aşırı yemek yemeye neden olur. Bayram ikramlarının çoğunlukla şeker, karbonhidrat ve yağ içeriği yüksek olan tatlı ve hamur işleri olduğu düşünülürse dengeli beslenme daha da zorlaşabilir. Sindirim sistemi sorunlarının bayramlarda daha sıklaştığı unutulmamalıdır. Bir diğer sıkıntı da bayram ertesi farkına varacağınız fazla kilolardır!

Sabah Kahvaltısı Alışkanlığına Geri Dönülmeli
Sağlıklı bir sabah kahvaltısı en değerli öğündür. Oruç günlerinden kalan alışkanlıkla sabah kahvaltısını atlamayın. Böylelikle yeni güne daha canlı başlarsınız ve daha geç bir saatte daha çok miktarda yemek istemezsiniz. Bayramda öğünlerinizin düzenli olmasına dikkat edin, ama porsiyonlarınız çok büyük olmasın.

Bayram Gezmelerine Dikkat
Bayram lezzetlerinin tadına bakmak hakkınız. Ancak bir gün içerisinde yiyeceğiniz miktarı sınırlamak gerekir. Özellikle arka arkaya yapılan bayram ziyaretlerinde sunulan her şeyi bitirmek zorunda hissetmeyin. Çay, kahve, konsantre ve gazlı içecekleri de ölçülü tüketmek gerekir. Bol su içmeyi ihmal etmeyin.

Bayramda Dinlenin
Oruç yorgunluğunu üzerinizden atmak için bayramda bol bol dinlenin. Bayram hazırlıklarında aşırıya kaçarak kendinizi hırpalamayın. Zinde ve güler yüzlü bir ev sahibi en iyi ikramdır.

Asiri Spor Kadinlari Kisirlastiriyor



Uzmanlar, kadınların uyguladıkları ağır sporla bünyelerindeki yağ oranını tükenmeye yakın hale getirdikleri için hamile kalmakta zorlandıklarını belirtti.

Hacettepe Üniversitesi Tıp Fakültesi Kadın Hastalıkları ve Doğum Anabilim Dalı Öğretim Üyesi Prof. Dr. Hakan Yaralı, kadınları spor yaparken aşırıya kaçmamaları konusunda uyardı. Yaralı, hamilelere egzersiz olarak sadece yüzmeyi önerdi.

Suya Baliklama Atlama Felce Neden Oluyor



Sığ suya balıklama atlama boyun kırıklarına neden olmakta. Omuriliğin hemen yakınında solunum merkezi bulunuyor. Kırılmaya bağlı omuriliğin birden şişmesi solunum merkezini etkiliyor ve boğulma meydana geliyor. Eğer, kişiyi sudan çıkaracak birisi yoksa boyun kırılması sonucu sığ suda boğularak ölüyor. Sığ suya balıklama atlayan kişi boğulmaktan kurtulsa bile, omurilik kırıklarından dolayı boyundan aşağısı felç oluyor. Her iki durumda da sonuç, trajedi.

Sığ suya atlama vakaları:

1) Çoğunlukla 15-25 yaş arası erkeklerde görülüyor. (Maalesef bu yaş grubu gençler sığ suya balıklama atlamayı önemli bir güç gösterisi olarak görüyorlar.)

2) Gece saat 01.00 da özellikle turistik tesislerde konaklayan tatilcilerin alkol aldıktan sonra ya da öğleden sonra 13.00 da serinleme amaçlı kontrolsüz bir şekilde sığ suya veya havuza atlamaları sonucu gerçekleşiyor.

3) Yanlış ilkyardım uygulamaları sonucu kazazedeler ya felç oluyorlar ya da ölüyorlar.

4) Sığ suya balıklama atlayanların %30’u kısmi veya tam felç oluyor.

Sığ suya atlama vakalarında uygulanması gereken ilkyardım yöntemi ise;

Kazazede 3-4 kişi tarafından taşınmalı. Taşınma sırasında boyun, sırt ve bel omurları hiç bükülmemeli, sağa-sola çevrilmeden yatırılmalı. Normal boğulma vakalarına uygulanan ‘su çıkarma’ yöntemi, sığ su vakalarına uygulanmaz. İlkyardımda önce kişinin ağzı açılır, ağzı tıkayan yosun parçası gibi bir şey varsa çıkarılır. Yaralanmada omurgada ‘gizli’ kırıklar meydana gelebiliyor. Bu nedenle yaralıların mutlaka omurgasında kırık varmış gibi davranılmalı. Boyun omurları kırıldığı halde, omuriliği zedelenmeyen şanslı kişilerin beyin ve omurilik cerrahisi yapılan merkezlere doğru taşınması hayati önem taşımaktadır.

Sığ suya balıklama atlama sonucu boynu kırılarak boğulan kişilere, normal boğulma vakalarındaki ilkyardım yöntemi olan baş aşağı çevrime, silkelenerek su çıkartma asla ve asla uygulanmamalıdır. Çünkü, omurga kırığı oluşmuş ve hala omurilik kesilmemişse, bu silkelenmeden sonra kesiliyor ve kişi felce mahkûm ediliyor.

25 Ağustos 2008 Pazartesi

TERE NEYE İYİ GELİR ?

Tere deyip geçmeyin..O kadar faydalı bir besinki,araştırmalara göre; terede bir çeşit penisilin var. Bu da ağız ve bağırsak bakterilerinin üremesine engel oluyor. Tere düzenli olarak kullanıldığında, ciltte kızarıklıkların oluşmasını engelliyor. Böbrek rahatsızlıklarına iyi geliyor ve idrar söktürüyor. Ayrıca, iştah açıyor ve hazmı kolaylaştırıyor. Bronşları temizleyen ve öksürük söktürücü etkisi olan tere, soğuk algınlığının çabuk geçmesine de yardımcı oluyor.

24 Ağustos 2008 Pazar

HERBALİST PERVİN BULGAK

Herbalist Pervin Bulgak'dan evde kendiniz yapabilecağiniz pratik meyve maskeleri
Çilek:Canlandırıcı etkisi vardır, kuru ciltlere önerilir. Ancak gerici etkisi nedeniyle 10 dakikadan fazla ciltte tutulmamalıdır. 4 çileği ezerek 1 çorba kayığı nemlendirici kremle karıştırın. Bütün yüze ince bir tabaka halinde sürün ve 5 dakika bekletin. Ayda 2 kez uygulamak yeterlidir.
Elma:Özellikle karma ciltlere öneriliyor, zira yüzün yağlı olmayan bölgelerini kurutmaz. 1 kahve kaşığı elmanın içini iyice ezerek, 2 kahve kaşığı nemlendirici kremle karıştırın ve 20 dakika yüzünüzde bırakın. Haftada 2 kez uygulayın.
Limon:Yağlıya yakın normal ve problemli ciltler içindir. Portakal maskesi gibi hazırlanır. Ancak yüzünüzde 5 dakika bekletin ve problemler düzelinceye kadar haftada 2 kez uygulayın.
Salatalık:Sıkıştırıcı ve ferahlatıcıdır. Yağlıya yakın ciltler için idealdir. Salatalığın çekirdeksiz bölümünden 1 kahve kaşığı alıp ezdikten sonra, 2 kahve kaşığı nemlendiriciyle karıştırın. 10 dakika yüzünüzde bekletin. Bu maskeyi ayda sadece 2 kez uygulayın.
Kayısı: Üç tutam defne yaprağı, bir tutam tarçın kayısı suyunda pişirilir. Bir adet yumurta ve yarım fincan süt karıştırılarak krem haline getirilir.Etkisi: Yüzdeki sivilceleri gidermek ve tene tazelik kazandırır. Saça uygulandığında dökülmeyi durdurur ve saçın geç ağarmasını sağlar.
kaynak:pervinbulgak.com

22 Ağustos 2008 Cuma

EN BESLEYİCİ BEŞ MEYVE

EN Besleyici 5 Meyvenin Hangileri olduğunu Biliyormusunuz
Karpuz

Tam bir C vitamini deposudur. Ayrıca karotenoid (beta-karotenin de üyesi olduğu, bitki ve hayvanlarda bulunan yeşil ve sarı pigmentler ki hastalıklara karşı etkili oldukları biliniyor.) ve yüksek miktarda lif içeren karpuzun kalorisi de düşüktür.
Kayısı:
Zengin bir beta-karoten kaynağıdır. Bol miktarda potasyum, lif ve bir miktar da C vitamini içerir. Kuru kayısıda C vitamini bulunmaz, ancak iyi bir demir kaynağıdır.
Portakal

