Nişastaya Duyarlık (Nişasta Intoleransı, Nişastaya Tahammülsüzlük)
Nişastaya duyarlı olan kişilerin sindirim kanalında nişasta tam sindirilemez ve dışkıda nişasta tanecikleri çıkar. Sindirilemeyen nişasta kısa sürede incebağırsaktan kalınbağırsağa geçer, orada değişiklikler sonucu oluşan asitler bağırsak mukazasım incitir. Nişastanın sindirim güçlüğü hastalığı daha çok çocuklarda görülür. Karında ağrı, sürgün ve gaz gibi rahatsızlıklar yapar.
Bu hastalıkta beslenmede ana ilke, hastanın durumuna göre, nişastayı azalt-, mak ya da diyetten çıkarmaktır. Nişasta sindirimsizliği olan hastaların beslenmesinde dikkat edilmesi gereken noktalar, öteki sindirim ve emilme güçlüğü hastalıkları için belirtilenler gibidir. Önce belirtilenlere ek olarak bu hastalıkta beslenmede şu esaslarada uyulmalıdır:
1. Diyette nişasta kısıtlanır. Ağır olgularda, tahıl ve tahıl unlarıyla yapılan yiyecekler, kuru baklagiller, nişasta, patates ve öteki nişastalı besinler diyetten tümüyle çıkarılır ya da çok azaltılır. Hastanın durumu düzeldikçe kısıtlama gevşetilir.
2. Hastanın karbonhidrat ihtiyacı daha çok bal, pekmez, marmelat, reçel, meyve pelteleri gibi yiyeceklerle karşılanır.
3. Orta derecede yağ verilir. Hastada sürgün varsa yağ kısıtlanır.
4. Diyet, hastanın yeterli ve dengeli beslenmesini sağlayacak şekilde düzenlenir.
Laktoza Doyarlılık ,Laktoz Intoleransı, Laktoz Tahammülsüzlüğü
Laktoza duyarlı kişilerin incebağırsağında laktoz sindirilemez. Bu hastalık küçük çocuklarda ve yetişkinlerde yaygın olarak görülür. Amerika’da yaşayan .siyah ırkta % 60-80, beyaz ırkta % 5-10 dolayında olduğu bildirilmektedir. Akdeniz ve Ortadoğu ülkelerinde ve Türkiye’de laktoz sindirimsizliğine sık rastlanmaktadır.
Küçük çocuklarda laktozun kullanılamayışı, doğuştan bir bozukluk nedeniyle laktaz enziminin yapılamayışına bağlanmaktadır. Yetişkinlikte ise, sindirim kanalında başka bozukluk ve hastalıklardan da ileri gelebileceği, enzim yetersizliğinin de rolü olduğu sanılmaktadır.
Laktoz, sütte bulunan bir şekerdir. Laktoz sindirim güçlüğü olan kişiler süte duyarlı olurlar. Süt içildikten bir süre sonra, hastalıklı kişilerde karın ağrısı, gurultu olur ve sürgün (ishal) yapar. Dışkıyla önemli miktarda laktoz ve laktik asit atılır. Diyetten süt çıkarılınca hastada bir bozukluk görülmez.
Laktozu iyi kullanamayan çocukların diyetinden süt ve sütlü besinler çıkarılır. Laktozu alınmış süttozu varsa, ondan süt yapılır, soya sütünden ve öteki kuru baklagillerden yararlanılır. Çocuğun durumu düzeldikçe, diyetine azar azar süt ve sütlü tatlılar eklenir. Yoğurt ve mahallebi denenir. Çocuğun duyarlık derecesine göre süt, yoğurt, sütlü tatlı miktarı artırılarak ve azaltılarak denenir. Dokunmayan miktar bulunur. Aym uygulama yetişkinler için de geçerlidir.
Yetişkinler çocuklardan daha az duyarlı olabilirler. Süte duyarlı olan kişiler, süt ürünlerine, sütlü yiyeceklere daha az duyarlı olabilirler. Bir hayvan sütüne duyarlı olan kişiler başka hayvan sütlerine duyarlık göstermeyebilirler. Yine, sütün soğuk, sıcak içilmesi duyarlığı azaltabilir ya da artırabilir. O yüzden, sütün ve ürünlerinin değişik şekillerde ve miktarlarda alınarak denenmesi gerekir.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder