25 Temmuz 2010 Pazar

Diyet Hakkında Soru ve Cevaplar


Okuyucularımızdan gelen soruları cevapla­maya çalışırken, şu hatırlatmayı da yapmak isti­yorum: Lütfen yazıyı dikkatlice ve birkaç defa okuyunuz, böylece daha fazla faydalanacağınıza inanıyorum…
SORU: İlk 14 günlük diyet içinde kabak, patlıcan, gibi yeşil sebzeler, salatalık yenebilir mi; haşlama, yağda veya közde pişirilebilir mi?


CEVAP: Bu sorunun geleceğini bildiğim için diyet yazımda PAZARLIKSIZ İLK 14 GÜN SADECE BUNLAR YENEBİLİR diye üstüne basa basa yazmıştım. Aynı şeyi yine söy­lüyorum; sadece iki küçük tabak zeytinyağlı ma­rul, maydanozdan oluşan yeşillik, mümkün ol­duğunca az doğranıp, üstüne yağı dökülüp diğer et vs. yanında veya öğün aralarında yenebilir.

Size bunun nedenini yeniden açıklayacak olursam; bu ilk 14 günün amacı metabolizma­mızı vücudumuzda birikmiş yağ stoklarını gliko­za çevirip, enerji olarak kullanmaya, yani yağları yakmaya zorlamaktır. Çünkü metabolizma uzun zamandır kolay hazır şekerlere alışmıştır. Zaten bu nedenle karbonhidrat bağımlılığı söz konu­sudur. Ve ilk birkaç gün, tiryakilerin sigarayı bı­raktığı ilk günlerdeki baş dönmesi gibi bir halsiz­lik, gerginlik, biraz asabiyet vs. yaşanır. Ama üs­tünde durulacak bir şey değil. İlk başlarda bir iki gün dinlenmek de çok iyi olur, ama çok önem­sememek gerekir.

14 günden itibaren ise bu denilen sebzeler rahatlıkla yenilebilir. Ama ilk başta abartmadan azar azar artırarak yenmeli. Mesela 15. gün bir tabak sebze eklenmeli, bir avuç fındık, fıstık yen­meli, 20. gün iki tabak, sonra 3 tabak gibi artırı­larak normal yeme biçimine geçilmelidir. Bunun sebebi her türlü sebze ve meyvede karbonhidrat, yani şeker vardır. Metabolizmanın mümkün ol­duğunca az şeker yiyerek, iyice yağ yakma moduna girmesini sağlamak gerekir ki birden bunu bırakmasın ve devamlı aynı şekilde yağları eritsin. Seçilecek sebzeler de buna göre az şeker içeren­ler olsun. Bunu en iyi anlamanın yolu yeşilleri seçmek; havuç, patates gibi yumrulu olanlardan uzak durmak, bunları sonradan kilo muhafaza safhalarında az yemek gerekir.

PİŞİRME ŞEKİLLERİ
Diyetimize göre istediğiniz şekilde pişirebi­lirsiniz, yeter ki üzerine hazır, içleri şeker ihtiva eden ketçap ve benzeri soslar dökmeyin. Ama burada da bazı konuların üzerinde durmak istiyorum. Özellikle kızartmalar. Yazımın bir bölü­münde kızartmalardan bahsetmiştim, ama bura­da bu konuyu yeniden ele almakta yarar var.
Sürekli duyuyoruz; yağda kızaran bir sebze­de artık ne vitamin ne de başka bir özellik kalı­yor. Yağın yakması sonucu oluşan bir yığın kan­serojen etkiler vs. de cabası. Hal böyle iken kı­zartma neden yapılır? Yavruları için canını hiçe sayan ebeveynler bunları nasıl çocuklarına yedirir anlamak çok zor. Salt bir damak zevki uğruna ömür boyu zehirlenme gibi düşünüyorum.
Şimdi benim konum diyet olduğundan ko­nuya bu. açıdan bakalım. Eti düdüklüde veya fı­rında ağzını folyolarla kapatıp herhangi bir ye­mekte kullanın ve aynı eti kızartın. Birincisi sağlıklı vitamini ve proteinleri korunmuş ve kalorisi azdır, Kızartmada ise tüm vitaminler yok olmuş­tur. Özellikle etlerde B12 vitamini vardır ve çok önemlidir. Beyin için elzemdir. Yetmez gibi diğer şekle göre kalorisi 3 kat artmıştır. Yani böylece hem sağlıklı yiyeceksiniz ve hem de 100 kalori alacaksınız, diğer taraftan sağlıksız ve 300 kalori. Bu işler patates gibi şekeri yüksek besin­lerde 10 kata kadar fark edebilir. İşte bu bedava ve gereksiz kalori yükü yerine sağlıklı pişirip, ay­rıca fındık, fıstık ve hele badem gibi çok yararlı besinlerden de yiyebiliriz. Özellikle ve özellikle ceviz mutla­ka kahvaltıda yer almalı.

Son zamanlarda insanlarımız kalorisi yüksek diye bu değerli gıdaları bıraktılar. Halbuki kızartmalar, kolalar, meyve suları, hamburgerler vs. gibi o kadar gereksiz kaloriler yükleniyor ki bunları çıkarıp, dilediğiniz kadar yararlı gıdalar alabiliriz. Bazen bizim insanımızı anlamak çok güç oluyor. “Olmuyor” lafının ardına sığınıp, bünyesinin kaldırmadığı şeyleri yiyor, kendi sağ­lıksız olduğu gibi bir de bu alışkanlıklarını ço­cuklarına bulaştırıp, neslini de sağlıksızlığa yö­neltiyor.
SORU: Yoğurt, ayran, peynirler hakkın­da ne diyorsunuz? Bunlar yenebilir mi?
CEVAP: Yoğurt, süt, ayran ve özellikle light diye satılan yağsız peynirler, lor vs.ler ilk 14 gün­de, yenmeyecektir. Çünkü bu ürünlerin özellikle yağı alınmışlarının karbonhidrat, yani şeker ora­nı yüksektir. Bilindiği gibi laktoz denen süt şeke­ri, bu sebeple diyetimizi bozar. Bu ürünler ancak 2 ay kadar sonra yenmeye başlanabilir. Yine azar azar artırılacak şekilde olmalıdır. Ancak ideal ki­lomuza kadar uzak duralım. Bunun istisnası YAĞLI PEYNİRLER olup, ilk 14 gün içinde tam yağlı, özellikle eritme ve kaşar peynirleri az miktarda yenilebilir. Ama ölçüyü kaçırmadan. Unutmayalım amacımız, vücuda hiç şeker sok­madan yağ yakmaya zorlamak ve alıştırmaktır. Bu nedenle bazı alışkanlıklar ve zevkler, bu sü­reçte bırakılmalıdır. Unutmayın, eskiden böyle yanlışları çok yaptığımız için kiloluyuz.

SORU: İlk 14 gün diyet, ilerde tekrarla­nabilir mi?
CEVAP: Hayır. Yazımın bir bölümünde de bahsettiğim gibi bir diyete gerçekten kararlı olup da başlamak gerekir. Çünkü metabolizmamız çok akıllı ve tabiri caizse uyanıktır. Hiçbir diyet sürekli uygulanmaz. Metabolizma ona bağışıklık gösterir ve artık sonuç alamayız. Bu diyet de ide­al kiloya kadar uygulanıp sonra yavaşça her şeyi yiyecek şekilde normal bir düzene geçilecek, ona göre yaşam biçimi benimsenecek. En önemlisi yeni beslenme şeklinde bizi şişmanlatıp sağlığı­mızı bozacak o tatlılar, hamur işleri gibi şeylere buradaki tavsiyeler dışında yer verilmeyecek ve yazımda anlatıldığı gibi gıdalar birlikte alınıp vü­cutta barındırma yapılmayacaktır. Kısacası ne di­yet yapın, ne de bozun.
Ama daha çok böyle yaparak kilo vermek ve­ya başka anlamlarda soruluyorsa bunun cevabı yazıda da mevcuttu. Bir daha 14 günlük diyete girmek gerekmez. Bunun yerine ortalama 3 gün sadece et, balık, yumurta gibi 14 günlük diyette serbest olanlar içinden peynir ve yeşilliği de çıka­rıp diğerlerini yiyerek, yeniden vücudu yağ yak­ma moduna sokup, bir süreden sonra fındık ve sebzelerle yavaşça diğer şeyleri de yiyebiliriz.