C vitamini ve folat içerir. Aynı zamanda, sadece suyunu içmek yerine, meyveyi de yerseniz, içinde bulunan liften de faydalanmış olursunuz.
Greyfurt
Gene bolca C vitamini, karotenoid, kolesterol düşüren cinsten lif, pektin (bazı ham meyvalarda bulunan jelatinli bir madde) ve pek çok fitokemikal vardır.
Papaya
Bizim pek tanımadığımız tropikal bir meyve olan papaya da yüksek miktarda C vitamini, karotenoid, lif ve potasyum içeri
Kaynak:netten

BİRAMAYASI MUCİZESİ

Dogadan armagan saglik iksiri maya,Ekmek,tatli,börek gibi hamur islerini,kabartmak icin kullandıgımız mayanin essiz bir saglik iksiri oldugunu biliyor muydunuz?
Ekmek, hamurisi ve tatlilara düskün bir toplum oldugumuzdan maya,hemen her evin mutfağında sık sık kullanılıyor.Mayayı belki sadece bir hamur kabartıcı olarak düsündünüz bugüne kadar.Oysa o doganin bizlere bir armağanı saglıgımız icin essiz bir nimet.Maya yüzde 50 oraninda protein,B grubu vitaminler, demir, krom, magnezyum,fosfor, cinko ve selenyum gibi mineraller iceriyor.
Japon ve Amerikali arastirmacilarin yaptiklari uzun calismalar sonucunda mayanin icindeki genlerin insan genlerine cok benzedigi kanıtlandı.
Bu onemli bulus sayesinde cok yakında insan DNA'sinin daha iyi tanınacağı ve
bugün caresi olmayan pek cok hastalığın önceden teshis edilip önlenebileceği
tahmin ediliyor.
Mayanın sağlık ve güzelliğimize katkılarını keşfederek ona hakkettigi değeri veren
gelişmiş ülkeler, bu cok değerli besini sadece bir katki maddesi olarak degil, tabletler halinde ilaç olarak da piyasaya sunuyor.
Uzmanlar mayayı sadece hamur islerinde katkı maddesi olarak düsünmemek gerektiğini belirtiyor, normal günlerde de tüketilmesini öneriyorlar.
örneğin kahvaltı ya da ikindi öğünlerinde ılık süte ilave edilerek içilebilir.Öğle ya da akşam öğünlerinde salata veya mezelere eklenerek yenilebilir.
Hatta meyve sularına karıstırılabılır.Ancak maya, kek, börek ve tatlı hamurlarını
kabartmak için kullanılan kabartma tozu ile karıstırılmamalı.
Karbonatı andıran ve beyaz bir toz seklinde olan bu madde, mayanın kimyevi bir versiyonu olup ayni kabartma işlevini sağlıyorsa da mayanın icerdiği besin değerlerine sahip değil.
Maya nedir?
Maya, mantarlar grubunda yer alan tek hücreli canlılardır.Çıplak gözle görülmeyecek kadar küçük,yuvarlak ve renksiz hücrelerden olusan maya,
Bira mayası olarak da bilinen bu madde,başta ekmek olmak üzere cesitli unlu mamullerin,bira ve şarap gibi içkilerin üretiminde kullanılıyor.
Piyasada toz (kur) ya da kalıp (yaş) halde satılıyor.Ekmek yapımı sırasında hamur maya ile kabartılıyor.Maya undaki nişastayı etkiliyor ve bir tür şeker olan
glikoza dönüstürüyor.Sonra da glikozu alkol ve karbondioksite ayrıstırıyor.
Oluşan karbondioksit gazı mayalanan hamur icinde baloncuklar halinde dağılarak hamurun kabarmasını sağlıyor. Pişirme islemi sonunda hamura katılan
suyun büyük bir bölümü, karbondioksit ve alkol uçuyor.
Böylece ekmek gözenekli, kabarık ve yumuşak bir kıvam alıyor.
Saglığınız için
Daha sağlıklı ve her zaman enerjik olmak ister misiniz?Maya bu konuda size yardım edebilir.Cünkü o etkili bir stres atıcı.Karaciğeri temizliyor ve anne karnındakı ceninin gelişimini sağlıyor.Ayrica bağısıklıgı güçlendirerek hastalıkları önlüyor.Özellikle sporcular, hamileler, gelişmekte olan cocuklar ve nekahat devresinde olan hastalar bu degerli besini bol bol tüketmeliler.
Sporcular
Maya, doğadaki en zengin aminoasit özleri,magnezyum, potasyum,krom selenyum ve fosfor gibi mineralleri, B grubu vitaminleri içerdiği için özellikle spor yapanlara son derece yararlı.Bilim adamlarina göre maya, sağlığımız için çok
yararlı bir besin.Organızmanın kimyevi aktivitelerini uyararak en iyi şekilde çalısmasını sağlıyor.Hücrelerin büyüme ve üremesine yardımcı oluyor.Yağ ve karbonhidrattan yoksun oldugu için hazmı kolaylaştırıyor.Bu nedenle sporcular mayalı yiyeceklerin ağırlıklı oldugu bir beslenme alışkanlığı edinmeli.Yağsız ve mayalı hamurişleri ve ekmeğe ölçülü miktarda yer veren bir beslenme programı
uygulamalı, mayayı kahvaltıda süte ilave ederek ya da diger öğünlerde salata veya mezelere ekleyerek yemeli.
Anne adayları
Hamilelik döneminde vücudun gereksinimleri artıyor.Maya tüm bu ihtiyaçları karşılayacak kadar zengin nitelikler içeriyor.Mayadaki zengin B9 vitamini (folik asit) hamilelerde cok sık rastlanan anemiyi önleyip yeni hücrelerin (plasenta gibi) üretimini uyarıyor.Cenindeki sinirsel hücrelerin gelişimesini sağlıyor.
Yetiskin bir insanin günlük folik asit gereksinimi 3 mg iken hamilelik döneminde bu miktar 7.5 miligrama çıkıyor.Bu nedenle hamile kadınlar mayalı yiyecekleri,
bu dönemde beslenme programlarına almalı.
Diyabet
Maya, sodyum ve şeker açısından yoksun olduğu için özellikle diyabet ve hipoglisemi' den (kan şekeri oranının düşmesi) yakınanlar icin ideal. İçeriğindeki krom, kandaki yağ ve şeker düzeyini azaltan insülinin hareketini güçlendiriyor.
Çinko minerali ise glisemi (kandaki yüksek eker oranı) düzeyini düşürüyor.
Stres
Maya, yoğun strese ilaç gibi geliyor.Zengin B vitaminleri sayesinde sinir sistemini dengeliyor.Sinir hücrelerinin yasamını uzatıyor ve sinirlerin çevresindeki lifleri güclendiriyor.Sinirsel uyarılarin düzenli bir sekilde işlemesini sağlıyor.Örneğin kalp atışları, göz kırpma, nefes alma,kanı iterek kan dolasımını hızlandıran damarların işlevi gibi.Ayrıca konsantrasyonu, fiziksel ve ruhsal randımanı artırıp yorgunluk ve asabiyeti önlüyor.Yoğun stres altında iken artan mide asidini önleyerek,sindirim sisteminin işlevine de yardımcı oluyor.
Diyet
Sağlıklı bir diyette yer alan besinlerin vücudun tüm gereksinimlerine yanıt vermesi gerekiyor.Maya bu gereksinimlerin büyük bir bölümünü karşılayabilecek nitelikte.Zayıflama diyetleri bazen bağırsak bakterilerine zararlı olabiliyor.
Maya bu durumda dengeleme görevini üstleniyor ve bağırsaklardaki yararlı bakterileri güçlendiriyor.
Karaciger
Karaciğer, önemli görevleri yerine getiren,en yoğun çalısan ve en stresli iç organlarımızdan biri.Besinlerden aldığımız maddeleri vücut için yararlı maddelere dönüştürmek için hiç durmadan çalısıyor.Kesintisiz faaliyet gösteren bir kimya laboratuvarı gibi...Bu nedenle sürekli yardıma ihtiyacı var.Maya karaciğerin yakın dostu olarak çift etkili hareket ediyor;
-birincisi-
karacigeri toksinlerden arındırıyor,
-ikincisi-
onun düşmanlarına karşı savaşıp yağların bu organda birikmesini engelliyor.
Ayrica maya colina denilen yag dönüştürücü bir madde içeriyor.Bu madde, vücuda giren yağları organizma tarafından en iyi şekilde kullanilacak hale getiriyor ve karaciğerde birikmelerini önlüyor.
Güzelliginiz icin
Güzelliğin sırrı mayada saklı.Onunla saçlarınıza masaj yapın,sütte eriterek yüzünüze ve ellerinize sürün.Güzelliğiniz icin ihtiyacınız olan tüm gereksinimleri
karşılayacak kadar zengin olan mayayı mutfağınızdan eksik etmeyin.
Vücut ve yüz
Yüzünüzü nemlendirmek ve dış etkenlere karsı korumak için mayadan yararlanabilirsiniz Yüksek dozda protein içeren maya,cilt dokularının yeniden yapılanmasını sağlıyor.Cildin daha güzel ve pürüzsüz görünümüne yardımcı oluyor.Protein, ayrıca cildin oksijen almasını sağlayıp beslenmesine katkıda bulunuyor.Mayanın içeriğindeki yüksek potasyum miktarı,dokularda biriken toksinleri dısarı atarak cildin artık maddelerden arınmasını sağlıyor.Böylece cilt adeta yenileniyor.Maya, cildin mat ve pürüzlü görünümüne yol açan mide sorunlarını gideriyor.Bağışıklık sistemini güçlendirerek cilt alerjilerini önlüyor.
İçeriğindeki B2 ve B6 vitaminleri sayesinde cildin yağ dengesini ayarlayarak akne ve sivilceye karşı etkili oluyor.Maya, deyim yerindeyse cildi hem icerden hem de dışardan besliyor.
Saçlar
Maya özellikle stresli dönemlerde saçların dökülmesini önleyip saglıklı uzamasını sağlıyor.İçeriğindeki B5 vitamini, saç sağlığı icin çok önemli olan keratin oluşumunu uyarıyor.Keratin, saçların dökülmesini önleyip daha hacimli
ve gür görünmesini sağlıyor.
4 corba kaşıgı toz mayayı 1 bardak ılık suda eritin.Saç diplerine früksiyon yaparak yedirin.Birkaç dakika bekledikten sonra bol suyla durulayın.
Eller
Maya ellerin de dostu.Akşamları yatmadan önce 1 kahve fincanı ılık süte 1 tatlı kaşığı yaş maya ilave edip eriyinceye kadar karıştırın.Hazırladığınız bu doğal el kremini ellerinize masaj yaparak yedirin.10 dakika bekleyip ılık suyla yıkayın
Ellerinizin yumusacık olduğunu farkedeceksiniz.Özellikle soğuk havada çatlayan ellere iyi geliyor.
Cilt
Mayanın cilde yararlari antik çağlardan beri biliniyor. Antik Mısır’da kadınlar güzelleşmek için mayayı ciltlerine sürerlermiş.Ayrıca mayanın mikrop öldürücü özelliklerini keşfedip yara merhemi gibi kullanırlarmış.Yaraları dezenfekte etmek ve çabuk iyileşmesini sağlamak için yaranın üzerine maya sürerlermiş,.
Mayadaki vitamin ve mineraller cildin her türlü gereksinimi sağlayacak kadar zengin.Özellikle akne ve sivilceli ciltlere cok yararlı.Karaciğeri toksinlerden arındırıp, temizliyor ve ciltteki aşırı yağlanmayı önlüyor.Maya ile hazırlanan maskeler sorunlu ciltleri iyilestiriyor.
2 corba kaşığı yaş mayayı bir kaseye alıp 1 corba kaşığı ılık su ilave edin ve yoğun bir krem kıvamına gelinceye kadar karıştırın.Göz ve dudak çevresi dışında tüm cildinize yuvarlak hareketlerle masaj yaparak yedirin.Kuruması için 10 dakika kadar bekleyin.Cildinizi hafif ıslatılmış bir parça pamukla temizleyip,önce ılık suyla sonra soğuk suyla durulayın ve havlu ile tampon yaparak kurulayın.
Bu maskeyi 20'li yaşlardaysanız ayda bir kez,
30"lu yaşlarda iseniz on bes günde bir,
40'li yaşlarda iseniz haftada bir,
50'li yaşlarda ise haftada iki ya da üç kez uygulayabilirsiniz

21 Ağustos 2008 Perşembe

8 DAKİKALIK MUCİZE EGZERSİZ

Özellikle karın ve kalça bölgesinde ki fazla yağlardan kurtulup düzenli egzersiz yaparak karın ve kalça kası yapmak için müthiş bir egzersiz programı.Üstelik sadece 8 dakika süren bu egzersiz sayesinde karın, bel ve kalça bölgesindeki fazla kilolardankurtulup vücudunuzu ideal şekile sokacaksınız.
Egzersizler çok basit olup vücudu çok zorlamayacak şekilde yapılmıştır.Kısa bir süre içerisinde faydasını göreceksiniz. İlk başlarda günde sadece 8dakikanızı ayırıp bir kez yapmanız yeterli alıştıkça her gün biraz daha artırırak maksimum fayda sağlayacaksınız.
http://rapidshare.com/files/138933217/8Minute.rar

SAFRANIN MUCİZELERİ

Safran:Adet sancılarını yok ediyor,cinsel isteği artırıyor,yumurtalıkları güçlendiriyor,mide rahatsızlıklarına iyi geliyor,iştah açıyor,öksürüğü geçiriyor,astıma iyi geliyor.1fincan kaynamış suya 1 tutam safran katın.10 dakika demleyin ve limon sıkıp için.Bala katıpta yiyebilirsiniz.
Bütün karaciğer rahatsızlıklarında,sarılıkta ve kalp rahatsızlıklarında iyileştirici değerli bir bitkidir.1fincan kaynar suya 1 tutam kirpi otu ekleyin.10 dakika demleyin.Sıcak olarak için.
Not:Çayınıza limon veya bal katabilirsiniz.

ELMA KABUĞUNDAKİ MUCİZE

Elma kabuğunda bulunan 'triterpenoids'in kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği ortaya çıktı.

Mucize maddenin ismi 'Triterpenoids
Uzmanlar,ABD'de elma kabuğundaki 'triterpenoids' adlı maddenin, laboratuvar ortamında kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği veya öldürdüğünün tespit edildiğini söyledi.
Düzenli olarak tüketilmeli

Elmanın sağlıklı yaşam için vazgeçilmez meyvelerden olduğunu, ülkemizin hemen hemen her yerinde bol miktarda yetişen elmanın düzenli olarak tüketilmesinin, sağlık açısından yarar sağlayacağını ifade ettiler.

Elma mucizesi

Amerika nın saygın üniversitelerinden Cornell Üniversitesi araştırmacılarının, elma kabuğundaki 'triterpenoids' adlı maddenin, laboratuvar ortamında kanser hücrelerinin çoğalmasını engellediği veya öldürdüğünü tespit ettiğini vurguladı.

