25 Temmuz 2010 Pazar

Menopozda Bitkilerden Faydalanma

BİTKİLERDEN FAYDALANMA
Türk kültüründe “otacı” adı verilen bitkisel tedavi uzmanla­rı, Türklerin Şamanist olduğu 10. yüzyıl öncesine ve yüzyıllarca öncelere Orta Asya Türk topluluklarına ve boylarına kadar gi­der. Bitkilerden faydalanma deyince aklımıza genelde Osmanlı-Türk kültürünün önemli bir dalı geliyor.Bursa, Konya, Mardin, İzmir ve Diyarbakır gibi şe­hirlerimizde bitkilerden faydalanma geleneği yaygın olarak sürmekte. Ayrıca Şam, Niş, Musul, Selanik, Bağdat, Kosova gi­bi bugün için Türkiye sınırları dışında kalmış eski Osmanlı şe­hirlerinde de bitkilerden faydalanma geleneğinin sürdüğünü iz­liyoruz.
Esasen hangi gıdanın ve ne kadarının sağlıklı, hangisinin za­rarlı olduğu tartışması bitmek bilmiyor. Günümüzde diyetlerin ve gıda ürünlerinin çeşitliliği giderek çoğaldıkça “sağlıklı bes­lenmek” zorlaşıyor. Çünkü daha birkaç yıl önce savunulan bes­lenme rejimlerinin bazıları, bugünün uzmanları tarafından red­dediliyor.
Konumuz menopoz ve buna bağlı olarak kemiklerde osteoporoz gibi sorunların yaşanması olunca, hemen aklımıza kaba-yonca, arpa, karahindiba çiçeği, ısırganotu, maydanoz, kuşbur­nu ve avizeağacı gibi kemikleri güçlendirmeye yarayan bitkiler geliyor. Ardıç tohumu, aspir, eğir kökü, hardal tohumu, mısırpüskülü, sandalos ve terebentin de kemiklerdeki ağrıları ha­fifletici özelliğene de sahip bitkiler.
Menopozda kalsiyum ve D vitamini açısından zengin gıda­lar tüketmek gerekiyor. Brokoli, kestane, istiridye, karahindiba yeşilliği, dilbalığı, lahana, somon balığı, deniz mahsulleri, su­sam tohumu, karides, soya fasulyesi ve tahin kalsiyum açısın­dan zengin gıdalardır. Değişik zamanlarda hububatlar ve kalsi­yumlu gıdalar tüketmek önemlidir. Hububatlar kalsiyumla bağlanan bir madde içermektedirler. Ancak kalsiyumu uyku­dan önce almak gerekiyor, çünkü kalsiyum en iyi uykuda emi­liyor.
Badem, kuşkonmaz, pancar, pazı ve ıspanak tüketiminizi sı­nırlandırın. Bu gıdalar kalsiyum emilmesini engelleyen “oksalik asit” bakımından zenginler.
Vejetaryen kadınlar et yiyenlere oranla daha az kemik erime­si sorunuyla karşılaşıyor. Kemik erimesinin kafein, yani kahve ile bağlantılı olduğunu unutmayın. Bir araştırmaya göre günde 300 mg (üç fincan) kafein verilen insanların idrarlarında içme­yenlere oranla daha fazla kalsiyum bulunuyor.
Karaciğer başta olmak üzere tüm organlara zarar veren alko­lün, olumsuz etkilerinden kurtulmak için toksinlerden armdırı-cı sebze ve meyve diyetlerine başvurun. Kırmızı yonca ve dulav-ratotu gibi kanı temizleyen bitkilerin çaylarını için.
Toksinlerden arınmak için haftada iki günü sadece sebze ve meyve yiyerek, bunların sularını içerek, zeytinyağı tüketerek, soyalı ürünlere ağırlık vererek geçirdiğiniz takdirde kanınız çok daha kolay temizlenecektir. Böyle bir diyeti bir kez, bir-iki haf­ta süreyle uyguladığınız takdirde metabolizmanız hızlanır. An­cak bu tarz bir diyeti uzun süre uygulamakta fayda var. Meyve ve sebzeler, yüksek oranda toksin atıcı etkiye sahiptirler. Sindi­rim sistemini desteklerler. Bol miktarda su tüketimi böbreklerin çalışmasını sağlarken, toksinlerin atımını da kolaylaştırır. Lif ve mineral zengini oldukları için toksinlerden arındırma progra­mınızın içine kuru baklagilleri de katmanız uygun olur. Papat­ya, nane gibi sakinleştirici bitkilerin çayları, sindirimi arındırıcı bir etkiye de sahiptir. Zencefil, kimyon, hindistancevizi ve kiş­niş de toksin atıcı maddeler arasında sıralanabilir.
Kolesterol vücutta, beyin, sinirler, kalp, bağırsaklar, kaslar, karaciğer başta olmak üzere, yaygın olarak bulunan, mum kıva­mında bir maddedir. Gıdalarla alınır veya vücut tarafından üre­tilir. Gıdalarla alman kolesterolün tamamı et, süt, yumurta gibi hayvansal kaynaklıdır. Eğer kolesterolünüz yüksek ise, elma, muz, havuç, tatlı su balığı, kurutulmuş fasulye, sarımsak, üzüm ve zeytinyağı içeren bir diyet uygulayın. Lifli sebze, meyve ve hububatları daha sık tüketmeye çalışın, örneğin fasulye, kahve­rengi pirinç, yulaf. Bol taze meyve ve havuç gibi sebze suları için. Karaciğerden yağın atılmasını sağlar ve bu da kolesterolü düşürür. Sıvıyağları, özellikle de zeytinyağını tercih edin. Taze ceviz dışında kuruyemiş yemeyin.
Afrodizyak bitkiler hakkında Alfa Yayınları tarafından ya­yımlanan “Cinsellik El Kitabı” adlı kitabımda ayrıntılı bilgi bu­labilirsiniz. Kadınlarda cinsel isteksizlik için geleneksel bir bitki karışımı önerisi: 50 gram andızotu kökü, 50 gram kayısıkıran kökü, 50 gram aynısefa çiçeği sapı, 50 gram ökseotu sapını ka­rıştırın. İki çorba kaşığı karışımı, yarım litre suda 10 dakika kay­natın. Günde üç defa yemeklerden önce birer çay bardağı için.
Menopozda yüksek tansiyon için kırmızıbiber, papatya, re­zene, yabani akdiken taneleri, maydanoz ve biberiye kullanıla­bilir. Uyarı: Eğer papatyaya alerjiniz varsa kesinlikle kullanma­yın.
Şerbetçiotu ve kediotu kökü, sinirleri yatıştırıcı etkiye sahip­tir. Günde üç bardak suma çayı için. Meyankökünden uzak du­run, çünkü bu bitkinin tansiyonu yükseltme özelliği vardır. Anason, şahtere ve zeytin yaprağı tansiyon düşürücü özelliğe sahip bitkilerdir.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web