Bazı metabolizmalar yağ yakma moduna geç girebilir. Öyle de olsa bu süre en fazla 1 haf­ta olur, 14 gün gerekmez. Bu arada ilk başlarken 14 gün dolmadan bozduysanız, o halde yeniden 14 gün başlamanız gerekir, ama tabi bir bozup bir başlamak olmaz. Bir, bilemediniz iki defa ol­sun, ama düşünün iki kere bozsanız o zaman 14 yerine 1 ay diyet yaparsınız. Niye işinizi zora ve riske sokuyorsunuz? Bu nedenle lütfen iyi oku­yun, kafanıza yatıyorsa bir defada temiz 14 gün yapın.
Bu arada bir diyetisyen yardımıyla, bu diyete uygun yemek listeleri yapmayı düşü­nüyorum. Bunu gerçekleştirdiğim zaman, böyle anlatmak yerine listeyi verip, “bunları yap” demek daha kolay olacak. Yakında bunu bekleyelim, diyerek diyetinizi sürdürün.

SORU: Yanlış gıda alınırsa telafisi nasıl olur?
CEVAP: İlk 14 günde lütfen yanlış gıda al­mayın. Aman bu yanlış gıda, şekerli bir şey, ek­mek vs. olmasın. O zaman 14 güne yeniden baş­lamak gerekir. Ama çok az bir şey, mesela ete so­ğan konuldu. O zaman yeşilliklerden vazgeçip yemeyin. Bir iki gün sadece et vs. yiyin. Ama bu 14 günden sonraki aşamada ise ve tatlı gibi ağır şekerli olup vücudu yağ yakma modundan çıka­racak kadar şekerli değilse, sonraki gün ve bir günde et vs. dışında bir şey yemeyerek telafi edin. Ama ağır şekerli ise yukarda değindiğim gi­bi 3 gün et vs. harici bir şey yemeyerek vücudu tekrar yağ yakma moduna sokmak gerekir, fakat iyisi mi dikkatli olun. Unutmayın bu geçici bir süredir. Sakın kendinizi, iradenizi hiçe sayıp sudan bahanelerle veya bazı arkadaşlarımızın “boşverya ben bir diyet biliyorum33 sözlerine kap­tırıp başladığınız şeyi bozmayın.Unutmayın eskiden çok yediniz ve bu hal­desiniz. Ne var ki eski yediklerinize sayın.


SORU: Kafeinsiz neskafe içilebilir mi?
CEVAP: Şeker konulmadan ve yarım çay kaşığı bir fincan için olarak içebilirsiniz. Günde 3 fincan falan olabilir.
Yine çok açık “bulaşık suyu3′ tabir ettiğimiz şekersiz çay, şeker ihtiva etmeyen bitki çayları şe­kersiz olarak içilebilir. Bu arada ben Fas’a gitmiş­tim. Orada çay denince Fas çayı veriyorlar. Bizim demlik olarak kullandığımız ebatlarda bir çay­danlık. İçine bir miktar taze nane konulup (çok olmasın yoksa acı oluyor) kaynar su dökülüyor ve kaynamadan soğuk olmaması için hafif ısıtılı­yor ve şekersiz olarak içiliyor. Gerçekten tavsiye ederim. Ben oradan demlik ve bardak getirmiş­tim. Bardaklar bizim çay bardakları kadar. Evde adını JADE koyduk bu çayın ve alıştık, sürekli içiyoruz. Tavsiye ederim, bir değişiklik olur.

SORU: 14 günde vitaminsiz kalmaz mıyız?
CEVAP: Şahsen ben kalmadım. İnsan vücu­du 14 gün hiçbir şey yemese bile bir şey olmaz kanısındayım. Ama yazımda her ihtimale karşı bir multivitamin, mineral, ama abartmadan 2 günde bir tane alınmasını tavsiye etmiştim. 14 gün bitimi findık, fıstık yenmesi ve sebze yemekleri yenmeye başlanıyor olmasıyla artık sağlıklı bir beslenmenin kapısı aralanıyor zaten.

SORU: Kolesterolümüz bu diyetle yükselmez mi?
CEVAP: İlk bir belki iki ay acıkan vücudu­muz tam yağ yakmaya adapte olana kadar belki bir miktar yükselebilir. Eğer bilinen bir koles­terol rahatsızlığınız varsa, doktorunuzdan ilaç alıp kullanmanızı tavsiye ederim. Benim ilk zamanlar kolesterolüm biraz yükseldi, ilaç fa­lan almadım. Şimdi devamlı normal sınırlar için­de. Bunu araştırdım, uzmanlar öyle izah ettiler.
Kolesterol genelde beklemiş et ve yağlar­da çok olur. Öncelikle bunlar yerine taze et­ler tercih edilmelidir. Örneğin salam, sucuk, pastırma, kavurma yerine, taze etler tüketilmeli. (Usulüne uygun saklanıp dondurulmuşlar ha­riç). Ama asıl olan, alınan et ve kolesterol ihtiva eden besinlerin vücutta beklemesidir. İşte bizim diyetin önemi buradan gelmektedir. Biz vücudu­muza şeker vermiyoruz. Yazıdan hatırlarsanız vücut önce hazır şekeri tüketir. O zaman da et­ler yağlar vs. beklemede kalır. İşte bu zorlama ve birikme kolesterolü vs. beraberinde getirir. Hal­buki biz şeker vermeyerek alınan yağ ve kolesterol ihtiva eden ürünleri ve bu arada vücudun kendi ürettiği kolesterollerin yanmasına imkân veriyoruz. Tamamen enerjiye dönüşüp yakılıyor. O zaman ne kolesterolü olacak?

Kolesterol sorunu olanlara ilk önce yağ­lar, etler yasaklanır. Bence tatlılar, ekmekler, şekerler, karbonhidratlar yasaklanmalıdır; ben bunu yapıyorum ve kolesterol proble­mim olmuyor. Problem olduğunda anlıyo­rum ki karbonhidratları fazla kaçırmışım ve hemen kısıyorum.
Yine kolesterol için bazı tavsiyelerim olacak: Yaşlı kart kırmızı etleri hiç tavsiye etmem. Varsın biraz yağlı olsun, normal etler yiyin. Kızartma­dan, özellikle firında veya düdüklü gibi şeylerde ağzı kapalı ve patates ve havuç koymadan, so­ğanını abartmadan (ilk 14 gün soğan yok) yapıp yiyin.
Beyaz etlere gelince hep tavuklara alışmışız. Maalesef ülkemizde ördek ve kaz etleri unutul­muş, kimsenin yediği yok. Tavuk eti az koleste­rollüdür. Hindi eti kolesterolsüzdür. Ama kaz ve ördek etleri iyi kolesterolü artırıcı, kö­tüsünü içermeyen etkiye sahiptir.

Maalesef bu kadar güzel nimeti biz yemiyoruz. Veya yiyemi-yoruz. Tavuk denince de et denince de pilavsız yemiyoruz. Öyle olunca vücudumuzda önce pi­lav ve ekmeklerin, patateslerin hazır şekerleri iş­leniyor. Daha bu bitmeden tadılar, meyveler, şe­kerli çaylar, kahveler sıralandıkça; hele de misafirliklerdeysek “bir tane daha al” ısrarlarıyla bak­lavaları yuvarladıkça, etlerin işlenmesine, enerjiye dönüp yakılmasına hiç sıra gelmiyor. Artık vücu­da kolesterolü bırakıyor. Halbuki şekeri bıraksak hepsini yakacak ve bir şey olmayacak. Bu konu çok önemlidir sağlığınız için, lütfen dikkate alı­nız.Bu arada kolesterol problemi olanlara bir tavsiyem; fırında zeytinyağında balık yemeyi adet haline getirsinler. Görecekler ki çok etkili olacak. İnsanlar etleri vs. yiyip, üstüne şekerleri yüklüyor. Bir de zamane alışkanlığı oldu şimdi, kimse kolalı içecek olmadan et yemiyor, hatta bir çok insan onların hazmettirdiğine inanmış, litre-lerce içiyor. Ne diyeyim, çok yazık. Bu davranış­lar, hem her türlü hastalığı davet ediyor, hem de malına ve canına zarar veriyor insanın.

SON OLARAK
Bîr gün bir yazar, deniz kıyısında bir yer ki­ralamış. Sakin kafayla bir şeyler yazmak istiyor­muş. Bir gün sabah pencereden baktığında, bir adamın sahilde bir şeyler yaptığını görmüş. An­layabilmek için yanına gitmiş. Bir de ne görsün; binlerce deniz yıldızı kumsala vurmuş ve adam bunları sürekli denize atıyor. Yazar gülmüş, Sen deli misin, nasıl baş edebilirsin ki, böyle tek başına neyi değiştirebilirsin?”demiş. O sırada denize at­tığı ve yüzmeye başlayan bir deniz yıldızını gös­teren adam, “Bak, onun için her şey değişti” de­miş.
Ben de bu çalışmamla birilerine faydalı olabilirsem ne mutlu bana. Sağlıklı ve dolu dolu bir hayat geçirmenizi dilerim.

SON SÖZ

Tavsiye ettiğimiz Atkins diyeti dünya bası­nında şu an en iyi” olarak lanse edilen diyettir. Bazı hususlarda eleştirilmekteyse de kitabımızda ülkemiz şartlarına adapte ederken bu tenkitleri göz önüne aldığımızı öncelikle belirteyim.
Yazdığımız metodun şu üstünlükleri var:
* Doğal gıdalara yönlendiriyor, suni ve rafi­neri yiyeceklerden kaçındırıyor.
* Aç kalmıyorsunuz.
* Size dokunan, allerji yapan gıdaları anlıyor­sunuz.
* Sağlığınıza kavuşuyor, birçok hastalıktan korunmuş oluyorsunuz.
* Damak tadınız daha belirgin hale geliyor,. gıdalardan daha lezzet alıyorsunuz.
* Yemenizi tavsiye ettiğimiz gıdalar ülke­mizde bol bulunan ve genelde ucuz olan yiye­cekler. Her mevsim bu diyeti tatbik edebiliyorsu­nuz.

* Vitamin ve mineral eksikliği, beslenme bo­zukluğu ortaya çıkmıyor.
Yalnız uygulaması zor olmayan bu diyetten hiç vazgeçilmemeli, bir hayat tarzı haline getiril­melidir.
Yeni metod diyet: Hamptons
Diyet akımları moda gibi devamlı değişiyor. Yeni çıkan Hamptons diyetinde Atkins’in eleşti­rilen hususları bazı noktalardan değiştirilmiş. Onları da kaydedelim:
- Kırmızı etin yağlı kısımları, tavuğun deri­si çıkartılacak. Pastırma ve sosis yenmeyecek.
- Somon, alabalık, sardunya, keten tohumu ve ceviz bol bol tüketilmeli. Kızarmış balık ise, ağıza sürülmemeli.

- Bu diyetin sırrı ise, findik yağına ağırlık vermektir.
- Bol bol sebze ve sadece düşük şeker içe­ren meyveler öneriliyor. Muz, mısır, domates ve patates gibi yüksek şeker içeren gıdalar yasaklanı­yor.
- Ceviz, mercimek ve fasulye tavsiye edili­yor. Şekerle kavrulmuş ceviz, findik ve badem yasak. Bezelye ise ölçülü kullanılıyor. Cipsler, krakerler ile işlenmiş yiyecekler kara listede.

Hiç yorum yok:

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web