Karaciğer ve kalın bağırsak için bire bir

Özellikle karaciğer kanseri, kalın barsak kanseri ve göğüs kanserine karşı koruyucu etkiye sahip olan elmanın bu özelliğinin, elma kabuğundan izole edilen "triterpenoids" adı verilen maddeden kaynaklandığı bildirildi

20 Ağustos 2008 Çarşamba

DİLARA KOÇAK DİYETİ

Beslenme Uzmanı Dilara Koçak'ın Kabak Çorbası ve 3 Günlük Detos Tarifi
Kötü beslediğinizi düşündüğünüzde ertesi gün kendinizi rahatlatmak için ve bedeninizi temizlemek açısından aşağıdaki dilara koçak tarifini uygulayın kendinizi daha rahat ve sağlıklı hissedeceksiniz
Malzemeler
*2Kabak(düşük kalorili lif ve su oranı yüksek bir sebze)
*2Yemek kaşığı bulgur(tam tahıl olduğu için lif ve bitkisel protein içerir üstelik tok tutar)
*2 soğan(iyi bir antioksidandır)
*2 domates(içerdiği likopen önemlidir)
*2-3 diş sarımsak(bağışıklık sistemini güçlendirir,kalp için faydalıdır)
*Birer demet nane.maydanoz,dereotu
*limonsuyu(c vitamini)
*1çorbakaşığı zeytinyağı(kalp dostudur)
*2-3 bardak su ve az tuz
Hazırlanışı:Hepsi beraber pişirilir,blandırdan geçirilir.Aşağıdaki 3günlük diyetle birlikte 3 gün boyunca uygulanır çorbanın etkisi böylelikle daha çok artırılır. 3 Günlük diyet sayesinde Detos yaparak vücudunuzu temizleye bilirsiniz.
ÇORBAYLA BİRLİKTE YAPILMASI GEREKEN DİYET
1.GÜN
Sabah:1bardak kefir ve 10 fındık
Ara öğün:1 meyve
Öğlen:kabak çorbası (sınırsız)
Ara öğün:1meyve 10 fındık
Akşam:kabak çorbası(sınırsız)
Ara öğün:1 meyve
2.GÜN
Sabah:1Probiyotik yoğurt,1kaşık yulaf,2kuru kayısı
Ara öğün;10 badem
Öğlen kabak çorbası(sınırsız)
Akşam:ızgara balık salata
Ara öğün:1 meyve
3.GÜN
Sabah:1 yumurta,1 grissini
Öğlen:1tabak mercimek yemeği (etsiz) ve salata
Akşam:kabak çorbası ve ızgara balık
Ara öğün:1 meyve
Diyet süresince:Bol bol su içilmeli,çay çeşitleri şekersiz olmak koşuluyla sınırsız içilebilir,kahve ve kafeyin içeren içeceklerden alkolden uzak durulmalı.Gün içerisinde istenildiği kadar salata domates ,biber,marul ve kereviz sapı tüketilebilir
...
kaynak:ekolaynet

PROF DR AHMET MARANKİ ÜLSER

MİDE AĞRISI,ÜLSER ,REFLÜ SORUNU OLANLAR İÇİN MARANKİ'DEN ÖNERİ
Her sabah aç karnına patates ve beyaz lahananın çiğ olarak suyunu sıkın ve ilk günler 1 bardak daha sonraki günlerde 1.5-2 bardak 2 hafta 20 gün boyunca tekraralayın kesinlikle faydasını göreceksiniz üstelik hiçbir yan etkisi yoktur denenmiştir.
kaynak:maranki com

18 Ağustos 2008 Pazartesi

CİNSEL GÜCÜ ARTTIRICI ÖNERİLER

Dr.Ender Saraç'a göre cinsel gücü arttırıcı bir kaç yöntem var.Bunlar tabiki doğada saklı.Bu doğal ürünlerin ilki çinko... Çinko genellikle karides,kalamar gibi kabuklu ürünlerde bol miktarda var.Ayrıyeten kabak çekirdeğindede bolca mevcut.Çinko erkeklerde sperm miktarının ve kalitesinin artmasında prostat sağlığında önemli bir minareldir.Kırmızı ettede çinko var ama ette kolesterol olduğu ve ilerde kalp-damar sağlığını etkilediği için fazla önermiyorum.Ayrıca arı poleni,kişniş,hint fıstığı,zencefil,kırmızı ginseng,yohimbin bitkisindede var.Tabletleride var ve eczanelerde satılıyor ama doktora danışmadan kullanmamak gerekiyor.Hint fıstğı ülkemizde anca tanınıyor ve erkeklere yararı olduğu gibi içindeki magnezyum sayesinde kadınların adet sancılarına,kramplara ve ödemlere de iyi geliyor.Roka da cinsel gücü arttırıcı etkiye sahip.Erkekler için en iyi afrodizyak,uyku ve güneş...

YEŞİM SALKIMIN GÜZELLİĞİNİN SIRRI

Ender Saraç'ın posta gazetesindeki bu haftaki konuğu duru güzelliğiyle hale eskimeyen sanatçı Yeşim Salkım.. Yeşim hanım güzelliğinin sırrının buz gibi soda da olduğunu açıkladı.Yeşim Salkım haftada birgün uyandığında sabah,erken saatlerde yüzünü,boynunu ve her yerini buz gibi maden sodasıyla güzelce yıkıyor.Ya da küvete 2 şişe maden odasını boşaltıp,belli bir süre yatıyor. Saçları için ise 10 günde bir bir saça bir yumurtanın beyazını ve zeytinyağı karıştırıp bakım yapıyormuş.

TAYLAN KÜMELİDEN TAVSİYELER

Tok Tutan Yiyecekler: -Karnabaharı ve brokoliyi hafifçe haşlayıp yoğurtla tatlandırın. Bu karışım lif açısından zengin olduğundan, sizi uzun süre tok tutar.
-Salatalığı yıkadıktan sonra kabuklarıyla birlikte ince dilimler halinde kesip üzerine bol bol dereotu serpin. Kalorisi yok denilecek kadar az olan bu sebze oldukça tok tutucudur.
- 250 gr mor eriği biraz tarçınla haşlayın. Bu meyve fruktoz açısından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacınızı da karşılayacaktır.
-200 gr ananası incecik doğrayın ve süzgeçten geçirin. İçine 100 gr kefir ve taze nane ekleyin. Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığından oldukça doyurucudur.
- Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın. Bir kuru erikte 8 kalori var.
-Bir demet maydanozu blendırdan geçirip sebze suyuyla karıştırın. Bir iki damla acı biber sosu ekleyin ve için. Bu içecek yağ yakımını kolaylaştırır.
-Kırmızı elmayı ince dilimler halinde kesip 1 çay kaşığı kıyılmış ceviz ve yarım çay kaşığı yonca balıyla karıştırın. Bu karışım hem doyurucudur hem de bağırsakları çalıştırır.
-Kahvaltıda armudu rendeleyin ve yulafa katın. Bu karışıma biraz da yoğurt ekleyin. Armudun içeriğindeki fruktoz uzun süre açlık hissetmemenizi sağlar.
-Günü canlı geçirmek için kendinize yulaf ezmesi hazırlayıp içine kuru meyveler katın. Bu, karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayacaktır.
-Portakal ve 50 gr ıspanak yaprağından oluşan bir salata hazırlayın. Salatayı 50 gr yağsız yoğurt, bir tutam tuz ve karabiberden oluşan bir sosla tatlandırın.
KAYNAK:NETTEN

16 Ağustos 2008 Cumartesi

ACI BADEM YAĞININ FAYDALARI

İçindekiler : protein,şeker,amigdalin
Faydaları: öksürük sökücü,kurt dökücü,idrar arttırıcı,şeker hastalığı,kuru ve çatlak cilt bakımında kullanılması tavsiye edilir.Yorgunluk hallerinde masaj yağı olarak da kullanılabilir.
Dozajı: bir çay bardağı ılık suya üç damla damlatılırak sabah,öğlen,akşam alınması tavsiye edilir.
Uyarı: yüksek miktarda alınması sakıncalıdır.
Saklama koşulları: serin yerde,ışıktan uzak ve ağzı kapalı olarak muhafaza ediniz.

MUCİZE MANTAR REİSHİNİ


Kırmızı Mantar Reishinin ;LATİNCE adı 'Ganoderma Lucidum' olan ve 'Ölümsüzlük Mantarı' diye bilinen mantar, Türkiye'de ilk kez Çukurova Üniversitesi'nde (ÇÜ) üretildi. Birçok kanser türü de dahil çok sayıda hastalığa şifa gösterilip, "Mucize bitki" olarak nitelendirilen mantar, Uzakdoğu ve ABD'den sonra üretildiği Türkiye'de 'GanoTürk' adıyla çay olarak piyasaya sunulacak.

BAŞLICA FAYDALARI :
- Kansere karşı etkilidir - Yaşlanmayı Geçiktirir

- Saç Dökülmesini - Fiziksel Görünüşünüze
- Bağışıklık Sisteminize - Beden ve Ruh Sağlığına
- Boşaltım sistemine- Sinir Sistemine
- Solunum Sistemine - HIV / AIDS Hastalığına
- Kan Dolaşımına - Kas ve Kemik Sistemine
- Antibakteriyel - Antiviral
- Antiülser- Antialerjik
- Antidepresant- Antioksidant
- Ağrı kesici - Ateş düşürücü
- Karaciğer - Katarakt
- Obezite - Romatizma

- Nefrit - Alzheimer
- Astım - Bronşit
- Depresyon - Epilepsi
- Hemeroit- Hepatit
- Akciğer koruyucusudur.
Kaynak:netten

14 Ağustos 2008 Perşembe

GÖĞÜS KANSERİ

GÖĞÜS KANSERİNİN NEDENLERİ VE GÖRÜLME SIKLIĞI
-En sık görülen tipi süt kanallarında başlayan ductal carsinom dur.
-Diğer bir tipide lobuler carsinom dur.
-Göğüs kanserinin birçok tipi için sebep bilinmemektedir.
-Gögüs kanserinin ailevi tipinden yani genetik olabilmektedir
-Şişmanlık, erken menarş ve çocuk doğurmamış veya geç doğurmuş olmak riski arttırmaktadır.
-Erkeklerde de kadınlar kadar sık olmasa bile görülme olasılığı vardır.
-İstatistiklere göre her 8-9 kadından birinde hayatının herhangi bir döneminde göğüs kanseri gelişmektedir.
-30 yaşından sonra risk artmaktadır.
-Göğüs kanseri teşhis edilen kadınların ortalama yaşı 60 dır.
Risk faktörler:

*Annesinde veya kardeşinde göğüs kanseri olanlar
*Yumurtalık kanseri,kalın barsak kanseri,uterus kanserleri
*Erken Menarş (12 yaşından önce adet kanamasının başlaması)
*Geç Menapoz (55 yaşından sonra)
*30 yaşından sonra hamile kalmak veya hiç hamile kalmamak
*Radyasyona maruz kalmak
*Postmenapozal östrojen tedavisi ve doğum kontrol hapı kullanımı (Yapılan son çalışmalar böyle bir riski doğrulamamaktadır.)
*Bazı çalışmalar göğüs kanserinin bazı tiplerinde diyetin etkili olduğunu göstermiştir.Çok yağlı yiyen bayanlarda daha sık görülmektedir.Yaşlı ve şişmanlarda görülme olasılığı artmaktadır.Bazı bilim adamları az yağlı, dengeli ve sebze-meyve ağırlıklı diyetin ve kilonun korumasının riski azalttığını öne sürmektedirler.
*Alkol kullanmak ta riski arttırmaktadır.
BELİRTİLERİ VE TEŞHİS
- Kendi kendine göğüs muayenesi ile göğüste görülen kitle ve şekil değişikliği(genellikle ağrılı, sert ve sınırları belirsiz bir kitle)
-Koltuk altında kitle
-Anormal Meme başı akıntısı.Genellikle kanlı veya kirli sarı akıntı.İltihap benzeri akıntı. - Göğüste meme başı ve areola civarında renk değişikliği ve ciltte çekilmeler. -Meme başında şekil değişikliği, çekilmeler
-Sadece bir göğüste rahatsızlık
-Sadece bir göğüste büyüme
-Kemik Ağrıları - Kilo Kaybı -Kolda şişlik -Göğüs ağrısı
Belirtiler ve tetkikler: Doktor tarafından hastanın kendi kendine yaptığı meme muayenesindeki bulgular değerlendirilerek iyi huylu-kötü huylu kitle ayrımı için ön fikir alınır.
• Mammografi kitlenin tanımlanmasında yardımcıdır.
• Termografi kitlenin tanımlanmasında yardımcı olabilir.
• Meme başı aspirasyon materyali veya kitle biyopsisi kistik veya solid kitleyi, ayırt etmede yardımcı olabilir.
• Kitlenin bir kısmı alınarak yapılan cerrahi biopsi tanı da yaralıdır.
Evreleme:
1. Tümör çapı 2cm den az, nodül yok, uzak metastaz yok 2. Tümör çapı 5cm den az, nodül fixe değil, uzak metastaz yok 3. Tümör çapı 5cm den büyük, cilt veya göğüs duvarına yapışıktır.Supra klavikular nodüller vardır, uzak metastaz yok 4. Uzak metastaz oluşmuştur. Bunlardan başka CEA (carcinoembryonic antigen) testi ve göğüs rontgeni gibi araştırmalar gerekebilir.
Tedavi:

Lokal Tedavi:Lumpektomi.mastektomi parsiyel, total veya koltuk altı lenflerini de içeren radikal) ve radyasyon tedavisi direk olarak tümoer yönelik tedavilerdir.
Sistemik Tedavi:Kemoterapi ve Hormon tedavisi Hastaların çoğunda cerrahi tedavi, radyasyon tedavisi,kemoterapi ve/veya hormon tedavisi kombinasyonu uygulanır.Genellikle iyileşebilir meme kanserlerinde aksiller diseksiyon ile birlikte parsiyel mastektomi ve radyasyon tedavisi en çok önerilen tedavidir.
kaynak:bayan.us

DEMİR EKSİKLİĞİNİ İÇİN

DEMİR EKSİKLİĞİ; Çok ömenli bir rahatsızlıktır;Ama genelde çok fazla önemsemeyiz. halsizlik ,yorgunluk sürekli uyku hali,ellerde ve ayaklarda soğukluk belirtileridir...
DEMİR EKSİKLİĞİNİ GİDERMENİN EN İYİ YOLU :
*250. gr çökelek
*1 çorba kaşığı keten tohumu
*1 çorba kaşığı çöre otu
*1 tutam ceviz.
HAZIRTLANIŞI VE KULLANIM ŞEKLİ:Çökeleğin içine keten tohumu,çöre otu ve cevizi ilave edip karıştırın.İsteğe bağlı olarak zeytin yağı ve nar ekşisi ilave edilebilir.Sabahları kahvaltıda sadece bu karışımı yiyin.
Özellikle Çökelek vücüttaki demir eksikliğini gidermede çok etkilidir.çöre otu zindelik verir,vücuda,kuvvet verir.keten tohumu ;Mide-bağırsak sorunlarına karşı iyi gelir, Bağırsakları yumuşatır, kabızlığa karşı iyi gelir ,Sinir sistemini güçlendirir
Hafızayı güçlendirir...Bu karışım bir çok yönden faydalıdır.
Kemikleri güçlendirir
KAYNAK:netten

10 Ağustos 2008 Pazar

CİMEN SUYU MODASI

Son günlerin en popiler zayıflama yöntemi olan ve Amerika'yı etkisi altına alan çimen suyu mucizesini Ebru Şallı'dan sonra Halil Ergün de keşfetti.Halil Ergün bu yöntemle 20 günde tam 11 kilo verdi.
Çimen suyunun işe yaradığının en büyük kanıtı ise ilerleyen yaşlarına rağmen fizikleriyle genç kızlara taş çıkaran Demi Moore ve Cameron Diaz.
Aynı zamanda Ebru Şallı'nın da formunu borçlu olduğu çimen suyu Amerika'yı ise çoktan etkisi altına aldı. Bu gizli hazineyi keşfeden Amerikalılar fast food'la aldıkları kilolardan çimen suyuyla kurtulmaya çalışıyorlar. Çimen suyu sadece kilo vermek için değil,sağlık içinde birebir.
100'den fazla vitamin ve enzim içeren çimen suyu, taze çimenden sıkılıyor. 2 kilo 250 gramlık sebzeden alınabilecek vitamin ve minerallere denk gelen bu içeceğin tadı güzel olmadığı için genelde tek yudumda içiliyor ve ağız tadını düzeltmek için peşinden bir dilim portakal yeniliyor.
YARARLARI:
* Kanı temizleyip kan dolaşımını düzenler
* Hemoglobin üretimini artırır
* Diş çürümelerini önler
* Ağızda 5 dakika tutulursa diş ağrılarını keser, dişetlerini temizler
* Yaraların çabuk iyileşmesini sağlar
* Toksik ve kanserojen maddeleri nötralize eder
* Karaciğeri temizler
* Kan şekerini düzenler
* Saçların aklaşmasını engeller
* Sindirim sistemini düzenler
* AIDS'in önlenmesine yardımcı olur
* Vücuttaki ilaç artıklarını temizler
* Kötü bakteri oluşumunu engeller
* Vücuttan ağır metalleri temizler
* Cildi yeniler
* Seks hormonlarını düzenler
* Tansiyonu düşürür
Not:Yanılıp da sokakta yetişen çimenlere yönelmeyin. Özel tohumları olan bu çimen, yine özel olarak yetiştiriliyor. Bu tohum, Türkiye'de şimdilik bazı özel sağlık merkezlerinde bulunuyor.

7 Ağustos 2008 Perşembe

Kansere Karsi Mucizevi Yontem



Kansere karşı yüksek dozda C vitamini ile çözüm aranıyor..

ABD’deki araştırmalara göre C vitamini, kanserli hücrelerin ürettiği kimyasallarla reaksiyona girerek hastalığın ilerlemesini engelleyip tümörleri küçültüyor

ABD’li bilim adamları, yüksek dozda C vitamininin kanserin ilerlemesini durdurabileceğini açıkladı. Bilim adamları, C vitaminin kanserli hücrelerin ürettiği kimyasallarla reaksiyona girerek asit oluşturduğunu söyledi. “Askorbat” da denilen C vitaminin ürettiği bu asit nedeniyle kanser hücrelerinin ölebileceği de kaydedildi.

Maryland’deki Ulusal Sağlık Enstitüsü’nde yapılan deneylerde yüksek dozda C vitamini verilen laboratuvar farelerinde beyin, yumurtalık ve pankreas tümörlerinin yarı yarıya küçüldüğü gözlemlendi. Bilim adamları, fareler üzerindeki bu başarılı deney üzerine söz konusu tedavi yönteminin insanlarda da uygulanabileceğini belirttiler.

Hapla olmaz!
Bilim adamları, C vitamini dozajını vücudun toplam ağırlığına göre kilo başına 4 gram olarak belirledi. Bu miktarın vitamin hapları ile elde edilemeyeceği, çünkü sindirim sisteminin belirli bir miktarın üzerinde C vitaminini emmediği bildirildi. Bu nedenle laboratuvar hayvanlarına yüksek dozda C vitamini karın bölgelerine yapılan enjeksiyonla verildi. C vitamini verilen farelerde kanser küçülürken öteki hayvanlarda kanserler hızla yayıldı.

Iste 10 Mucize Yiyecek !



Bu birbirinden yararlı yiyecekleri sofranızdan eksik etmeyin...

Sağlığın doğada saklı olduğunu biliyoruz. Peki sağlığımıza faydalı yiyecekler neler bunları merak ediyor musunuz?

Amerikalı beslenme uzmanı ve yazar Dr.Johnny Bowden'in hazırladığı sağlıklı besinler listesi tam size göre. Bu yiyecekleri sofranızdan eksik etmeyin!

Şalgam: Adeta kırmızı ıspanak gibidir. Doğal kırmızı pigmentleri vücut direncini artırır. Şalgam ısıtıldıkça antioksidan etkisi azalır. Mümkünse çiğ olarak doğrayın ve salatanıza katın.

Lahana: Sülfarofan gibi çok sayıda besleyici ve bağışıklık sistemini güçlendirici madde içerir. Burgerler ve sandviçlerinizin içine bile koyabilirsiniz.

Pazı: Karotenoidler bakımından zengin bu bitki, gözlerde yaşlanmadan kaynaklanan tahribatı azaltır.

Tarçın: Kan şekeri ve kolesterol seviyelerini düzenlemeye yardımcı olur. Çay veya kahvenizin üstüne bir miktar serpip içebilirsiniz.

Nar suyu: Antioksidanlarla dolu bu gıda, tansiyonunuzu düşürecektir. Nar suyunuGünde bir bardak için.

Erik kurusu: Taze erik tadında olmayabilirler ama antioksidan bakımından zengindirler.

Kabak çekirdeği: Kabağın en besleyici kısmıdır. Magnezyum ve yüksek seviyede mineraller içerir.

Sardalya: Konservedeki sağlıklı besin. Omega-3 bakımından zengin ve hiç kurşun içermeyen bir besin maddesi. Kalsiyum ve magnezyum ve yararlı mineraller bakımından çok zengindir ve B vitamini deposudur. İster salatanıza katın, ister sandviç olarak yiyin, isterseniz hardal ve soğanla birlikte tabakta servis yapın.

Safran: Baharatların süperstarıdır. Her türlü sebze yemeğine katabilir veya omlet ve yumurtanızın üstüne koyabilirsiniz. Ateş düşürücü ve vücut direncini artırıcı etkilere sahiptir.

Dondurulmuş yabanmersini: Dondurma işlemi bazı sebze ve meyvelerin besleyici değerlerini azaltır. Ama markette gözünüze çarparsa bu meyveyi pas geçmeyin.

Gunesten Korunmak Icin 40 Faktor Sart



Güney sahillerinde, güneşten korunmak için 40 - 50 faktör korumalı kremleri tercih etmek gerekiyor.

Hava sıcaklığın diğer bölgelere oranda daha fazla hissedildiği güney sahillerini tercih eden tatilcilerin, bronz bir tene sahip olma uğruna güneş ışınlarının yan etkilerinden zarar görmemek için 40-50 faktör korumalı krem kullanması ve bu ürünlerin de ortalama 2,5 saatlik bir etkisinin bulunduğu bilinciyle hareket etmesi gerektiği bildirildi.

Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Tıp Fakültesi Dermatoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Hamdi Memişoğlu, AA muhabirine yaptığı açıklamada, doğadaki tek ultraviyole kaynağı olan güneşin faydalarının yanı sıra zararlarının da olduğunun unutulmaması gerektiğini söyledi.

Memişoğlu, vücudun D vitamini gereksiniminin büyük ölçüde güneş sayesinde sağlandığını belirterek, ''ancak uzun süre ve korunmasız bir şekilde güneş altında kalınması cilt kanserinden güneş yanıklarına, lekelerden erken yaşlanmaya kadar pek çok soruna yol açabilmektedir'' diye konuştu.

Küresel ısınmaya bağlı olarak hava sıcaklıklarında yaşanan artışa dikkati çeken Memişoğlu, artık vatandaşların bilinçlendiğini ve güneşin etkisini azaltmaya yönelik önlemlere yöneldiklerini ifade etti.

Memişoğlu, güneşlenirken mutlaka krem kullanılması gerektiği uyarısında bulunarak, şunları söyledi:

''Hava sıcaklığının diğer bölgelere oranla daha fazla hissedildiği güney sahillerini tercih eden tatilciler, güneş ışınlarının yan etkilerinden zarar görmemeleri için 40-50 koruma faktörlü güneş kremi kullanmalılar. Hava sıcaklığının daha az olduğu diğer bölgelerde ise faktör oranı biraz düşürülebilir. Krem kullanmama durumda ise güneş yanıkları ve alerjiler ortaya çıkar. Uzun dönemde ortaya çıkan en kötü sonuç cilt kanserleridir. Bronz bir tene sahip olmak için uzun süre güneşlenmek, ciltte erken yaşlanma ve ilerleyen dönemlerde kansere yakalanma riskini tetikliyor. Güneşin zararlı etkisi, özellikle çocuklarda ve açık tenli insanlarda çok daha yüksek düzeyde görülüyor.''

KREMLE KORUMADA ZAMAN UYARISI

Memişoğlu, bazı vatandaşların denizden çıktıktan sonra güneş kremi kullanarak uzun süre güneşlendiklerinin gözlemlendiğini, bunun son derece yanlış olduğunu söyledi.

Normal güneş kremlerinin koruma süresinin en fazla 2,5 saat olduğunu vurgulayan Memişoğlu, ''içerisinde liposom katkı maddesi içermeyen normal güneş kremleriyle en fazla 2,5 saat güneşlenilebilir. Daha sonra krem etkisini kaybeder ve koruma özelliğini yitirir. Herhangi bir durumla karşılaşmamak için koruyucu kreme güvenerek 2,5 saatten fazla güneşte kalınmamalılar. Liposom içeren güneş kremlerinde bu süre biraz daha fazladır'' dedi.

SEZEN AKSU'NUN ZAYIFLAMA SIRRI

Sezen Aksudan tutunda Deniz Seki'den Pınar Altuğ'a kadar pek çok ünlüyü zayıflatan Taylan Kümeli işin sırrını anlattı.
Kiraz sapı, avokado yaprağı,mısır püskülü, Sezen Aksu'nun içtiği özel bir karışım. Ananas yiyor. Kiraz sapında vücudunuzdan su atacak çok büyük unsurlar var. Sezen Hanım'ın yaptığı en güzel şey kirazları yiyor, kiraz saplarını kaynatırken içine birkaç kiraz daha atıyor ve onu gün boyu içiyor.
Taylan Kümelinin tarifini verdiği bağırsak problemi olanlar için bitkisel karışım
5 bardak suyun içine 3 kayısı, 1 limon, bir avuç içi maydanoz, bir avuç içi kiraz sapı, üç yeşil çay koyup kaynatıyorsunuz. Sabahtan akşama kadar içiyorsunuz. Bu bağırsak problemini çözüyor. İştahı çok açık insanlar da, iki paket vişneyi, 6 bardak su ile kaynatıyorsunuz. Gün boyu içiyorsunuz. Tanelerini de yiyorsunuz.

6 Ağustos 2008 Çarşamba

BAGIRSAKLARI TEMİZLEME KÜRÜ

Prof. Dr. Ahmet Maranki sindirim sisteminizi yenilemek için bir kür tavsiye ediyor Lahana, havuç, elma ve pancarın sularını sıkarak sabah ve akşam birer su bardağı olmak üzere 7 gün boyunca aç karnına için.
Uygulayacağınız bu kürle bağırsaklarınızı, sindirim sisteminizi arındırıp rahatlatacaksınız
PROF.DR.AHMET MARANKİ

5 Ağustos 2008 Salı

HICKIRIGIN CARESİ SİRKEDE

Bilimadamları sirkenin insan vücuduna pek çok yararının olduğunu saptadı.Salamura ve salatalar gibi pek çok yiyeceğin lezzet kaynağı olan sirke,yüksek ateşi düşürmesinden tutunda hıçkırık geçirmeye kadar pek çok işe yarıyor. Üzüm veya elmadan üretilen sirke, ateş düşürücü etkisiyle vücuda sakinlik ve ferahlık veriyor. Kokusu sayesinde, baygınlıklarda uyandırıcı etki yaratan sirke, aynı zamanda kanı sulandırıyor, safra akıntısını da düzenliyor. Öte yandan hıçkırık tuttuğunda bir kaşık kadar sirke içmek hıçkırığın geçmesini sağlıyor.

ADET DÜZENSİZLİGİNE BİTKİSEL KARISIM

28 Günlük periyodlarda süren adet (Regl) dönemleri normal olarak kabul edilmekle birlikte, bunun dışında az veya uzun süren regl dönemleri adet düzensizliği olarak kabul edilmektedir.
Adet düzensizliğinde öncelikle doktor tedavisi önerilmektedir. Bitkisel karışımlı tedavi ise destekleyici olarak önerilebilir.
Malzemeler
Beşparmak otu
Civan perçemi
Çoban çantası
Saplı meşe kabuğu ve su
Tüm bitkilerden bir çay bardağı kadar alınıp,bir kapta iyice harmanlanır.Üzerine yeteri kadar su eklenip kaynatılır ve dinlendirilir. Soğuyunca afiyetle içilir.

4 Ağustos 2008 Pazartesi

CİLEK SİRKESİ NASIL YAPILIR VE FAYDALARI NELERDİR?

Çilek sirkesi de olurmu demeyin?Ewet gerçektende var.Bahçenizdeki çilekler bu iş için oldukça uygun.
Çilek sirkesi nasıl yapılır?
Çilekleri alıp iyice yıkıyoruz, küçük saplarını ayıklıyoruz, biraz eziyoruz, cam bir kavanoza koyuyoruz, mayalanmaya yardımcı olması için, ortalama 2kg. çilek için, iki yemek kaşığı kadar (GDO) içermeyen toz şekeri koyuyoruz, 250 ml. su ilave edip karıştırıyoruz, hava almasını sağlamak için üzerine bir tülbent bez bağlayıp, kapak kapatmadan, mayalanmaya bırakıyoruz.
On gün sonra mayalanmaya başlıyor ve ilk süzme işlemi başlıyor.Üzerine tülbent bağlayıp,kırk gün daha bekledikten sonra on günde bir süzme işlemini tekrar ediyoruz.Asitleşme başlayıp, sirke tadı ortaya çıkınca koyu renkli bir şişeye süzerek dolduruyoruz. Sirkemiz hazır. Serin ve kuru bir yerde muhafaza edilmesi önerilir.
Nerelerde kullanılır?
Çorbalarda, salatalarda rahatlıkla ve güvenle kullanabilirsiniz. Deneyince hazmı kolaylaştırdığını göreceksiniz!
Hanımlar doğal cilt güzellik maskelerinde, gençler akne ve sivilce üzerine, beyler tıraştan tahriş olmuş ciltlerinde pamuğa damlatıp kompres yaparak kullanabilirler. Aynı zamanda cildi nemlendirerek kırışıklıkların giderilmesine de yardımcı oluyor.
Çilek vitamin deposu
A, B, C, E vitaminleri, folik asit, fosfor, kalsiyum, potasyum, magnezyum mineralleri içeriyor. Tatlı meyve çilekte karbonhidrat ve protein de bulunuyor.
Virüsleri öldürüyor!
Çilek, bedenimize sızmış olan bazı virüsler için öldürücü etkiler taşır; bunlar arasında çocuk felci (polyomiyelit), bazı ağız ve deri yaralarını oluşturan virüsler sayılabilir. Ayrıca geleneksel olarak halk hekimliğinde çileğin akneye (sivilcelere) iyi geldiği kabul edilir. Kansere karşı koruyucu olduğu, son zamanlarda yapılan araştırmalar sonucu kabul görmektedir.
İdrar söktürücüdür. Ayrıca romatizma ve gut hastalığı yangılarını azaltıcı etkileri bulunur.
Kaynak:İyibilgi.com

SEKER HASTALIGINA "KARANHİNDİBA"

Şeker hastalığı, en sık rastlanan iç salgı sistemi aksaklıklarından biri.Genelde şeker hastalığına yol açabilecek belirgin bir neden bulunamamıştır. Kalıtımsallıkla, yaşla, şişmanlıklar veya stresle ilgili olabilir. Bedenin strese karşı gösterdiği tepkilerden biri, böbreküstü bezlerinde aktivite artışıdır ve bu durum kandaki şeker düzeyinin yükselmesine yol açar.
Kandaki şeker düzeyini düşüren veya içerdikleri insülin benzeri maddeler sayesinde başarılı olabilen be pek çok ülkede kullanılmakta olan bitkiler bulunmakta. Bunlardan bazıları; Isırganotu, zeytin yaprağı, arpa, yulaf, maydanoz, pırasa, enginar yaprağı, böğürtlen yaprağı, yaban mersini yaprağı, kara hindiba
Kara hindiba kolay bulanabilen ve hem çiğ hem de kurutulmuş olarak tüketilebilen bir bitkidir.
Halk arasında; aslandişi, radika, gelin göbeği olarak da bilinir.
Nisan-mayıs döneminde köküyle birlikte sökülür ve topraktan arındırılır (yıkanmaz!) Gölge ve havadar bir yerde iyice kuruduktan sonra tüm bitki iyice kıyılır ve hava almayan kaplarda saklanır.
İdrar söktürücü, safra salgısını arttırıcı, karaciğeri güçlendirici, antiromatizmal etkileri vardır.
Hindiba, öncelikle böbereklerin karaciğerin işlevlerini destekler. Çok güçlü bir idrar söktürücü olarak, aynı işlev için kullanılan ilaçlarla rahatlıkla boy ölçüşebilir ve hatta onlara karşı önemli bir üstünlüğü de vardır. Normalde tüm idrar söktürücü ilaçlar bedenin potasyum yitirmesine yol açar ve potasyum yetersizliği nedeniyle kalp kasları güç yitirebilir.
Güçsüz ve bitkin kişilere güç kazandırır.
Şeker hastalarına, ilbahar ve sonbaharda 2-4 haftalık kara hindiba kürü uygulamaları tavsiye eldir.
Romatizma ve gut hastalarıda aynı kürü uygulayıp fayda sağlayabilirler
Kara hindiba safra kesesi taşlarının oluşumunu ve irileşmesini de önlüyor.
Safra salgısı azlığından kaynaklanan şişkinliklerde ve sindirim bozukluklarına karşı kullanıldığında olumlu sonuç veriyor.
Kara hindiba salatası
Taze kara hindibalar ayıklanıp, yıkandıktan sonra, bir süre sirkeli suda bekletilerek iyice temizlenir. Bütün veya elle parçalanarak, üzerine limon ve zeytinyağı eklenerek yemeklerden önce yenir. Tadı hafif acımsıdır, fakat şifası düşünüldüğüne rahatsız edici değildir.
Kara hindiba özsuyu
Taze kara hindiba yıkanıp, iyice temizlendikten sonra, henüz ıslakken mutfak rondosunda özsuyu çıkarılır. Yemeklerden yarım saat önce 1-2 kahve fincanı hindiba özsuyu içilebilir.
Kara hindiba çayı
Kök ve yaprak karışımı ince kıyılmış olarak 1-2 tatlı kaşığı dolusu, 1 bardak soğuk suya eklenir, hafif ısıda kaynama derecesine kadar ısıtılır, 1 dakika daha kaynatılır ve üstü kapatılarak 10-15 dakika demlendikten sonra süzülür. Günde 2-4 bardak taze demlenmiş çay, tatlandırmadan, yemeklerden yarım saat önce içilir.

SELÜLİTİ ÖNLEYEN BİBERİYE TARİFİ

Selülitli bacaklarla dolaşmak mı?Aman Alllahım..Sanırım tüm bayanların en büyük derdi ve kabusu selülitli bacaklara sahip olmak sanırım..Ama biliyorsunuzki selülit sadece kilololarda değil zayıf insanlardada kendini gösteriyor.
Selüliti önleyen biberiye tarifi ile daha güzel bacaklara sahip olabilirsiniz.
“1-2 tatlı kaşığı dolusu ince kıyılmış biberiyeyi 1 bardak kaynar suyla 10 dakika kadar demleyip gün içerisinde2-3 bardak şeklinde tüketebilirsiniz. Ayrıca yapılan araştırmalar selülit oluşumunu azaltmada antioksidan öğeler olan A, C vitaminleri ve çinkonun etkili olduğunu göstermektedir"

3 Ağustos 2008 Pazar

BEZELYENİN FAYDALARI

BEZELYE: Protein, lif ve nişasta açısından zengin bir besindir. Bezelye A, C ve B grubu vitaminlerinin yanı sıra demir, fosfor ve potasyum gibi mineralleri de içinde barındıran besleyici bir sebzedir. Kuru bezelye protein ve nişasta açısından taze bezelyeden daha zengindir. Bununla birlikte, taze bezelyeyi sindirmek daha kolaydır.
BEZELYENİN FAYDALARI;

*Bezelye vücuda enerji verir ve vücudu kuvvetlendirir.
*Kasların gelişmesine ve yenilenmesine yardım eder.
*Kansızlığa iyi gelir.
*Kan Kanserine karşı koruyucudur.
*Karaciğerin çalışmasını düzene sokar.
*Özellikle taze bezelye bağırsakları çalıştırarak kabızlığı giderir.
kaynak:mydearbody.com

KARACİGER İCİN FAYDALI ENGİNAR DETOKSU

Enginarın dış çanak denilen yapraklarından 4-5 tane, sapının yapraklarından 2 tane yarım lire suda 3-5 dakika kaynatın. 5-10 dakika demleyin.
Yaprakları suyun içine sıkıp süzerek çıkartın ve ılınmaya bırakın. Bu suyun içine başka bie kapta kaynattığınız 1-2 tatlı kaşığı hindiba otunu ekleyip sabah akşam 1 çay kaşığı bal, 1/4 çay kaşığı zerdeçal ve 5-6 damla limonla tüketin.
DR.Ender Saraç

BRONZLAŞMAYA YARDIMCI ÇORBA

DR.Ender Saraç'tan bronzlaşmaya yardımcı çorba tarifi
Malzemeler:
* Havuç
* Balkabağı
* Turuncu dolmalık biber
* Domates
* Kişniş
* Zeytinyağı
* Sarımsak
Yapılışı:
Kabak, havuç ve domates rendelenir. Zeytinyağında önce sarımsak, havuç
sonra da biber, kabak çevrilir. Son olarak da domates eklenerek kaynatılır.
İnce kıyılmış kişniş ile süslenerek servis edilir.

2 Ağustos 2008 Cumartesi

PROF.DR.ERKAN TOPUZ 'DAN SARIMSAGIN FAYDALARI

Sarımsak hem kansere yakalanmadan koruyan hem de kanser tedavisi sırasında yararlı etkiler gösteren bir besin. Hayvanlar üzerinde yapılan çalışmalara göre sarımsak mide, meme, bağırsak, yemek borusu, prostat ve cilt kanserlerinde tümörlerin oluşmasını ve ilerlemesini engelliyor. Sarımsak enfeksiyonlar, kalp damar hastalıkları, yüksek kolesterol ve yüksek tansiyona karşı da yararlıdır. Sarımsağı çiğ olarak sevmiyorsanız yemeklerin içinde pişmiş şekilde tüketin. Ya da kokusuz sarımsak hapı (garlic) kullanın.
Prof.Dr.Erkan Topuz

KALCA KÜCÜLTEN MUCİZEVİ DİYET

Büyük kalçaları olanlara müjde! Pek çok bayanın en büyük sorunu olan kalça problemini ortadan kaldıran, 6 haftalık diyetle kalça ve basen bölgelerinizdeki fazla yağlardan kurtulabilirsiniz. Diyetin amacı hareketsizlik ve yanlış beslenme sonucu vücudun alt tarafında toplanan yağlardan kurtulmak için çok özel bir diyete ihtiyaç var. Uygulayacağınız diyet her yerde kolayca bulup tüketeceğiniz gıdalardan oluşuyor. Diyetin birinci dereceden etkilediği bölüm kalça ve basen ardından da bacaklar geliyor. Özellikle binici pantolonu olarak adlandırılan kalça ve diz kapağı bölgesinde fazla kilo problemi olan kişiler tam 6 hafta içinde etkili çözüme kavuşabiliyorlar. Diyet kayısı ve badem müslini olarak tanımlanıyor.
Müslinin hazırlanışı Hazırlayacağınız müslinin tadı oldukça leziz. İçeriğinde badem ve kurutulmuş meyvalar ve tahıllar kadar pek çok vücudunuza faydalı gıdalar bulunuyor. Ancak hepsi bir araya getirildiğinde kalça bölgenizdeki yağları hızla eritip, sizi forma sokuyor. Hazırlanışına gelince... 2 fincan yulaf tanesi, 2 fincan kırılmış fındık, 1 fincan buğday, 1 fincan çekirdeksiz kuru üzüm, 1 fincan ayçiçek tohumu, 1 fincan badem, 1 fincan ince kıyılmış kuru kayısı Malzemeleri karıştırıp, blender`dan geçirin. Hazırladığınız karışımı tam 12 porsiyon olacak şekilde eşit parçalara ayırın. Her porsiyonda karışımı bir bardak diyet soğuk süt ilave ederek tüketeceksiniz. Tabii üzerine yarım dilim muz da ekleyebilirsiniz.
Kahvaltı:
Bir porsiyon hazırladığınız müsli, bir fincan süt ve dilimlenmiş yarım dilim muz Saat 11.00: Bir elma
Öğle: Bir porsiyon müsli ve yarım muz Öğleden sonra: Bir avuç kuru üzüm
Ana öğün: Meyveyle birlikte temel gıdalar
Yatmadan önce: Bir portakal Meyveler: Elma, kayısı, iki kurutulmuş erik, bir mango
*Günlük programınızda ana öğünler
Pazartesi: Bir parça tavuk kanat ya da göğüs ızgara, yeşil salata ve bir meyve Salı: İki yumurtalı omlet, domates ve rendelenmiş havuçla tüketilecek.
Çarşamba: Bir çay fincanı büyüklüğünde yer tutan spagetti. Bir meyve. Perşembe: İnce dilimlenmiş bir tavuk göğsü. Haşlanmış havuçla servis yapılacak. Dilerseniz yanına haşlanmış brokoli de alabilirsiniz. Bir meyve.
Cuma: Ton balıklı yeşil salata. Bir adet katı pişmiş yumurta. Bir meyve. Cumartesi: Bir parça hindi göğsü, mısırla karışık yeşil salata. Bir meyve. Pazar: 3 dilim rosto edilmiş biftek, havuçlu brokoli salatası ve iki adet haşlanmış patates. Bir meyve.
kaynak:mynet

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web