ÜBEME HORMONLARI
Kuşakların varlığını ve sürekliliğini sağlayan üreme organlarının her iki cinste, ayrı karakter ve yapıda bulunduğunu görmüştük. Hormon adını verdiğimiz ve ayrıntılı olarak anlatacağımız bazı maddeler de cinsel fonksiyonlarda büyük rol oynamaktadır. Erkeklik ve dişilik hormanları, etkilerini gösterdikleri organlarda parçalanır. Bir kısmı da metabolizma olaylarına katılır ve kimyasal yapıları değişerek idrar, dışkı, tükürük ve öteki salgılarla dışarı atılır.
Hormonun bulunuşu, daha doğru bir deyimle cinsel hormonun bulunuşu 19. yüzyılın ortalarına rastlar ve kaynağını şu gözlemden almıştır: Bir horoz iğdiş edildiğinde, onun horoz olmasını belirleyen özellikler geriler. Aynı işlem genç bir hayvanda uygulandığında, bu özelliklerin gelişmediği görülür. Çıkarılan testisler aynı hayvanın bir başka yerine yerleştirilirse, o zaman genellikle iğdiş edilmenin doğurduğu olayların ortaya çıkmadığı görülür. Bu deneyi ancak bir şekilde açıklamak mümkündür. O da testislerin hayvana erkeklik karakterini veren bazı maddeler yaptığını kabul etmektir.
Kadındaki Bartholin bezi mikroskop altında incelendiğinde, birbirine sıkıca bağlanmış birçok hücre dikkati çeker. Bu hücrelerin içinde ilginç bir olay süregelmektedir. Başlangıçta yalnızca küçük bir damla şeklinde olan akıcı bir sıvı meydana gelir. Hücrenin çeşitli kısımlarında yapılan damlalar daha büyük bir damla halinde birleşir ve küçük kanallara itilir. Bu küçük kanallar da bir araya gelerek daha büyük kanallar yapar ve bunlar meydana gelen sıvıyı vagina mukozasının yüzeyine getirir. Benzer yapıda daha başka bezler de vardır. Örneğin vücutta birtakım bezler deri yüzeyine gelen teri, başka bazı bezler de ağız ve diş mukozalarından salgılanan tükürüğü, vb. yapmaktadır.
Buna karşılık, içerisinde yapılan maddeyi boşaltabilecek kanalları olmayan bezler de vardır. Bunlar salgılarını doğrudan doğruya kana akıtır. Böylece organizmada iki bez grubu ayrılmaktadır: Bir yandan boşaltıcı yolları olan ve sıvılarını deri, mukozalar, vb… gibi vücudun çeşitli kısımlarının yüzeyine salgılayanlar; öte yandan, salgılarını doğrudan doğruya kana boşaltanlar. Birincilere dtş salgı besleri, ikincilereyse iç salgı bezleri adı verilir.
İşte iç salgı bezleri tarafından doğrudan doğruya kana dökülen salgılar hormon adı altında tanınmaktadır. Bunlar kan aracılığıyla etki alanlarına kadar götürülür. Böylelikle organizma hormonlar tarafından yönetilmiş olmaktadır. Hormonların bir kısmı ya da tümü eksik olduğunda ya da tersine aşırı derecede yapıldığında önemli hastalıklar ortaya çıkmakta, hatta öldürücü sonuçlar bile görülmektedir. îç salgı bezleri yalnız fiziksel olaylar için değil, aynı zamanda ruhsal hayat için de gereklidir. Bir yaratığın mizacını, enerjik ya da durgun, öfkeli ya da soğukkanlı oluşunu belirleyen gene hormonlardır.
Cinsel bezler dendiğinde akla erkekte testislerin, kadın da yumurtalıkların geldiğini biliyoruz. Ama, insanın cinsel fonksiyonlarmı büyük ölçüde etkileyen daha başka bezler de vardır. Yumurtalık ve testis, karma fonksiyonu olan bezlerdir. Her ikisi de kana verdikleri hormonların yanı sıra üreme hücrelerini, yani spermatozoid ve yumurtacığı da yapar. Testislerin içinde, spermatozoidlerin yapıldığı dolambaçlı küçük kanalların arasında, gene bazı küçük hücre adacıkları vardır. Bunlar, şimdilik «erkek cinsel hormonu» adını vereceğimiz bir hormon meydana getirir. Buna benzer bir olay da yumurtalıklarda süregelmektedir. Yumurtacıklar Graaf f olikülünde gelişmekte ama, bu folikülün çeperi aynı zamanda «dişi cinsel hormonu» nu da yapmaktadır.
