25 Temmuz 2010 Pazar

Gerçek Adet Yokluğu

Bu grupta in­celenen âdet kanamasının olmayışı durumları her zaman hastalık niteliği taşımaz. Bir kısmı fizyolojik olaylarla ilgilidir :
1 — Bulûğdan önceki dönemde âdetin görülmemesi ta­mamen normal bir olaydır. Hormonlar daha henüz düşük seviyede bulunduğundan yumurtalıkları uyaramaz. îlk âdet ırklara ve ülkelerin bulundukları yere göre değişiklik­ler göstermekle birlikte ortalama 11 ile 16 yaşları arasın­da başlar. Bazı tropikal ülkelerin genç kızlarında 10 ya­şında başlayabilir.
Hiç âdet görmeye başlamamış bir kişide birincil bir a-menoreden söz edilir. Buna karşılık, daha önce âdet gör­müş ama, sonradan herhangi bir nedenle âdetleri dur­muş olan bir kadında ikincil amenoreden söz etmek ge­rekir. Âdetleri yeni başlayan bir genç kızda, gerçek bir hastalığın varlığına karar vermeden önce, bu dönemin bir­kaç yıl daha uzayabileceğini düşünmeli ve herhangi bir hormon tedavisi yapmaktan kaçınmalı. Buna karşılık ba­zı anneler de bir hekime götürmeden önce, kızlarının 17 ya da 18 yaşma gelmesini bekler. Bu da pek doğru de­ğildir. Birincil amenore şikâyeti olan kızlarda genellikle çocuksu bir ruhsal yapı vardır. Yetiştirilmeleri, erken ol­gunlaşan genç kızlardan çok daha kolaydır.
2 — Gebelik sırasında bol olarak ortaya çıkan bazı hormonların etkisiyle görülen âdet yokluğu, daha önce de söz ettiğimiz gibi, gebeliğin en erken bir belirtisi ve en doğal bir sonucudur.
3 — Emziklilik devresindeki annelerin büyük bir kıs­mında da âdetlere rastlanmaz. Bu aslında tamamen fizyo­lojik bir olaydır ama, emzirmenin çok uzun sürmesi ha­linde rahimde bozukluğa sebep olarak bir daha geri dön­meyecek bir hastalığa ve sonucunda âdet yokluğuna gö­türebilir. Batıl bir düşüncenin sonucu olarak erkek ço­cuklara 2 yıl süreyle süt emzirenler vardır. Bu. özellikle köylüler arasında kökleşmiş bir gelenek halindedir. Bu düşüncenin çocuk yönünden bir yararı olmamasının yanı sıra anne sağlığı için de ne kadar zararlı olacağı açıktır.
4 — Yaş dönümü de gene fizyolojik bir olaydır. Bu­rada da ırk ve aile farklarıyla ilgili olarak âdet kesilme­sine 45-50 yaşlar arasında rastlanır. Âdetler tam olarak kesilmeden önce 3-6 aylık gecikmeler görülebilir. Bu ko­nuya yeniden dönülecektir.
Şimdi âdet yokluğu ya da amenorenin bir başka bö­lümüne yani belirli bir hastalık haliyle ilgili olanlarına geçelim:
1 — Menenjit, kafatası kırıkları, beyin humması gi­bi hastalıklar, sıkıntı ile birlikte olan birçok akıl hastalıklarında âdet yokluğu halleri görülür.
2 — Hipofiz beziyle ilgili bazı hastalıklarda, hipofiz bezinden kaynağını alan urlarda da amenorelere rast­lanmaktadır.
3 — Bazı amenoreler yumurtalık hormonlarının az ya da çok oluşuyla ilgilidir.
4 — Rahimle ilgili birtakım amenore durumları var­dır. Burada rahmin doğuştan olan gelişme ve şekil bo­zukluklarının yanı sıra örneğin tüberküloz, ateşle seyre­den ağır doğumlar, sık sık tekrarlanan çocuk düşürmeler ya da tedavi amacıyla yapılan kürtajlar, rahim içine ilâç verme gibi hırpalayıcı durumlar söz konusudur.
5 — Tiroid bezinin aşırı çalışmasında amenore sık görüldüğü gibi öteki iç salgı bezlerinin hastalıklarında da âdet yokluğuna rastlanmaktadır. Beslenme bozuklukları, şeker hastalığı, verem, tifüs, zatürree gibi hastalıklar, birçok bulaşıcı hastalık, sıtma, derin kansızlıklar, böbrek ve kalp hastalıkları da birer amenore nedeni de olabilir.
Özellikle tütün ve kurşun işlerinde çalışan kadınlarda görülen yavaş ama, uzun süren zehirlenmelerde, alkol, morfin gibi maddelerin alışkanlıklarında da âdet yokluğu­na sıklıkla rastlamak mümkündür.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web