25 Temmuz 2010 Pazar

Kadınlarda Rahmin Durumu ve Rahmin Aşırı Öne Bükülmesi


NORMAL BİR KADINDA ENİNE KESİTTE RAHMİN DURUMU RAHMİN AŞIRI ÖNE BÜKÜLMESİ HALİ
Rahmin hem arkaya doğru yatması, hem de gövdenin boyun parçası üzerine arkaya doğru bükülme­si: Bu durum en sık görülen duruş bozukluklarından bi­ridir. Bir kısım vakalar doğuştan olup öteki kısmıysa sonradan çeşitli nedenlerle edinilir. Nedenler arasında do­ğum ve loğusalık önemli bir yer tutar. Doğumdan arta kalan yırtıkların çekmesi, gebeliğin dokularda yaptığı yumuşama ve gevşeme olayının tam olarak gerileyememesi, loğusalık sırasında gerekli temizlik kurallarına uyulmaması ve uzun süren eritici hastalıklar rahmin bu durum değişikliğinin başlıca nedenleri arasında sayılabi­lir.

Hastaların şikâyetleri arasında şiddetli âdet kana­maları, ağrılı âdet görmeler, akıntı, bel ve kasık ağrıları, kısırlık, dışkılama zorluğu, idrar etme bozuklukları, bulantı, kusma, başağrısı gibi belirtiler başlıcalarıdır. Ar­kaya doğru yatma ve bükülme kadın hastalıkları hekim­lerinin dikkatini çektiğinden beri, hastaların birçok şi­kâyeti haklı ya da haksız olarak bu durum bozukluğuna bağlanmak istenmiştir. Özellikle birtakım ameliyat tek­niklerinden yararlanarak rahmi normal anatomik yerine getirme çareleri düşünülmüştür. Yeni yeni metotlar bul­ma yarışı hekimleri çok kere vakaların gösterdiği be­lirtileri incelemekten uzaklaştırmıştır. Böylece gelişi gü­zel hepsinin düzeltilmesi yoluna gidilmiştir.

Günümüzde bile gene öyle ameliyatlara rastlanmakta­dır ki hasta niçin ameliyat olduğunu bilmez. Ameliyata sebep olarak ileri sürülen belirtiler devam etmekte, hat­ta bazan daha da şiddetlenmektedir. Ne şekilde olursa olsun, belirti vermediği zaman bu durumun tedavisi gerek­mez. Rastgele bir bulgu olarak ortaya çıkarıldığı haller­de bu nokta üzerinde hiç durmamak uygundur. Çünkü, ‘telkin altında kalmaya elverişli yapıdaki hastalarda he­kimin atacağı yalnış bir adım ve ağzından çıkacak her­hangi bir söz, hastada gerçek bir hastalık kompleksi yara­tabilir ve sonradan bunun tedavisi, gerçek bozukluğun-kinden daha da zor olur.

Rahmin normal anatomik yerinden leğen ta­banına inişi ve boyun parçasının alt ucunun dışarıdan görünecek dereceye gelmesi: Burada en büyük faktörü gebelik olayıdır. Gerçekten bu gibi durumlara en sık ola­rak çok doğum yapmış kadınlarda rastlanır. Uygun bir yapıda, ardı ardına doğumlarla bir yandan karın zarı yetersiz bir duruma gelirken, öte yandan üreme organla­rının yerinde durmasını sağlayan dayanak cihazları bo­zulur: Zor ve uzun süren doğumlar, forseps gibi girişimler, apışarası yırtıkları, loğusalık süresince gerekli te­mizlik şartlarının sağlanmayışı ve rahmin eski şekline dönmesi tamamlanmadan yeniden ağır beden çalışmaları­nın başlaması gibi faktörler böyle inişlerin ortaya çıkma­sı için uygun ortamı yaratır.

Ne yazık ki ülkemizin yaşama şartları bu gibi du­rumların ortaya çıkması için çok uygundur. Tarlasında çalışan bir köylü kadının çocuğunu doğurması da çoğun­lukla tarlada olur. Çocuğun göbeğini iki taşın arasınasıkıştırarak kesen kadın sonra onu omuzuna vurarak kö­yüne döner. Bu kadının çocuk doğurdu diye dinlenme hak­kı yoktur ve ertesi günden başlamak üzere gene aynı ağır şartlarda tarlasında çalışacaktır. Yurdumuzda kadınlar­da rahmin inişi vakalarının oranının yüksek oluşu bu yüz­dendir.
Doğurmuş her kadın, ıkındığı zaman, vaginasının ön kısımları vulva içerisinde az çok görünür. Gene bir ço­ğunda da rahmin %oyun parçası hafifçe inmiş olabilir. Ama, tam bir fıtıklaşmanın olması halinde, rahmin dışa­rı çıkmasıyla bütün vagina duvarının tıpkı bir eldiven parmağı gibi içinin dışına döndüğü görülür. Önde vagi-nayla idrar torbası sıkı sıkıya birbirine bağlanmış bulun­duğundan idrar torbası da birlikte sürüklenir.
Rahmin boyun parçası fıtıklaşmanın oluş süresince, kanla aşırı dolma yüzünden büyür. Aynı zamanda karm içi organlarıyla dış ortam arasındaki basınç farkı yüzün­den bu gibi vakalarda boyun parçasında uzamalar görülür. Özellikle yaşlı kadınlarda görülen bir kısım fıtıklaşmalar­da yaşlı ve küçülmüş rahim bütünüyle fıtık kesesi için­de bulunur. Bir kısmındaysa rahmin yalnız boyun parça­sı fıtıklaşmıştır.
Bazan ileri derecede bir fıtıklaşma hastada hiçbir şikâyet doğurmadığı gibi, hafif bir iniş bile çeşitli sıkın­tılara sebep olarak hastanın hekime danışmasını zorun­lu kılabilir.

Ortaya çıkan başlıca belirtiler şunlardır: Hastada sanki bir şey doğuyormuş, aşağıdan bir şey fır­layacakmış gibi bir duyum vardır. Buna bel ve kasık ağ­rıları eklenir. İdrar yollarıyla ilgili belirtiler, örneğin id­rarını tutamama durumu olabilir. Gerçekten, fıtıklı has­talarla konuşulduğunda birçoğunun ağır kaldırana, öksürme, gülme gibi nedenlerle idrarlarını kaçırdıkları, ba­zılarının da ancak fıtıklarını elleriyle içeri sokarak ve şırınga gibi idrar torbalarını sıkarak idrarlarını boşalt­tıkları öğrenilir. Ayrıca büyük abdest etmede de şikâ­yetler görülebilir. Hastanın yürümesi sırasında fıtık zor­luk doğurur ve çamaşırların değmesiyle fıtıklaşan rahim üzerinde kolayca yaralar açılır. Yaraların iltihaplanması birtakım kötü sonuçların ortaya çıkmasına yol açar. Bu yüzden böyle vakalarda erkenden tedaviye başlamak ve gerekirse ameliyat etmek uygundur.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web