Erkek ve dişi cinsel hormonları bulûğ çağını belirleyen ilk ve en önemli faktörlerdir. Erkeklik organının ve testislerin gelişmesinin sağlanması erkek cinsel hormonu aracılığıyla olur. Gene belirli bir çağdan sonra erkekte sesin kalınlaşması, önce üretim organları çevresinin, koltuk altının ve sonradan da yüzün, göğüslerin, kol ve bacakların kıllanması, erkeklik hormonunun organizmadaki etkisi sonucudur. Kadında da cinsel organların olgunlaşması, sonra bu bölgelerin ve koltuk altının kıllanması, göğüslerin büyümesi, kadının belirli vücut kısımlarının yuvarlaklaşması ve bulûğ çağından başlamak üzere âdet devrelerinin oluşu da gene dişi cinsel hormonunun varlığıyla ilgilidir.
Erkekle kadın arasındaki fiziksel ayrılıklar, önem sırasına göre çeşitli gruplara ayrılmıştır. Her şeyden önce, erkekte penis, torbalar, testisler, prostat vb., kadındaysa rahim, vagina, bızır, dudaklar ve yumurtalıklar olmak üzere iç ve dış cinsel organlar arasındaki farklılık ortadadır. Bunlar kadınla erkeği birbirinden ayıran en belirli özellikler olup «birincil seks karakterleri» adını alır. Buna karşılık, görevi doğrudan doğruya cinsel ilişkiler ve çoğalma olmayan, yani kelimenin tam anlamıyla cinsel organ sayılmayan ama, kişisel cinsiyetin özelliklerini yeren bazı organlar vardır. Aneak cinsel hormonların çalışmalarıyla olgunluğa erişebilen bu oluşumlara da «ikincil seks karakterleri» denmektedir. Eğer hormon faaliyeti olmazsa, örneğin bîr erkek çocuk herhangi bir nedenle gençken iğdiş edilirse, ikincil seks karakterleri hiçbir zaman oluşamaz. Üreme hormonları’ yalnız ikincil değil, birincil seks karakterleri üzerine de etkili olmaktadır. Bu konuya ileride yeniden döneceğiz.
Testisler ve yumurtalıklar çocuğun doğumuyla birlikte vücutta vardır. Ama, bu organlar ancak bulûğ çağında hormon salgılamaya başlar, işte belirli bir yaştan sonra yumurtacık ve spermatozoid, ya da dış salgı ve hormonlar, ya da iç salgı yapılmaya başlanması,, test is ve yumurtalık üzerinde etkili olan bir başka iç salgı bezinin çalışmasına dayanmaktadır. Bu da hipofiz bezidir. Kafanın içinde ve tam ortada bulunan, beyne yapışık durumdaki bu bezin boyutları bir kirazmkiler kadardır. Bugüne kadar, hipofiz tarafından yapılıp kana verilen 20′den çok madde bilinmektedir. Belki de, bilmediğimiz daha başkaları da vardır. Burada, hipofiz bezinin salgıladığı hormonlar içinde yalnız testisler ve yumurtalıklar üzerine etki yapanları inceleyeceğiz.
Hayvanlar üzerinde şimdiye kadar uygulanmış olan çok sayıda deney, bulûğ çağından önce hipofiz çıkarıldığında yumurtalıkların ve testislerin, bulûğ başlatan ve ikincil seks karakterlerini ortaya çıkaran hormonları yapmadiğini göstermiştir. Ama, eğer bu hormon daha bulûğ çağma erişmemiş hayvanlara şırınga edilirse, yumurtalıklar ve testisler hemen hormon yapmaya başlar ve olgunlaşır. Çocuklardaki çok erken bir fiziksel ve ruhsal olgunluk, hipofiz bezinin normal dışı ve ölçüsüz çalışmasının belirtisi olabilir.
Erkekteki üreme bezlerinin erkeklik hormonu, kadının üreme bezlerinin de dişilik hormonu yaptığını söyls-miştik. Buna karşılık hipofiz hormonu erkekte ve kadında birbirine benzerlik gösterir. Şimdiye kadar yapılan deneylerin ve alınan sonuçların ışığı altında, özellikle erkek ya da dişi bir hipofiz hormonu olmadığı kabul edilmektedir. Ama, bu hormon yumurtalıkları ve testisleri, özellikle erkek ya da özellikle dişi hormonlar yapmak üzere uyarır ve böylece cinsel olgunluk olayını dolaylı bir şekilde başlatmış olur. Eğer genç bir çocuğun bulûğdan önce testisleri çıkarılacak olursa, organizmada sağlam bir hipofiz olmasına rağmen bulûğ gecikecektir. Bunun yanı sıra eğer bulûğdan önce hipofiz hasta ya da çalışamayacak durumdaysa, testisler ya da genç kızda yumurtalıklar ne kadar sağlam olursa olsun cinsel hormon yapamayacak ve gene bulûğ engellenecektir.
Cinsel organları içine alan sistemin bütün fonksiyonları belirli kas kasılmalarıyla yakın ilişkidedir. Kasılma ve genişleme şeklinde olan bu kas çalışması sinirler tarafından da yürütülür. Öte yandan sinirlerin işe karışması da, erkek ya da dişi cinsel hormonlarının varlığına dayanır. Hormonların yapılabilmesi de ancak hipofizin, cinsel faaliyetin oluşunda bir orkestra şefi rolünü oynamasıyla mümkündür. Ama, hipofiz de ayrıca beynin çalışmasıyla yakından ilgili ve en son olarak bilincin etkisi altında olan bir bezdir. Sonuç olarak görülüyor ki organizma içinde süregelen olaylar hiçbir zaman kendi başına olmayıp bir zincirin halkaları gibi birbirine bağlıdır ve biri bozulduğunda, aradan çekildiğinde süreklilik ortadan kalkmaktadır.
Şifalı bitkilerle cilt bakımı ve güzellik kürleri. Ayrıca Uzmanlar tarafından Çeşitli kürler ve tavsiyeleri,Çocuk ve bebek sağlığı
25 Temmuz 2010 Pazar
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Sistit, genellikle bir enfeksiyon sonucunda idrar kesesi (mesane)nin iltihaplanmasıdır .Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu Sistit için en faydalı ot...
-
Badminton , açık havanın olumsuz etkilerini önlemek amacıyla genellikle kapalı alanlarda oynanır. Kort 13.40 m uzunluğundadır. Genişlik tekl...
-
Kına Kleopatra zamanından bu yana saç boyamakta başarıyla kullanılagelmiştir. Her ne kadar zamanımızda kimyasal boyalar moda olmuşsa da, bir...
-
Bazı kimseler beden yapıları açısından veya bazı psikolojik ve sosyal sebeplerle şehvet arzularının azalmasını isteyebilirler. Dinimiz...
-
SEZARYEN Eskiden sonuçları anne için tehlikelerle dolu olduğundan çok ender başvurulan sezaryen, günümüzde ameliyat ye uyuşturma teknikler...
-
2009 yazının en moda saçları nasıl olacak? 2009 yazında dağınık topuzları, örgülü saçları, uzun kakülleri, dalgaları ve bukleleri göreceğiz....
-
Rektal kanama genelde tuvalet kağında veya dışkıda parlak kırmızı renginde kan ile kendini belli eder. Büyük abdestinizdeki koyu kırmızı re...
-
uzunluk: minimum 90 maksimum 120 m genişlik : minimum 45 maksimum 90 m uluslarası maçlarda, uzunluk: minimum 45 maksimum 90 m genişlik : m...
-
Böbrek taşını harekete geçiren kimyasal güç avakado yaprağında bulunan "Methhychavicol" dur. Avakado yaprağını kaynatarak elde ede...
-
Teninize uygun parfüm olduğu gibi burcunuza görede parfümünüz olduğunu biliyormusunuz...İşte burcunuza uygun parfümler SU GRUBU (Yengeç,Bal...
Uyarı
Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır.
Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır.
Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web
Genel Kişisel Web
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder