29 Mayıs 2008 Perşembe

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU'NDAN ROMATİZMA VE SİROZ HASTALARINA TAVSİYELER

Dr İbrahim Saraçoğlu Bitkisel konularda bilgilerini bizlerle paylaşmaya devam ediyor. Romatizma ve siroz hastalarına kereviz kürü önerdi ve Seda Sayan'ın programında bu bilgileri paylaştı
ROMATİZMA İÇİN EBEGÜMECİ KÜRÜ : Ebegümeci az suda 5 dakika haşlanarak lapası yapılır. Hazırlanmış olan bu ebegümeci lapası çok sıcak olmamak şartıyla tülbente sarılarak romatizma ağrısının olduğu bölgenin üzerine konularak onbeş dakika bekletilir. Haftada 2-3 kez uygulanır.
ROMATİZMA VE SİROZ İÇİN:Kerevizleri temizleyin ve doğradıktan sonra yarım litre suya atın, 5-6 dakika kaynatın.Bu suyu ikiye ayırın ve günde 2 sefer bu suyu için. 15 gün ara vermeden bu kürü tekrar edin, 2-3 gün ara verdikten sonra yine 15 günlük bir kür daha uygulayın.

UYARI : YÜKSEK TANSİYON HASTALARI BU KÜRÜ UYGULAMASINLAR

PROF.DR.AHMET MARANKİ'DEN SAĞLIK ÖNERİLERİ

29/05/2008 Tarihinde Deryalı Günlere katılan Prof.Dr.Ahmet Maranki bitkiler üzerine açıklamalarda bulundu.
*Günlük tükettiğimiz gıdalar konusunda dikkatli olunması ve her türlü meyve ve sebzenin mevsiminde tüketilmesini tavsiye eden Maranki;"Sağlığımız için gıdaları zamanında yemeliyiz.
*Mesela kış aylarında domates kesinlikle yenmemeliyiz. Yüce yaratan onu yaz aylarında yenilmesi için yaratmış. Bu aylarda yenilen domatesin çekirdeği kan hücrelerine olumsuz etki yapabilir.
*Buna karşı yazın da kış aylarında yenilen meyveler yenilmemeli. Mesela;

MENOPOZ İÇİN
Bayanların menopoz dönemlerindeki sıkıntıları azaltmak için; civanperçemi, meyankökü,ve kır papatyasından yapılan çayı öneriyor
TROİD İÇİN CEVİZ
1 kaç adet cevizi bir su bardağında bir kaç gün bekletiniz ve cevizi yedikten sonra suyunu içiniz bunu hergün yaparsanız bir kaç hafta sonra sizdeki değişikliği farkedeceksiniz
Birde ceviz arasındaki perdeden 25,30 adetini bir litre suda bekletin ve onuda aynı şekilde hergün tüketirseniz troide faydasını fakedeceksiniz
SAĞLIKLI ZAYIFLAMAK İÇİN ÖNERİLER;
Beslenme düzenimizi değiştirmemiz lazım
Beslenme saatlerini değiştirmemiz gereklidir
Tatlıları yemekten 1 saat önce yada yemekten sonra yenmeli
Karbonhidratlarla proteini ayrı ayrı almamız lazım..
YEŞİL ÇAY
Asrın mucizesidir.Çinliler senelerdir yeşil çayı tüketmektedir.Çay yemekten 1 saat önce yada 1 saat sonra tüketmelidir.Yemekten hemen sonra içilirse demir eksikliğine neden olur.Beden yemekteki demiri ve bütün aminoasitleri tükettikten sonra çay içilmelidir.Buda yemekten 1 saat sonra uygun olur.

28 Mayıs 2008 Çarşamba

MURAT TOPOĞLU

Murat Topoğlun'dan metebolizmayi hızlandıran onbiri biryerde çayı
1Litre oda ısısında su
1Çay kaşığı funda yaprağı
1Çay kaşığı biberiye
1Çay kaşığı tarçın
1Çay kaşığı ısırgan otu
1Çay kaşığı anason
1Çay kaşığı rezene
1Çay kaşığı kuru nane
1 tutam papatya kurusu
3 tane karanfil
1 tane yeşil elma
Bütün malzemeleri suyun içine koyup kaynatıyoruz ve süzüp gün boyu içiyoruz
Murat Topoğlundan 5 Kilo verdiren diyet
Pazertesi.salı.çarşamba-
Sabah;1dilim kepek ekmeyi yada buğday ekmeği, 60,80 gram peyaz peynir.domates salatalık3,4 tane zeytin,sekersiz çay(Bitki çayları olabilir )sınırsız
öğlen:salata(marul maydanoz.salatalık ,domates,nar ekşisi ,limon,çok az tuz,)ve yoğurt
ara: meyve1 avuç( çilek.kayısı.kiraz)bunlardan biri terçih edilecek
akşam:salata ve yoğurt
haftanın 3 günü bunlar yenecek bol bolda su ve yukarıdaki çay içilebilir
perşembe.cuma cumartesi.pazar
sabah:1dilim kepek ekmeyi yada buğday ekmeği, 60,80 gram peyaz peynir.domates salatalık3,4 tane zeytin,sekersiz çay(Bitki çayları olabilir )sınırsız
öğlen:salata(marul maydanoz.salatalık ,domates,nar ekşisi ,limon,çok az tuz,)ve yoğurt
akşam:1porsiyon tavuk şiş yada.balık.et yada 2 tane haşlanmış yumurta
burda meyve yemek yok
KAYNAK:DERYA BAYKAL

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLU'NDAN TAVSİYELER

HAYAT KAYNAĞIMIZ SU
prof dr ibrahim saraçoğlu hayatımızın vazgeçilmez kaynağının su olduğunu belirtti oksijen almak için ,organlarımızın çalışması için ,cildimizin güzelliği için,sağlıklı olmamız için günde en az 1,5 -2 litre; yaz aylarında daha fazla su içmemizi önerdi.Böbreklerimizin verimli çalışması için bol miktarda su içilmesini idrarın rengi sarıdan beyaza dönene kadar içilmeye devam edilmesi gerektiğini belirtti

DERİ KAŞINTILARI İÇİN;YULAF SAMANI :Yeşilken toplanmalı ve gölgede kurutulmalı.1 su bardağı su1 yemek kaşığı yeşil yulafkaynamakta olan suyun içine yulafı at ve 5 dakika kaynatın ocaktan indir ve ılındıktan sonra vücudunuzun kaşınan yerlerine sürün.
ROMATİZMA VE SİROZ İÇİN:Kerevizleri temizleyin ve doğradıktan sonra yarım litre suya atın ve 5-6 dakika kaynatın.Bu suyu ikiye ayırın ve günde iksefer suyu için. 15 gün aravermeden bu kürü tekrar edin 2-3 gün ara verdikten sonra yine 15 günlük bir kür daha uygulayın.
DİKKAT: BU KÜRÜ YÜKSEK TANSİYONU OLANLAR UYGULAMASIN. ÇÜNKÜ KERVİZ TANSİYONU YÜKSELTEN BİR BİTKİDİR
PANİK ATAK VE DEPRESYON İÇİN :
*Sabahları:maydonoz- ıspanak
*Akşamları:tere ıspanak
MAYDONOZ VE ISPANAK:2,5 bardak kaynayan suyun içine 6-7 yaprak ıspanak ve 10-12 tane saplı maydonoz atın ve kaynatarak bu suyu 15 günlük kür olarak hergün taze hazırlayıp için. 3 gün araverip yine aynı işlemleri yaparak 15 günlük kür uygulayın.
TERE VE ISPANAK: Bunuda her akşam güneş batmasına yakın yapın.8-9 adet saplı tereyi 6-7 adet ıspanağı yukarıdaki ölçülerde kaynatın ve 15 günlük kürler halinde 2 sefer yapın .bu kürler herseferinde taze olarak hazırlanıp içilecek
Kaynak: http://www.duru2.blogspot.com/

27 Mayıs 2008 Salı

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU'NDAN PAPATYA KÜRÜ

Papatya;Çocuklara özellikle, kramplarda ve karın ağrılarında papatya çayı içirilebilir. Papatya çiçeği, gaz birikiminde, ishalde, deri döküntülerinde, mide rahatsızlıklarında ve balgamlanmalarda yardım eder. Ayrıca, adet görme aksaklıklarında, adet görememe hallerinde ve daha başka nitelikteki, dölyatağı (rahim) şikayetlerinde, uykusuzluk, testis iltihabı, yüksek ateş, yara ve diş ağrılarında yardımcı olabilir.
Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu'na göre ;Papatya, sinüzit şikayeti olanlara mükemmel bir çözüm getirmektedir. Uygulaması çok kolaydır
Sinüzite karşı kullanacağınız papatyayı, aktarlardan, eczanelerden veya marketlerden temin edebilirsiniz. Ancak, marketlerde poşet çay türünde satılan papatya çayları yeterli derecede etkili olmamaktadır. Bu nedenle aktarlarda açık olarak satılan kır papatyası hem çok daha ucuz hem de çok daha etkilidir. Kır papatyasının da kendi aralarında çok farklı türleri bulunmaktadır.
Pek çok bayan regl dönemlerinde depresiftir. Regl dönemleri boyunca hergün tok karna demleyip içecekleri bir bardak papatya çayı, depresif durumlarına büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Papatya, adeta regliden dolayı sıkıntılı ve depresif dönem geçiren bayanlar için özel olarak yaratılmış bir bitki çeşididir.
Mide ülseri şikâyeti olanlar, papatyayı rahatlıkla bitkisel çay olarak içebilirler. Özellikle çiçeklerinin içerdiği alfa-bisabolol maddesi ülsere karşı (antiulcer) etkilidir. Bu etkin madde aynı zamanda mide yanmasına karşı da etkisini göstermektedir.
Kır papatyasının zaman zaman bitkisel çayının içilmesi, karaciğer metabolizmasının sağlıklı çalışmasında ve karaciğerin arındırılmasında etkin rol oynamaktadır.
Sağlıklı diş etlerine sahip olmak mı istiyorsunuz? Bir su bardağı suda 5 dakika bir tutam (4-5 gram) kır papatyasını demleyiniz ve süzünüz. Ilıdıktan sonra diş fırçanızı daldırarak dişlerinizi fırçalayınız (diş macunu ile önceden fırçalamadan). Dişlerinizi fırçalarken ara ara fırçayla diş etlerinize fazla bastırmadan hafif hafif fırçalayınız. Demlediğiniz papatya çayı bir defalık kullanım içindir. Ayda iki-üç defa uygulamanız yeterli olacakdır.
Sinüzite karşı
Tencerede yaklaşık yarım litre suyu kaynama noktasına getiriniz. İki tutam (yaklaşık 9-10 gram) kurutulmuş papatyayı veya 4 poşet papatyayı hafif hafif kaynamakta olan suyun içine atınız. Başınızı havlu ile örterek, yüzünüzü buharına tutarak burnunuzdan nefes alıp veriniz. Arada ağzınızdan da nefes alıp veriniz. Bu uygulamayı 5 dakika tatbik ediniz. 5 dakika tamamlandıktan sonra yarım saat ara verip tekrar beş dakika aynı şekilde başınızı havlu ile örterek uygulayınız. Ertesi gün aynı şekilde 5 dakika uygulayıp yarım saat ara veriniz ve tekrar 5 dakika uygulayınız. Akıntının gelmeye başladığı gün, 3 gün ara veriniz. Bazı durumlarda ilk günün ilk beşinci dakikasında akıntı gelmeye başlar. Bazı durumlarda ise ikinci veya daha sonraki günlerde akıntı gelmeye başlar. Yeterli rahatlama sağlandıktan sonra ileri tarihlerde zaman zaman uygulama tekrar edilebilir.
Kür 2: Bayanların depresif geçen regl dönemlerine karşı
Regl dönemleri boyunca hergün tok karna, demleyip içecekleri bir bardak papatya çayı, depresif durumlarına büyük ölçüde yardımcı olacaktır. Eğer, regl döneminden üç gün önce başlanırsa çok daha etkili olacaktır. Bu kürü uygularken dikkat edilmesi gereken nokta, papatya çayının tok karna içilmesidir. Öğle veya akşam yemeğinden yarım saat sonra içmek en uygun zamanlamadır

25 Mayıs 2008 Pazar

Ağrılara Veda Edin



Parmaklarınızı doğru kullanın ağrılara veda edin...

Kulak ceninin ana rahmindeki duruşunun şematik olarak aynısı. Ve tüm akupunktur noktaları kulak üzerinde bu esasa göre yer almış. Şimdi...

Başınız, boynunuz, beliniz, sırtınız, bacaklarınız, kalçanız, ayaklarınız, omzunuz ağrıdığında yapacağınız tek şey kulaklarınıza masaj yapmak. Kulağınızı baş ve işaret parmaklarınızın arasına alarak kulak kepçesinden başlayarak, dayanabildiğiniz kadar güçlü ve sıkarak masaj yapın.

İlk anda bazı noktalar acıyacaktır ( bunlar bedendeki ağrıyan bölgelerin kulaktaki refleks noktalarıdır ) kısa bir süre sonra bu ağrılar kaybolacak. 2 -3 dakika bu masajı yapmanız yeterli olur. İsterseniz uzatabilirsiniz de. Zaten masajın sonuna doğru bedeninize bir sıcaklıklığın yayıldığını hissedeceksiniz. Bunun ardından ağrılarınızın azaldığını ve kaybolduğunu da...

Hiçbir yan etkisi olmayan bu uygulamayı herzaman her yerde kendinize ve ağrısı olan yakınlarınıza uygulayabilirsiniz. Yorulduğunuzda, uzun otobüs ya da araba yolculuklarında oturmaktan ağrılara maruz kaldığınızda, çok üşüdüğünüzde ve bedeninizi dengeye kavuşturmak için mucize benzeri bu uygulamayı kullanabilirsiniz.

Önemli olan kulağın her noktasına dokunun. Kulağınız size hemen yanıt verecektir. Kulaklar bedeni hisseder, görür ve duyar. Siz de şefkatli ellerinizi esirgemeyin.

Telefonu Çalar Çalmaz Açma



Cep telefonunu çalar çalmaz açmak 'alo' demek sağlığa zararlı. Neden mi? İşte yanıtı...

Mersin Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Çevre Mühendisliği Bölüm Başkanı Prof. Dr. Halil Kumbur, cep telefonunun vazgeçilmez iletişim aracı olduğunu ancak, birkaç küçük önlemle verdiği zararların en aza indirilebileceğini bildirdi.

Prof. Dr. Kumbur,, uluslararası bilimsel araştırmaların cep telefonunu sık kullananlarda vücut ısısının artmasına bağlı olarak işitme ve görme bozukluluklarıyla kanser riskinin arttığının belirlendiğini, bu ve buna benzer birçok zararlı etkilerine rağmen cep telefonuyla yapılan görüşmelerde sınırların aşıldığını söyledi. Prof. Dr. Kumbur, özellikle GSM firmalarının rekabeti ve bedava görüşmelerin, cep telefonuyla gereğinden fazla konuşma yapılmasına, hatta konuşma çılgınlığına neden olduğunu kaydetti.

Prof. Dr. Halil Kumbur, cep telefonunun verdiği zararı en aza indirmek için alınması gerekenlere dikkati çekerken, şunları söyledi:

''Cep telefonu diğer birçok elektronik eşyalar gibi sadece alıcı değil aynı zamanda verici durumundadır. Bu nedenle aşırı derecede cep telefonu kullanan kişilere elektrik yüklemesi yapar. Telefona ilk sinyal geldiğinde doğrudan açılarak kulağa götürülmemeli, aksi halde kulağa götürülen telefonla vücut yüzde 50 daha fazla enerji saldırısına maruz kalır.

Telefon çalıp, açma düğmesine dokunduktan birkaç saniye sonra (alo) denmeli. Çünkü, cep telefonu çalmak üzereyken nasıl ki bilgisayarlarda titreşim oluyor, görüntü bozuluyorsa, insan vücudu da biz hissetmesek de cep telefonunun sinyalinden etkileniyor.''

Prof. Dr. Kumbur, araçla yolculukta da sürekli baz istasyonu değiştiren cep telefonunun daha fazla zarar verdiğini belirterek, şunları kaydetti:

''Cep telefonu ile görüşmeler, baz istasyonlarındaki vericiler aracılığıyla oluyor. Kişinin bulunduğu yer en yakın vericinin kapsama alanının dışında kalıyorsa görüşme mümkün olmaz, ancak buna rağmen kişi cep telefonu ile bir yeri aramada ısrar ederse her aramada elektrik yüklemesine maruz kalır. Bu nedenle, ulaşılamayan telefonlarda şansı çok zorlamamak lazım.''

-''YOLCULUK SIRASINDA KONUŞMAYIN''-

Prof. Dr. Kumbur, yolculuk sırasında da cep telefonunun aracın geçtiği güzergahta sürekli baz istasyonu değiştirildiğini, bu değişimler sırasında da yüzde 50 daha fazla enerji yüklemesi olduğunu bildirdi.

Son yıllarda GSM firmalarının rekabeti ve buna bağlı yaygınlaşan bedava görüşmelerin, cep telefonuyla konuşma çılgınlığına neden olduğunu anlatan Kumbur, ''Cep telefonu ile uzun görüşme sırasında beyin sıvısının sıcaklığı 0.1 santigrat derece artıyor'' dedi.

Kumbur, cep telefonunun gece yatarken yakın bir mesafeye bırakılmaması, sürekli şarzda takılı bulunmaması gibi küçük önlemlerin de ihmal edilmemesini önerdi.

24 Mayıs 2008 Cumartesi

LAHANA ÇORBASI KAPSÜLÜ İLE ZAYIFLAYIN!

Son zamanlarda ekranlarda Bülent Ersoy,Nadide sultan,Oya Aydoğan,Esra Ceyhan gibi ünlülerinde kullandığı "Lahana Çorbası Kapsülü"nü duyar olduk.
Peki nedir bu "Lahana Çorbası Kapsülü"?
Lahana çorbası kapsülü sanırım kokusundan dolayı kimsenin içemediği ve kapsülleştirilen zayıflama ve diyet hapına deniliyor...
Kullana ünlülerimize göre çok kısa sürede etkisini gösteren ve çözüme ulaştıkları bir ürünmüş.
Yani hem yemek yiyeceksiniz hem de kilo vereceksiniz. İşte bu nedenle diyet yapmadan kilo vermek için en çok tüketilen ve tercih edilen Lahana Kapsülü oluyor.
Lahana çorbası kapsülü ile Kapsülü talimatlara uygun olarak kullandığınızda 2 haftada 3 kilo veriyorsunuz. Kapsül, doğrudan yağları yakıyor ve özellikle de bacak ve bel bölgelerindeki yağları yakmak için çok etkili olduğu söyleniyor.
Peki lahana çorbası kapsülünün sağlığımıza yan etkileri varmı?Bu ürün Dünya Sağlık Örgütü (WHO) tarafından onaylanmış ve de tamamen doğal olduğunun altı çizilmiş. Bu nedenle sağlığa hiçbir yan etkisinin olmadığı üreticiler tarafından dile getirilmekte.

22 Mayıs 2008 Perşembe

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU BADEMCİK VE BOĞAZ ENFEKSİYONLARINA KARŞI ADAÇAYI

Adaçayı dişotu ve meryemiye diyede bilinir.Ülkemizde İzmir bölgesinde bahçe adaçayı yetiştirilmektedir. Bir başka cins olan çayır adaçayı çayırlarda, bayırlarda ve meralarda yetişir. Çevresine ıtırlı hoş bir koku yayan mavi–menekşe renkli çiçeklerin pırıltısı uzaklardan seçilebilir. Çayır Adaçayı (Anadolu adaçayı) batı ve güney-batı Anadolu'da bol olarak yetişmektedir.
Bu bitkinin çiçekleri, gargara ve adaçayı sirkesi yapmak için toplanır (bir avuç çiçek, doğal sirkenin içinde bir süre bekletilir) ve elde edilen sirke, uzunca bir süre hasta yatağından kalkamayan kişilere rahatlatıcı ve canlandırıcı anlamda sürülerek, masaj yapılır. Yapraklar daha çiçeklenme başlamadan, mayıs ve haziranda toplanır. Bitki kuru ve güneşli günler boyunca, eterli yağlar oluşturduktan sonra, yapraklar öğlen güneşinde toplanır ve gölgede kurutulur. Adaçayı, çok eski çağlarda da ünlü bir şifalı bitki olarak tanınırdı. 13. Asırdan kalma bir dizede şöyle deniyor: “Eğer dikmişsen adaçayını bahçeye, ne gerek var ölmeye!"
Zaten, latince adının ilk kelimesi olan “salvia” korumak, korunmak ve muhafaza etmek anlamına gelmektedir.
Biliyor muydunuz?
Adaçayı tarihte zirai ilaç olarak kullanılmıştır. Antikçağda ve sonraki yüzyıllarda sebze ve tahıl ekilen alanlara adaçayının yaprak ve sapları serpilirdi. Adaçayına parazitler, böcekler yaklaşamaz. O bir parazit kovucudur (uzaklaştırıcıdır). Tarlalarda ekili mahsullerin aralarına serpilen adaçayının saplı yaprakları zirai ilaç olarak kullanılmıştır.
Adaçayı, memleketimizde son yıllarda sıkca tüketilmeye başlanmış bir çaydır. Ancak, hamile bayanların hamileliklerinin ilk üç ayında adaçayını temkinli kullanmaları gerekir. Eğer düşük tehlikesi söz konusu ise kesinlikle adaçayından uzak durmaları gerekir. Çünkü, adaçayı yaprakları, dört tane düşük yapma riskini artıran madde içermektedir. Hamile bayanların hekimlerine danışmadan, kendi başlarına ilaç almaları ve yine kendi başlarına bitkisel tedavi yöntemlerini seçmeleri yanlıştır.
Yaklaşık bir su bardağı suda bir poşet adaçayı veya bir tatlı kaşığı taze adaçayı on dakika demlenir. Günde 2-3 defa gargarası yapılır. Ayrıca, beraberinde bir ay boyunca hergün bir çay bardağı adaçayı içilir. Demleme süresi tamamlandıktan sonra bitkiyi daha fazla suyunun içinde bekletmeyiniz mutlaka süzüp ayırınız.
Not: Aktarlardan satın alacağınız adaçayı hem çok daha ucuz hem de amacınıza daha uygundur.

TİNİTUS ŞİKAYETİ OLANLARA

Kafa gürültüsü veya kulaklardaki çınlama (tinitus) yaygın görülür. Tinitus, Latince ’çınlamak’ anlamındaki tinnire’den gelmektedir. Tinitus hastalık değildir. Bir dizi sağlık sorununun neden olabildiği bir semptomdur.
Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlununda bu konuda önerileri bulunmakta:
Tinutus şikayeti olanların fındık,fıstık,ayçekirdeği gibi çerezlerden uzak durmaları gerekmektedir.
Yıllardır tinitus şikayeti olanların 15 günlük lahana kürü önerilmektedir.
Not:Uygulanacak olan beyaz lahana kürünün dolaşım bozukluğuna karşı olanı uygulanmalıdır.
Kesinlikle yüksek seste müzik dinlenilmemesi ve kahve içilmemesini de özen gösterilmelidir. Uykusuzluğun ve yüksek kolestrol içeren beslenme şeklinin tinitusu tetiklediğini unutmayınız. Beyaz lahana küründen sonra uygulanacak olan 10 günlük U-vitamini (sıvı halde) tinitusun tamamen ortadan kalkmasında önemli rol oynayabilmektedir.
Not: Hekim kontrol ve önerilerini ihmal etmeyiniz.

Kaynak:saracoglu.at

21 Mayıs 2008 Çarşamba

İBRAHİM SARAÇOĞLU ÖNERİLER DEVAM......

Seda Sayanın 21.05.2008 tarihli programında Prof.Dr. İbrahim SARAÇOĞLU her zaman olduğu gibi insan sağlığı için çok faydalı açıklamalarda bulundu.
Prof.Dr. İbrahim SARAÇOĞLU yaptığı açıklamalarda bitkilerin sağlığımız üzerindeki faydalarını anlatmasının yanı sıra toprak verimliliği açısından dünyanın en verimli ve en değerli topraklarının Anadolu toprakları olduğundan söz etti.
MENOPOZ: (Kelime anlamı olarak aylık adet kanamalarının doğal yolla bitmesi demektir) Bayanlara, hemoroid ve troid den sonra menopoz içinde çok faydalı ve şifalı olduğunu belirttiği dereotu kürünü uygulamalarını söyledi.
DEREOTU KÜRÜ;
Günde 3 öğün ,yemeklerden 15 dakika önce 1 veya 1,5 yemek kaşığı kıyılmış dereotunu çiğneyerek bir kaç yudum su ile yutun.
Not: Yemeklere vb. yiyeceklere kattığınız dereotu kür yerine geçmez.
MEYVELERİN FAYDALARI VE ŞİFALARI:
CAN ERİĞİ:İlkbahar’da çıkan eriğin yeşil ve sarı meyvesi sonbahara kadar, kurutulmuşu da yıl boyunca tüketilebilir.Bol miktarda B vitamini içerdiği ve karaciğer, kalp ve böbrek hastalıklarına, sindirim rahatsızlığı çekenlere ve alzhimer e karşı güçlü bir önleyicidir.
Erik, meyve olarak tüketilmesinin yanı sıra hoşaf,reçel vb. şekildede tüketilmektedir. Herhangi bir yerden satın alırken canlı yeşil, sert sulu ve lekesiz olan erikler alınmalıdır.
ŞEFTALİ:Yaz meyvasıdır. Dünyaya Çin'den yayıldığı düşünülen şeftali, uzun yaşam ve ölümsüzlük sembolüdür. En iyi sıcak iklimlerde yetişir. Bol sulu ve tatlıdır. Vitamin ve mineral deposudur.
DUT: Enfeksiyona ve bakterilere karşı çok güçlü bir önleyicidir.
DİPNOT:Aktarlardan alınan bitkilerin raf ömrünün en fazla 1 yıl daha eskisinin hem zararlı hem de hiçbir faydası yoktur

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU AYAK KOKUSU,DAMAR HASTALIKLARINA ÇÖZÜMLER

21 mayıs 2008 çarşamba günü SEDA SAYAN'IN programına konuk olan İbrahim Saraçoğlu verdiği bilgilerle yine bizleri aydınlattı...Kalp rahatsızlıklarından ayak kokusuna anne sütünü arttırmanın yollarına kadar pek çok konuda bilgiler verdi.
Anne sütünü arttırmak için; Beyaz dut (Beyaz dut yaprakları idrar söktürür. Vücutta biriken suyu boşaltır. Aç karnına yenen beyaz dut bağırsak solucanlarını söktürür) incir,(Bağırsakları yumuşatır. Kabızlığı giderir. Bronşit,öksürük ve boğaz ağrılarında faydalıdır. Enerji verir).tahin helvası, beyaz üzüm
Ayak kokusu için;Atkuyruğu yada kırkkilit(Bu bitki, özellikle mesane ve böbrek hastalıklarında sağladığı başarılar sayesinde eski çağlardan beri tanınmaktaydı. Atkuyruğu, mesane ve böbrek rahatsızlıklarında, taş ve kum rahatsızlıklarında, benzeri bulunamaz ve yeri doldurulamaz bir şifalı bitkidir) bir bardak suda haşlayıp(4,5 gram) içine atıyosun,haşlıyorsunuz ılıdıktan sonra ayaklarınıza sürüyorsunuz .(2,3 gün tekrarlıyosunuz)
Kalp damar hastalıklarına;Olgun ama yeşil kabuklu armut(kabukları soyulmadan çekirdekleri çıkmış halde) Kalp damarındaki yağları eritmekte çok faydalı.. 3 bardak suda 1 olgun armutu 4 bölüp tam kaynayınca (3 dakika)2 damla limonu içine damlatıyorsun. bir ay boyunca günde 1 defa içiyorsunuz.
KAYNAK:SEDA SAYAN

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLU'NDAN ÖNERİLER

Prof Dr ibrahim saraçoğlu meyvelerin faydalarını açıkladı
İki çeşit erik vardır bunlar birbirlerine çok benzerler ayırt etmek için
CAN ERİĞİ:Can eriği tatlıdır.Uzun süre yeşilliğini muhafaza eder;Ağacında bekletilirse sararır. *Alzhimer için Can eriği yada taze sıkılmış havuç suyu(eğer şeker hastası değilse)
alzhimere karşı güçlü bir önleyicidir.
*Can eriği zihin açar çocukların mutlaka tüketmesi gerekir.
*Beyin için müthiş bir dopingtir.
*Vücuttan su atıcı özelliği olduğu için iyi bir zayıflatıcıdır.
PAPAZ ERİĞİ: Hafif ekşidir ,kırmızı çizgileri olabilir.
By Pass Ameliyatı Olanlariçin ve Ritim Bozukluğu Olanlar İçin Kür:
Eğer şeker hastası değilseniz,öğleden önce ve öğleden sonra 1 avuç taze beyaz üzüm tüketin aşırıya kaçmayın .
DİKKAT EDİLMESİGEREKEN
Vücutlarının herhangi bir yerinde kapanmayan yarası olanları ,sivilceleri ve akneleri olanları ,sedef hastalarını taze beyaz üzümden,cevizden greyfurttan ve narenciyeden uzak durmaları konusunda uyarıyor.
ŞEFTALİ:Vitamin ve mineral deposudur;Olgunlaşmamış şeftali büyüklerde ve özellikle bebeklerde kabızlığa sebep olur.
DUT: Doğal olarak yetişmiş olmalı;Enfeksiyona ve bakterilere karşı çok güçlü bir önleyicidir
.
DOMATES:Doğal tohumdan üretilmiş olmalı.Kalbin dıştan yağ bağlamasını önler;İyi huylu prostat büyümesine karşı güne bir bardak taze sıkılmış domates suyu çok faydalıdır. Ayrıca göz sağlığı içinde Havuçtan daha faydalıdır.


KAYNAK:seda sayan

20 Mayıs 2008 Salı

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLU

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLU'NDAN ISIRGAN OTU KÜRLERİ
Akciğer kanserini önleyici ve tedavi edici Kür;
Yarım litre kaynamakta olan suyun içerisine bir tutam ebegümeci (yaklaşık 4-5 gram) ve bir tutam da ısırgan (yaklaşık 4-5 gram) atınız. Hafif ateşte ağzı kapalı olarak 4 dakika haşlayınız. Ilıdıktan sonra mutlaka süzerek bitkileri ayırınız. Aç karına sabah ve akşam bir çay bardağı içiniz. Aç karna içtikten en az yirmi dakika sonra yemek yemeye başlanabilir. Önleyici kür olarak haftada 3-4 gün uygulanır ve bir ay devam edilir. Yılda en az iki defa uygulanır. Kanserli hastalarda ise üç ay boyunca hergün hiç ara vermeden günde bir su bardağı içilerek devam edilir. Üç ay tamamlandıktan sonra 15 gün ara verilir ve tekrar 3 ay boyunca bir gün atlayarak bir su bardağı içilir. Daha sonraki günlerde zaman zaman uygulanır.
Dikkat:
Her iki bitkinin de aynı şartlarda kullanılması gerekir. Ya her ikisi de kurutulmuş veya her ikisi de taze olarak kullanılmak zorundadır. Birini taze olarak, diğerini kurutulmuş olarak kesinlikle kullanmayınız. Kullanma aşağıdaki şekilde olmalıdır:
-Birinci hafta bir gün arayla, sabah ve akşam aç karna
-İkinci hafta iki gün arayla, sabah ve akşam aç karna
-Üçüncü hafta üç gün arayla, sabah ve akşam aç karna
-Dördüncü hafta dört gün arayla, sabah ve akşam aç karna
-Beşinci haftadan itibaren haftada bir defa sabah ve akşam aç karna birer çay bardağı içilecek.
Romatizma ağrılarına karşı KÜR;
Çok az suda 5 dakika haşlayarak lapası yapılır. Hazırlanmış olan bu ısırgan lâpası çok sıcak olmamak şartıyla tülbente sarılarak romatizma ağrısının olduğu bölgenin üzerine konularak onbeş dakika etki ettirilir. Haftada 2-3defa uygulanır.
kaynak:SEDA SAYAN

19 Mayıs 2008 Pazartesi

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU TOKSİN ATICI LAHANA KÜRÜ

Sağlıklı olmak dünyanın en büyük servetlerinden biridir.Doğanın bize sunduğu pek çok nimetin faydalarını ise doktorlarımız,profösörlerimiz sayesinde öğreniyoruz.Bunlardan birtaneside Prof. Dr.İbrahim Adnan Saraçoğlu.Saraçoğlu'nun,"Bitkilerdeki Sağlık Mucizesi" adlı kitabında bu konularla alakalı pek çok bilgiler bulabiliriz...Bu bilgilerden bazılarına göz atalım isterseniz; Yorgunluk, uyku hali, mutsuzluk, bezginlik ve sık sık karşılaşılan baş ağrıları bahar yorgunluğunun belirtileridir.Zaten bu belirtileride fazlasıyla yaşıyoruz..
Bunlara ek olarak eklem ağrıları da görülebilir.Kitapta ayrıca beyaz lahana hakkında da ilginç bilgilerde bulunmakta;
Bahar yorgunluğuna doğal iksir: Lahana
Uzmanlar, vücutta bireken protein özellikli toksinlerin suda çözülmedikleri için idrar ve ter yoluyla vücuttan atılamadığını söyleyerek, lahana kürü öneriyor.
Baharda değişen hormon dengesi ve hava ısının değişmesi bu tür rahatsızlıkları ortaya çıkartıyor. Baharda canlanmanın ve bu rahatsızlıkları atlatmanın çaresi, sebzelerde ve özellikle lahanada. Düşük kalorili beyaz lahana, vücuttaki toksinlerin atılmasında, bağırsak kanserini önlemede, bahar yorgunluğununun atlatılmasında büyük fayda sağlıyor. Beyaz lahananın, toksin atıcı ve arındırıcı özelliği var. Besinler ve soluduğumuz hava üzerinden aldığımız toksinler, protein özelliklidir. Bu özellik, toksinlerin yağda çözüldüğünü gösterir. Yani idrar ve terleme yoluyla atılmaları mümkün değildir. İşte, bu noktada beyaz lahana kürü mükemmel bir çözüm getiriyor. Dengeli ve sağlıklı bir zayıflamayı da sağlayan kürün 3 ve 4. günde hissedilen terleme, vücuttan toksinlerin atıldığını gösteriyor.
Kışın Toksin Birikimi Artıyor
Kış dönemlerinde, daha fazla yağ ve şeker tükettildiğinden, hem sağlıklıksız beslenilir hem de kilo alınır. Vücutta toksin birikiminin en fazla olduğu dönemler, genelde kış aylarıdır. Çünkü bu aylarda, yanan kalorifer ve sobaların atmosfere verdiği zehirli (toksin) gazları da solumaktayız. Sağlıklı beslenerek, bitkilerden yaralanarak ve egzersiz yaparak, kışın vücudumuza vermiş olduğu zararlardan kurtulup toksinlerden arınabiliriz.
Uyuşukluk İçin Bitkisel Kür
Lahana kürü dışında bitkisel kürlerle, çaylarla, vitaminlerle, doğal takviyelerle kışın uyuşukluğundan kurtulmak mümkün. Bahar döneminde 2-3 günlük bir arınma ve toksin atma programı yaptıktan sonra meyan kökü, C vitamini, L-carnitine, soya lecitin, B kompleks vitaminleri, Ginkgo, özel Ayurveda tabletleri, kırmızı veya Sibirya ginsengi, tatlı su yosunu gibi doğal canlandırıcıları da doktor tavsiyesiyle kullanabilirsiniz. Meyve, bal, kuruyemiş gibi doğal şekerler, enerji verir. Pozitif düşünmek, ruhsal çöküntüden kurtulmak için büyük önem taşır.
Başka bir bilgide şöyle yer alıyor İbrahim Saraçoğlu'nun kitabında;
* Kaynamakta olan yarım litre suda, 6-7 adet beyaz lahana yaprağını, 10 dakika kapağı kapalı olarak, hafif ateşte pişirin.
* Sabah ve akşam, aç ve tok karnına birer su bardağı için. Bu işleme 5 gün devam edin.
* Bu kürü 5 gün uyguladıktan sonra 3 gün ara verin ve tekrar 2 gün daha uygulayın. Böylece 10 günlük kürü tamamlayın.
* Toksin atıcı ve bağırsak kanserini önleyeci bu 10 günlük kürü. 1 yıl boyunca 3 ya da 4 kez yapmak en doğrusudur.* 10 günlük kür için kesinlikle, ihtiyacınız olan miktarı bir defada değil, her gün taze olarak hazırlayın.
Son olarak kan dolaşımını düzenlemek için neler yapılması gerektiğine bir gözatalım
3-4 adet beyaz lahana yaprağını, kaynamakta olan yarım litre suya atın. Hafif ateşte kapağı kapalı olarak 15 dakika pişirin. Sabah-akşam aç veya tok karnına 1 su bardağı için. Her 3 günde bir (3 gün ara vererek) toplam 21 gün için. 3 aylık aradan sonra tekrar her 3 günde bir toplam 21 gün içilerek ikinci ve son kür tamamlanmış olur.
BİTKİLERDEKİ SAĞLIK MUCİZESİ ADLI KİTABI SATIN ALMAK İÇİN;










DR.MURAT TOPOĞLU SAĞLIK ÖNERİLERİ

Çalışma hayatı diyete engel mi?
'Bütün gün oturarak çalışıyorum, iş yerimde diyet yiyecekler bulamıyorum' demeyin. Çalışırken de kilo verilir. İşte size ipuçları ve özel bir diyet önerisi...
Kİlo vermede kişinin çevresi özellikle aile fertleri, yakın dostlar, arkadaşlar önemli bir yer tutar. Eğer aile fertlerinden birisi diyete başlayıp kilo vermeye başlarsa diğerleri ona destek vermelidir. Aynı şey işyerindeki arkadaşlar için de geçerlidir. Eğer çevrenizdekiler size bu dönemde anlayış gösterirse sizin de işiniz kolaylaşacaktır.
VÜCUT KENDİNİ KORUR
Dr. Murat Topoğlu 'Her hafta kilo verilecek diye kesin bir kural olmadığını kesinlikle bilmemiz gerekir. Metabolizma bazen kilo vermeyi durdurur. Bunun haricinde özellikle kadınlarda adet öncesi vücudun ödem (aşırı su tutma) tutmasına bağlı olarak kilo verilemez. Hatta bu durum adet bittikten sonra 48 saat (iki gün) daha sürebilir.Yani bu dönemde kilo veremeyeceğiniz gibi 1 kilo kadar da alabilirsiniz' diyor.
MORALİNİZ BOZULMASIN
Böyle bir durumla karşılaştığınızda hemen moraliniz bozulmasın. Diyete kaldığınız yerden devam edin. Önemli bir başka konu da eğer 20-40 kilo gibi bir fazlanız varsa mutlaka uzman denetiminde zayıflayın. Eğer bu sırada yanlış bir zayıflama programı uygularsanız sağlığınızla oynamış olursunuz. Kan şekeriniz, tansiyonunuz düşer, saçlarınız dökülüp, tırnaklarınız kırılabilir. Kısacası kendinize büyük zarar vermiş olursunuz.
30 KİLO FAZLANIZ VARSA
30-40 kilo fazlanız olduğunda kesinlikle bu 40 kiloyu bir anda vereceğiz anlamına gelmemelidir. 10 kilo verdikten sonra bir veya iki hafta diyete ara verip özlediğimiz şeyleri yiyebiliriz. Bu arada alınan 1, 2 kilo ise çok da önemli değildir. Nasıl ki öğrenciler dersten sonra bir süre teneffüse çıkıyorsa bu da tıpkı onun gibi birşeydir. Daha sonra ikinci 10 kiloyu vermek hedeflenir.
NE ZAMAN SPOR?
Diyetin 2. haftasından sonra uygun egzersiz ve spora başlamak kilo vermeyi hızlandırır. Dr. Murat Topoğlu 'Tavsiyemiz haftada 2 veya 3 kez 45 dakika veya 1 saat yürüyüş yapılmasıdır. Bu yürüyüşü de illaki zayıflama amacıyla değil, yani spor kıyafetlerimizi giyerek değil de, sosyal günlük hayatımızın içine yedirerek yapmamız daha uygun olur' diyor.
İŞTE SİZE BİR ÖRNEK
Örnek vermemiz gerekirse evimizin ihtiyaçlarını yakın bir bakkaldan değil de, bir durak sonraki marketten almamız böylece o yolu yürümemiz bize kilo verdirecektir. Dolayısıyla bu şekilde spor yapmak zorunda olma stresinden de uzaklaşmış oluruz.
ÇALIŞANLARA ÖZEL DİYET REÇETESİ
Diyet yapanların canını sıkan konulardan biri de çalışma ortamında diyet yemekler bulamamak, bütün gün hareketsiz oturmaktır. Peki çalışanlar nasıl bir diyet progamı uygulamalı? İşte çalışanlara özel örnek diyet reçetesi...
Sabah
- Bir dilim kepek ekmeği veya yarım simit
- Küçük bir parça yağsız veya yarım peynir,
- Light reçel,
- Marul, domates, maydanoz,
- Şekersiz çay ıhlamur vs
Öğle
- Bir kase çorba,
- Salata,
- Yoğurt veya ayran
- Veya etli bir yemek tercihen tavuk çöp şiş (yağsız)
Akşam
- Izgara veya haşlama et (tavuk, balık, köfte ekmeksiz yapılmış) veya
haşlama ya da fırında yapılmış sebze yemekleri (1 tatlı kaşığı zeytinyağı kullanılabilir. Baharat, soğan, sarımsak az tuz konabilir)
- Bunların hepsinin yanında salata veya yoğurt yenebilir.
- Ayrıca günde 2-3 litre su için
- 3-4 ayrı meyve yenebilir.
- İşten eve gelirken haftada 3 kez en az 1 saat yürümek yararlıdır.
- Taze sıkılmış meyvesuyu içilebilir.
Bunlara dikkat!
- Taze meyve sularını sıktıktan sonra bekletmeden için.
- Sütlü tatlı yaparken şekeri, ateşten almaya yakınken ekleyin.
- Besin maddelerini gazete kağıdına sarmayın veya deterjan kutularında saklamayın. Cam kaplarda saklamayı tercih edin.
- Makarna, kuru baklagilleri az suda pişirin kesinlikle suyunu dökmeyin.
- Her hafta kilo verilmez. Bazı haftalar diyet bozulmasa bile metabolizma hızının yavaşlaması sonucu o hafta kilo verilmez.

18 Mayıs 2008 Pazar

DR.ENDER SARAC'TAN GUZELLİK ÖNERİLERİ

Cilt karaciğerin aynasıdır:Güzellik önce içten gelir. Ancak ruh güzelliği ile birleşince yüz gerçekten ışıldar. Ayurveda'ya göre cilt, karaciğerin aynasıdır. Sindirim sistemi ve karaciğeri sağlıklı çalışmayan bir kişinin güzel bir cilde ve güzelliğe sahip olması mümkün değildir.
Çay içerek güzelleşebilirsiniz
'Bitki çaylarından özellikle papatya, adaçayı, ısırgan ve rezene başta olmak üzere hepsinden, günde 3-4 fincan açık çay içilmesi uygundur. Yeşil çay ise sadece cilt için değil pek çok rahatsızlık için oldukça şifalıdır. Cilt güzelliği için de bitki çayları tavsiye edilmektedir. Yağlı ciltlerin zencefil, zerdeçal, biberiye gibi buruk-acı-kurutucu baharatları, kuru ciltlerin ise limon, fesleğen, gülsuyu, tarçın, rezene gibi nemlendirici baharatları kullanması uygundur' dedi.
Sıvı kaybına en iyi çözüm: Maden suyu
'Günde bir küçük şişe maden suyu içilmesi gerekmektedir. Aşırı terlenen günlerde iki küçük şişe de içilebilir. Maden suyu, kaybettiğimiz sıvı dışında iyon ve minerallerin kaybını da karşılar.
Aromatik yağlarla masaj
'Kuru ciltler için susam yağı, hindistan cevizi yağı, zeytin yağı, avakado; çok yağlı ciltler içinse ham ipek kese kullanılır ve kurutucu baharatlı masaj yapılması gerekir.
Bezelye ile parlak bir ten
Sürekli bir bakım ve güzellik sağlayan bitkisel karışımların yararları, yıllar süren deneyimlerle kanıtlanmış. Sözgelimi bezelye ve pekmezin ana maddeler olarak kullanıldığı karışım cildinize hem parlaklık kazandırıyor, hem de sağlıklı ve diri tutuyor...
GÜZELLİK VE TAZELİK İÇİN
Hazırlanışı: Besbase kabuğu,· ezildikten sonra suda pişirilir ve sıkılır. İki tutam kıyılmış taze maydanoz, bir çorba kaşığı domates salçası, yarım fincan badem yağı ilave edilir. Hazırlanan bu karışıma bir miktar su eklenerek suyu çekilinceye kadar ateşte tutulur. İki kaşık kaymak ilave edilerek krem yapılır.
Faydaları: Yüz· ve boyun kısmına maske olarak uygulanan besbase kremi; cilde güzellik ve tazelik sağlamakta etkin yararı vardır. Bu maske yüze sürüldükten sonra yirmi dakika bekletilip, yüz yıkanmalıdır.
PARLAK BİR TEN İÇİN
Hazırlanışı: İki su bardağı dolusu taze bezelye, ezildikten sonra üzüm pekmezi ile birlikte karıştırılır. Yarım litre yağmur suyunda kaynatılır ve suları çekilinceye kadar pişirilir. Çırpılan yumurta akı ile yarım fincan ayçiçek yağı ilave edilir. Vıcık vıcık olmaması için bir miktar darı unu eklenerek maske kıvamına gelinceye kadar yoğrulur.
Faydaları: Ten dokusu üzerinde parlaklık sağlayan bezelyeli maske; yatmadan önce cilde uygulanır. Sabahleyin yüz ılık su ile yıkanıp, gül suyu ile de kompres yapıldıktan sonra yeni bir güne başlanır.
LEKE VE SİVİLCE GİDERİCİ
Hazırlanışı: İki avuç buğday, iki bardak yağmur suyunda pişirilip ezilerek sıkılır. İki yumurta sarısı ve bir çorba kaşığı badem yağı ilave edilir. Hazırlanan karışım iyice çırpılır. Yumuşak bir fırça ile yüze sürülür.
Faydaları: Kızıl lekelerin ve sivilcelerin giderilmesini sağlayan buğday özü maskesi; sabah ve akşam olmak üzere iki kere uygulanır. Buğday özü maskesi, şampuan olarak kullanıldığında saçların parlamasında etkin yararları olduğu görülür.
ÇÖKÜNTÜ VE KIRIŞIKLIK İÇİN
Hazırlanışı: Civan perçemi çiçeği, saf suda on dakika kaynatıldıktan sonra sıkılarak süzülür. Bir fincan su soğutulur. Elde edilen posa ezildikten sonra, yarım fincan limon suyu, bir çorba kaşığı zeytinyağı, bir tatlı kaşığı süzülmüş bal ve çırpılmış yumurta sarısı ile birlikte iyice karıştırılır.
Hazırlanan karışıma soğutulan bir fincan civan perçemi suyu ilave edilir. Maske kıvamına gelinceye kadar yulaf unu eklenir.
Faydaları: Yüzdeki çöküntü ve kırışıklıkların giderilmesini· sağlayan civan perçemi maskesi, uygulamadan bir saat sonra yıkanır ve cilt gül suyu ile temizlenir.
MİKROP ARINDIRICI MASKE
Hazırlanışı: İki avuç çam filizi, soyulmuş ve dilimlenmiş yarım patlıcan ile birlikte iki bardak saf suda kaynatılır ve suyu çekilinceye kadar pişirilir. Hazırlanan karışım ezilmiş bir diş sarımsak ilavesi ile iyice ezilerek lapa haline getirilir. Elde edilen lapaya iki çorba kaşığı kaymak katılır. Krem kıvamına getirilir.
Faydaları: Tendeki mikropları arındırmada ve yüze canlı bir görünüm sağlamada çam filizi maskesinin etkin yararı vardır. Şampuan olarak kullanıldığında saçların canlı ve daha parlak görünmesinde de etkin yararı olduğu görülür.
KURU CİLTLER İÇİN
Hazırlanışı: Bir avuç taze çilek ezilip yulaf unu ile birlikte karıştırılır. Bir adet yumurta sarısı ile iki çorba kaşığı yoğurt çırpıldıktan sonra çilek hamuruna eklenir. Hazırlanan karışıma güzel bir koku vermek için sardunya yağı ilavesi ile krem kıvamına gelinceye kadar karıştırılır.
Faydaları: Kuru ciltler için besleyici olan çilek kremi; yüz kısmına maske yapılarak uygulanır. Çilek maskesi, aynı zamanda yüzdeki kırışıklıkların kaybolmasını sağlamakta yararlıdır
PÜRÜZSÜZ BİR CİLT İÇİN
Hazırlanışı: İki tutam çuha çiçeği kurutularak dövülüp toz haline getirilir. Kabukları soyulmuş yarım salatalık, bir fincan pirinç unu, çuha çiçeği tozu ile birlikte on dakika kadar ateşte pişirilir. Elde edilen karışım ateşten indirilip tekrar ezilerek bulamaç haline getirilir. Hazırlanan bulamaca yarım fincan elma suyu, bir çorba kaşığı saf zeytinyağı ilave edilerek krem kıvamına getirilir.
Faydaları:Hazırlanan çuha çiçeği kremi; yumuşak bir fırça ile yüze ve boyuna sürülür. yüzde yarım saat bekletildikten sonra ılık su ile yıkanır ve gül suyu losyonuyla cilt temizlenir.
TENDE TAZELİK
Hazırlanışı: Üç tutam defne yaprağı, bir tutam tarçın yaprağı toz haline getirildikten sonra bir bardak kayısı suyunda pişirilir. Bir adet çırpılmış yumurta sarısı ve yarım fincan süt karıştırılarak krem elde edilir.
Faydaları: Yüzdeki sivilceleri gidermek ve tene tazelik sağlamak için yatmadan önce uygulanır. Defneli güzellik kremi şampuan olarak kullanıldığında, saç dökülmesini durdurur, saçların ağarmasını geciktirmede de yararlı olur.


Kaynak:www.ender.saraç.com

17 Mayıs 2008 Cumartesi

SELAHATTİN DÖNMEZLE SU DİYETİ

"Su diyeti aslında sebze ve su ağırlıklı bir detoks programı. Bu yüzden hızlı kilo verdiren diğer şok diyetler gibi sağlığa zararlı değil" dense de Diyetisyen Selahattin Dönmez, bu diyeti karbonhidratı, proteini ve yağı olmadığı için çok zararlı buluyor. Dönmez, öğünlerde önerilenlerin dağılımının ise çok sağlıksız olduğunu belirtiyor.
Su diyeti programı nasıl?
Sabah: 1 bardak ılık limon suyu
1 bardakj portakal ve greyfurt karışımı
2 dilim taze ananas
6 tane çilek
2 kaşık yulaf ezmesi
Ara: 1 bardak ıhlamur
Papatya ve melisa yaprağı çayı
1 bardak ılık su ve 1 çay kaşığı zencefil tozu ile hazırlanmış çay
Öğle: 2 bardak su
2 kase sebze çorbası
Bol yeşil salata (Avakado, turp, taze soğan, tere, roka, maydanoz, domates, yağ ve limon)
Ara 1: 3 tam ceviz (Ara öğünlerin arası 1 saat olmalı)
Ara 2: 2 dilim ananas, 1 elma, 1 bardak zencefil tozu çayı
Ara 3: 1 dilim tam buğday ekmeği
1 dilim peynir
Domates
Salatalık ve meydanoz
1 bardak papatya çayı
Akşam: 2 bardak su
2 kase sebze çorbası
1 porsiyon sebze haşlama (tercihe göre üzerine az zeytinyağı, bol limon ile keten tohumu eklenebilir)
1 kutu probiyotik yoğurt
Ara: 2 dilim ananas
15-20 adet siyah çekirdekli üzüm
4 tane kayısı
2 bardal ılık limonlu su


Kaynak:ivillage.mynet.com

Prof.Dr.iBRAHİM SARAÇOĞLU- HAMİLELER İÇİN ÖNERİLER

Hamile bayanların, hamilelikleri boyunca demire bağlı anemi (demire bağlı kansızlık) çekmemeye özen göstermeleri hem kendi sağlıkları hem de bebeğin sağlığı açısından çok önemlidir. Hamilelik dönemlerinde anemi yaşayan bayanların dünyaya getirecekleri bebekleri ileri yaşlarında sebebi bilinmeyen yüksek tansiyon hastalığına (esansiyel hipertoni) yakalanmaktadırlar. Kısaca, ileri yaşlarda ortaya çıkan esansiyel hipertoni rahatsızlığının temel nedeni daha anne karnında iken, anemi yaşanmasıdır. Bu nedenle hamile bayanların, hamilelikleri boyunca zaman zaman kan tahlili yaptırarak hemoglobinlerini tayin ettirmeleri gerekir. Bu konuda hekiminize danışmayı unutmayınız.
NOT: Hamile bayanların kendi kendilerine uzman olmayan kişilere sormadan bitkisel çay veya kür uygulamamalarını öneririm.
Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu

16 Mayıs 2008 Cuma

SAÇLARIN GÜR ÇIKMASINI SAĞLAYAN ŞİFALI BİTKİLER

Saçların Gür Çıkmasını Sağlayan Şifalı Bitkiler:Ihlamur, Kına, Kişniş, Hatmi çiçeği, Erguvan, Çay, Turp suyu
Hazırlanış Şekli:* Ihlamur yirmi dakika süreyle suda demlenir. Süzülerek elde edilen sıvıya, bir tutam kına tozu ilave edilerek, şampuan kıvamına gelinceya kadar karıştırılır. Hazırlanan bu şampuanla saçlar sık sık yıkanarak taranır.
* Kişniş ve hatmi kökleri demlenmiş çay suyunda yarım saat süreyle kaynatılır. Sıkılarak elde edilen karışım bir kavanoza doldurularak bir gün dinlendirilerek tekrar süzülür. Hazırlanan bu karışımla saçlar sık sık yıkanır.
* Erguvan ağacının yakılmasından elde edilen külleri elendikten sonra turp suyu ile birlikte yirmi dakika süreyle kaynatılır. Süzülerek elde edilen karışımla saçlar sık sık yıkanarak taranır.

Kaynak:genelsağlıkmerkezi.com

GENÇ KALMANIN BİTKİSEL YOLU

Genç Kalmanın Bitkisel Tedavisinde Bulunması Gereken Şifalı Bitkiler:Badem unu, Limon, Sarmısak, Soğan suyu, Zambak yağı, Yumurta, Bal
Hazırlanış Şekli:
* Yumurta sarısı, bal ve badem unu pomad kıvamına gelinceye kadar yoğrulur. Hazırlanan pomad yatmadan önce yüze sürülür.

* Yumurta sarısı, limon suyu, rendelenmiş limon kabu­ğu krem kıvamına gelinceye kadar zeytinyağı ile iyice karıştırılır. Elde edilen krem bir süre dinlendirildikten sonra yüze sürülür.
* Süt, yumurta sarısı, badem unu lapa kıvamına ge­linceye kadar ezilmiş sarımsakla yoğrulur. Hazırlanan lapa cilde masaj yapıldıktan sonra yüze sürülür.
* Soğan suyu, zambak yağı, yumurta sarısı ve bal karıştırılarak lapa haline gelinceye kadar yoğrulur. Elde edilen lapa yatmadan önce yüze maske yapılarak sürülür

DR.GÜRKAN KUBİLAY SAĞLIKLI ZAYIFLAMA ÖNERİLERİ

İç Hastalıkları Uzmanı olan Dr Gürkan Kubilay Almanyada aldığı Akapunktur eğitiminden sonra her iki uzmanlığını da birleştirerek insanlara sağlıklı zayıflama ve kilo kontrolu hakkında yardımcı oluyor.
-Sık sık ve az az günde 5 öğün yemeliyiz
-Her gün yürüyüş yapmalıyız
-Porsiyonlarımızı ikiden bire indirmeliyiz
-Bölgesel zayıflamak için spor yapmalıyız
-Günde en az 2litre su içmeliyiz-Evdeki tartıları kaldırmalıyız
-Yemek için değil yaşamak için yemeliyiz-Yavaş yemeliyiz ve çok çiğnemeliyiz
SORU : Beni Akupunktur iğneleri mi zayıflatacak?
CEVAP : Hayır, Akupunktur ve onu uygulamak için kullanılan iğneler zayıflatma amacına yönelik kullanılmaz.Onların size faydası daha önce binlerce kez önünüze getirilen , ancak yapamadığınız, tahammül edemediğiniz diet listelerini kolayca yapabilmenizi sağlamaktır. Çünkü gittiğiniz her hekim, ya da dietisyen size zayıflamanız için gerekli olan tek şeyi, yani diet listelerini vermek zorundadır. Ancak, o listeye nasıl tahammül edeceğinizi sorduğunuzda verecekleri cevap ‘’Dişini sıkacaksın’’ olacaktır. İşte Akupunktur sayesinde dişlerinizi sıkmadan, güle oynaya, stressiz, mide yanmasız, acıkmadan bu listeleri kolayca yapabileceksiniz.
SORU : Sistemin uygulanışı sırasında kliniğinizde ne kadar kalmak gerekecek?
CEVAP:
İlk seans bizim için önemlidir.İlk seansta önce tıbbi sorgulama yapılır.Kan tahlilleri istenir.Size uygun kulak akupunktur haritanız çıkarılır.Size sistemle ilgili 15-20 dk. sürecek bir konferans verilir.Kulak noktalarınızın sterilizasyonu yapılır.İğneleriniz takılır ve bir sonraki randevunuzu aldıktan sonra işleminiz biter.İkinci seanstan itibaren işlemleriniz çok daha kısa sürer.Birinci seansın dışındaki diğer seanslarda size,geçen haftanın nasıl geçtiği ,şikayetlerinizin olup olmadığı sorulur.Sizin söylediklerinize göre yapılan değerlendirme sonucu yeni iğneleriniz takılır.İkinci seansta işlemleriniz birkaç dakika sürer.
SORU : Eğer bende kalp ya da mide hastalığı veya başka bir sorun varsa Akupunktur yaptırabilir miyim?
CEVAP: Kliniğimizde Akupunktur seansına alınmadan önce doktorlarımız tarafından sizlere sağlık durumunuzla ilgili,kilo alma nedenlerinizle ilgili sorulan sorular zayıflama periyodunuzu etkileyecek olan sorulardır.Bu soruların dışında da problemleriniz olabilir,ancak bunlar bizim tedavimizi fazla etkilemeyeceği için endişe etmenize gerek yoktur.Ayrıca Dr. Gürkan Kubilay bir İç Hastalıkları uzmanı olduğu için bu problemlerinizin giderilmesinde de size yardımcı olacaktır.
SORU : Sistem sırasında 7 günden fazla bir yere gitmemiz gerektiğinde ne yapacağız?
CEVAP:
Sistemin en önemli noktası budur.Örneğin 15 gün tatile gideceksiniz veya ailenizin bir bireyi rahatsız ve 20 gün ayrı kalacaksınız.Ya da 20 kg verdiniz,sıkıldınız,biraz dinlenmek istiyorsunuz,bu durumda ayrılacağınız günden önce geldiğiniz son randevunuzda bize bunu belirtiyorsunuz.Aynı seansta önce normal iğnelerinizi takıyoruz,sonra da sol kulağınızda özel bir noktaya tek bir tane "Manyetik Bilye"takıyoruz.7 gün sonra iğnelerin etkisi geçtiği için onları kulağınızdan çıkarıyorsunuz.Bilyenize ise bize tekrar gelene kadar dokunmuyorsunuz.Bilye,açlık hissini iğneler kadar bastıramaz, ancak 7 gün sonra akupunktur etkisinin vücuttan uzaklaşmasını engeller,dolayısıyla 15-20 gün sonra gelseniz bile tedaviye kaldığımız yerden devam ederiz. Bilye takılmadan yapılacak ayrılmalarda hem kilo alma riski olabilir hem de tedaviye ikinci başladığımızda direnç gelişebilir.Bilye takılan seanslarda iğneleriniz de takılır.Ancak sizden sadece bilye ücreti alınır.İğne ücretinizi Kubilay Sağlık Hizmetleri karşılar.
SORU : Sabah 1 salata,öğlen bir domates ,akşam bir tabak yoğurt yiyorum.Çok hızlı zayıfladım,mutluyum, ama doğru mu yapıyorum?
CEVAP:
Kesinlikle yanlış yapıyorsunuz,siz sadece zayıflamaya çalışıyor,asla doğru yemeyi öğrenmiyorsunuz.Doğal yeme biçiminden uzak olan bu garip yeme biçimini normal hayatınızda devam ettirebilir misiniz?Elbette hayır.Öyleyse gerçek hayatımıza daha uygun,sonradan da rahatça uygulayabileceğimiz listeleri uygulayın ki daha sonra da vücudunuz bunu sıkılmadan yapabilsin.Unutmayın ki kiloyu çok vermeye çalışmak sizi geçici bir süre mutlu eder,ancak sonrasında tekrar aşırı yemeye başlayarak ,hayal kırıklığı yaşarsınız,ayrıca hızlı kilo vermenizin vücuda birçok zararı olacaktır.

14 Mayıs 2008 Çarşamba

TAYLAN KÜMELİ DİYETİ

Tok tutan ve iştah kapatıcı etkisi kanıtlanan özel besinleri yiyerek, rejim yapmadan zayıflayabilirsiniz
İştahı kesen yiyecekler
Diyet yapmanın en zor yanı, sevdiğiniz pek çok yiyecekten vazgeçmek zorunda kalıp, üstüne bir de iştahınızla baş etmek zorunda kalmanız. Özellikle iştah kapatıcı etkisi olduğu kanıtlanan özel besinleri rejim yapmadan zayıflamak için denemenizi öneriyoruz. Bu besinlerin vücut üzerindeki etkileri, içeriklerindeki bazı maddeler ve görevleri şöyle sıralanıyor:
Karbonhidratlar: Kepek, buğday gibi tahıl ürünlerinde, sebze ve meyvelerde bulunur. İçeriğindeki lifler, sindirim sistemini harekete geçirir. Özellikle kompleks karbonhidratlar insanı tok tutar.
Triptofan: Vücutta serotonin oluşmasında ve hücrelere taşınmasında önemli bir görev alır. Serotonin de iştah hissini azaltır. Özellikle muz, avokado, yulaf ve peynirde bulunur.
Krom: Vücuttaki insülin dengesini korur. Kan şekerinin düşmesi açlığa yol açar. Krom ihtiyacınızı karşılamak için fındık, ceviz gibi kabuklu yemişler, brokoli ve tahıl ürünleri yiyebilirsiniz.
Albümin: Can sıkıntısını giderir ve iştahı kapatır. Bu protein, triptofan oluşturarak beyne taşır ve serotonin üretimini artırır. Bezelye, fıstık ve fasulyede bulunur.
Fruktoz: Meyvelerden elde edilen doğal şekerdir. Kan şekeri dengesini kesinlikle etkilemez. Ayrıca yemek sonrası tatlı ihtiyacı duymanızı engeller. Çilek ve bal, fruktozun ana kaynağıdır.
İyot: Tiroit hormonlarının yapımı için gereklidir. Açlık duygusunun gelişmesini engeller. Balık, iyotlu tuz ve soğan, iyot açısından oldukça zengindir.
Tok tutan öneriler
Karnabaharı ve brokoliyi hafifçe haşlayıp yoğurtla tatlandırın. Bu karışım lif açısından zengin olduğundan, sizi uzun süre tok tutar.
Salatalığı iyice yıkayın ve kabuklarıyla birlikte ince dilimler halinde kesip üzerine bol bol dereotu serpin. Kalorisi yok denilecek kadar az olan bu sebze oldukça tok tutucudur.
250 gr mor eriği biraz tarçınla haşlayın. Bu meyve fruktoz açısından oldukça zengin olmakla birlikte tatlı ihtiyacınızı da karşılayacaktır.
200 gr ananası incecik doğrayın ve süzgeçten geçirin. İçine 100 gr kefir ve taze nane ekleyin. Ananasın içindeki enzimler, protein sindirimini hızlandırdığından oldukça doyurucudur.
Öğünler arasında acıktığınızda kuru erik yiyin. Kuru erik kan şekerinin düşmesini engeller. Ancak fazla abartmayın. Bir kuru erikte 8 kalori var.
Bir demet maydanozu blendırdan geçirip sebze suyuyla karıştırın. Bir iki damla acı biber sosu ekleyin ve için. Bu içecek yağ yakımını kolaylaştırır.
Kırmızı elmayı ince dilimler halinde kesip 1 çay kaşığı kıyılmış ceviz ve yarım çay kaşığı yonca balıyla karıştırın. Bu karışım hem doyurucudur hem de bağırsakları çalıştırır.
Kahvaltıda armudu rendeleyin ve yulafa katın. Bu karışıma biraz da yoğurt ekleyin. Armudun içeriğindeki fruktoz uzun süre açlık hissetmemenizi sağlar.
Günü canlı geçirmek için kendinize yulaf ezmesi hazırlayıp içine kuru meyveler katın. Bu, karbonhidrat ihtiyacınızı karşılayacaktır.
Portakal ve 50 gr ıspanak yaprağından oluşan bir salata hazırlayın. Salatayı 50 gr yağsız yoğurt, bir tutam tuz ve karabiberden oluşan bir sosla tatlandırın.
Ananas
Ananasta, bromelain adlı protein sindirici bir enzim bulunur. Bromelain sindirimi kolaylaştırır, vücudun su tutmasını azaltır, iltihapları giderir, Aşırı trombosit yapışkanlığını önlediği için doğal bir kan incelticidir. Ancak bromelainin kan inceltici ilaçlarla beraber kullanılması tavsiye edilmez. Bazı kişilerde alerjik reaksiyonlar oluşturabilir veya kalp hızını yükseltebilir.
TAYLAN KÜMELİ DİYETİ

Sabah
Aç karnına limon dilimli ılık su (İki karanfil, kabuk tarçın ekleyebilirsiniz)
1 dilim 8 tahıllı ekmek
1 kibrit boyutunda az yağlı peynir
2-3 adet zeytin
Dilediğiniz kadar yeşil biber, salatalık ve maydanoz
Ara
1 porsiyon meyve
Öğle
1 tabak sebze yemeği (Kuşkonmaz, bakla, pazı, patlıcan, barbunya, enginar gibi sebzeler bağışıklığı olumlu etkiler)
200 gr diyet yoğurt
İkindi
2 adet kuru kayısı
5 badem
1 bardak yeşil çay
Yemekten iki saat önce de bir adet meyveli yoğurt
Akşam
Ton balıklı, peynirli ya da tavuklu salata
1 bardak ayran
Yatmadan önce
1 bardak kefir
1 porsiyon meyve
ya da
Light dondurmalı meyve salatası
(Yarım kivi, elma, yarım dilim ananas, 5 adet çilek, 1 top diyet dondurma karıştırarak hazırlayın)

ODEM COZEN BITKILER

Birçok kişinin kilo vermeye odaklandığı şu dönemde, hem zararsız hem de ucuz olduğu için bitkilerden yardım almak çok revaçta. Geçen yazımda yağ yakımını artırarak ve metabolizmayı hızlandırarak zayıflamaya yardımcı olan bitkilerden bahsettim. Ancak şunu göz ardı etmemek gerekir ki, fazla kiloların hepsi yağ değil, bir kısmı da 'ödem', yani vücutta tutulan fazla sıvıdır. Vücutta su tutan birçok hastalık vardır ve bunların dikkatle tedavisi gerekir. İşte, vücutta tutulan 'masum' fazla sıvının sağlıklı bir şekilde atılmasına yardımcı olan bitkilerin en etkilileri
FUNDA YAPRAĞI
'Süpürge otu' olarak da bilinen funda bitkisi 1 metre boyunda pembebeyaz renkli çiçekli her dem yeşil bir çalıdır; küçük, iğne şeklinde yaprakları vardır. İdrar söktürücü etkisinden dolayı zayıflama reçetelerinde yer alır, tek başına zayıflatıcı etkisi yoktur. Çay olarak içildiğinde selülitlerin giderilmesine de yardımcıdır. 1 tatlı kaşığı bitkiyi 1 su bardağı kaynar suda demlendirip, günde 2 fincan içilebilirsiniz.
MISIR PÜSKÜLÜ
Dişi çiçeklerden alınan püsküllerin gölgede kurutulmasıyla hazırlanır. Püsküller mısırın en şifalı yeridir. Masum bir idrar söktürücüdür. Zayıflatma amaçlı olarak yüzyıllardır kullanılmıştır. Bu çayı şöyle hazırlayabilirsiniz: Bir tatlı kaşığı ince kıyılmış mısır püskülünü bir su bardağı kaynar suda 5 dakika demleyin, günde 3 kere yemeklerden 1 saat önce için.
KİRAZ SAPI
Kiraz ve vişnenin kurutulmuş sapları idrar söktürücü, ödem çözücü etkiye sahiptir. Küçük boydaki idrar yolu taşlarının ve kumlarının düşürülmesine yardımcı olur. Yarım litre kaynar suya 30 gr kiraz sapı eklenip 10 dakika kadar demlenir ve günde 3 fincan aç karnına içilir. Özellikle menapoz dönemindeki kadınların şikayetlerine de çok faydalıdır.

ISIRGAN YAPRAĞI
Isırgan yaprağı yüksek miktarda C vitamini, potasyum, demir ve kalsiyum içerir ki, bu vitamin ve elementlerin hepsi böbrekleri çalıştırır. Metabolizmayı dengeleyici etkileri de vardır. Kuvvetli bir antioksidandır. Uygun dozlarda bilinen hiçbir yan etkisi yoktur. 1 tatlı kaşığı kuru yaprağı 1 su bardağı kaynar suda 3-5 dakika demlenirip günde 2 kez içebilirsiniz. Taze ısırgan yapraklarını yıkayıp ayıkladıktan sonra üzerini limon suyu, elma sirkesi ve nar ekşisi ile soslandırıp yeseniz de aynı etkiyi yapar.
DR.Elif Güveloğlu

PROF.DR.İBRAHİM SARAÇOĞLU BROKOLİ KÜRÜ

Brokolinin bayanlarda da meme kanserini önleyici gücü artık bilinen bir gerçektir. Amerika’da bu konuda yapılan pek çok klinik deney bunu ortaya koymuştur. Menopoz dönemindeki bayanlara da yardımcıdır. Çok az suda beş dakika haşlanmış brokoli ve haşlama suyunu tüketmeleri iyi bir takviyedir. Cinsiyet hormonu östrojenin dengelenmesinde oldukça başarılıdır. Brokoli içerdiği Di-Indolyl-Methan(DIM) sayesinde östrojen metabolizmasının dengeli çalışmasını sağlayarak bu sayede menopoz döneminin daha sağlıklı bir şekilde geçirilmesini sağlamaktadır. Diğer bir ifade tarzıyla, DIM yüksek olması durumunda, tabii olarak östrojen/testosteron oranını normal sınırlarına getirmekte etkilidir. Kısaca, di-indol-methan (DIM) östrojen hormonunun metabolize olmasında yardımcıdır.
200 gr brokoliyi kaynamakta olan yarım litre suyun içine atın,tam 5 dakika kaynatın.Dinlenen brokoli suyunu süzdükten sonra 2 ye bölerek bu suyu için.21 günlük bir kürdür bu....Bu 21 günlük kürden sonra 2 veya 3 gün ara verdikten sonra 21 günlük küre devam edin

İBRAHİM SARAÇOĞLUNDAN SİĞİL,EGZAMA VE TÜYLENMEYE DAİR

Siğiller;çoğu insanın derdi nerdeyse....Küçükken kurbağalarla oynamaktan dolayı olduğu konusunda belki gerçek belki yalan inandırıldıkyıllarca….
Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlundan siğillerden kurtulmaya dair bazı tiyolar:
Sütleğen bitkisi(Sütleğen Bitkisi(euphorbia) : Sütleğengiller familyasından; süt gibi beyaz ve zehirli bir özsuyu taşıyan, bir veya çok yıllık, otsu veya odunsu bir bitkidir. Yurdumuzda 60 kadar çeşidi vardır. Önerilen miktardan fazla kullanılmamalıdır.)Sütünü siğillerin üzerine sürün ama kesinlikle ağız bölgesine değdirmeyin.
İncir yaprağının sütüde siğiller için çok yararlıdır.
TÜYLENMEDEN KURTULMAK İÇİN:Bazı bayanlar erkeklik hormonu(testesteron)hormonunu fazlaca salgılarlar.Bu sebeble fazlaca tüylenme sorunu yaşarlar.Bu tüylerden kurtulmak için taze naneyi sabah,öğlen ve akşam olmak üzere yemeklerden bir saat önce 1 çaorba kaşığı yemelidirler.
Egzama:Bir avuç beyaz dutu suda kaynatın kaynatın ve tencerenin ağzını kapatıp elinizin dayanacağı kadar soğutun ve elinizi içinde bekletin
Kynak:

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLU

PROF DR İBRAHİM SARAÇOĞLUNDAM SİĞİLDEN KURTULMANIN YOLLARI
SİĞİLLERDEN KURTULMAK İÇİN
*Süpleğen bitkisinin sütünü siğilin üzerine sürün ama kesinlikle ağzınıza değirmeyin çünkü çok zehirli bir bitkidir
*İncir yaprağının sütüde siğil için çok iyidir
*Su kenarındaki söğüt ağaçının yaprakları siğilde kesin çözüm
EGZAMA İÇİN
1Avuç Beyaz dutu suda kaynatın ve tencerenin ağzını kapatıp elinizin dayanacağı kadar soğutun ve elinizi içinde bekletin
kaynak:seda sayan

13 Mayıs 2008 Salı

DR. ELİF GÜVELOĞLU - SAÇ DÖKÜLMESİ VE KEPEĞE KANTARON YAĞI

Kantaron yağı, hasar görmüş ciltlerin onarımında antik çağlardan beri kullanılan bir halk ilacı. Cilde olduğu kadar saç diplerine de faydalı, zaten saç dökülmeleri de çoğunlukla saçlı derideki sorunlardan kaynaklanıyor. Bu sorunların en sık görülenleri saç kepeklenmesi ve saçlı deri egzemaları. Saçlı deri, travma, radyasyon tedavisi, kimyasal boyalar ve kozmetikler gibi herhangi bir dış etkenden dolayı hasar gördüğünde de, kantaron, saçlı deriyi onarmak ve yeni hücrelerin gelişimini uyarmak için çok kıymetli bir yardımcı.
Evde hazırlanabilir
Kantaron yağını aktarlarda bulmak mümkündür, kaliteli olduğuna emin olun, ama isterseniz kendiniz de yapabilirsiniz. Özellikle yaz ortasında çiçekler en verimli dönemindedir, iyileştirici güç de çiçeklerdedir. Kurutulmuş kantaron çiçeklerini zeytinyağı dolu bir şişede bir hafta kadar bekletin, ağzı sıkı kapalı olsun ve buzdolabında saklayın, daha sonra süzün. Hava almamasına dikkat edin, işlem sırasında her gün eksildikçe yağ ekleyebilirsiniz.
Banyodan bir s aat kadar önce saçlı derinize kantaron yağı ile parmak uçlarınızla friksiyon yapın, yağı saç derisine yedirin. Bir saat sonra hafif bir şampuanla, tercihen bebe şampuanıyla yıkayın.
Banyodan sonra da saç diplerinize hazırladığınız şu doğal losyonu sürün ve bırakın saç diplerinizde kalsın, kuruduktan sonra sorun olmaz. Losyonun hazırlanışı şöyle,
- 1 tatlı kaşığı k. ısırgan yaprağı
- 1 tatlı kaşığı kuru sarı papatya
- 1 tatlı kaşığı sarı kantaron
Büyükçe bir kupa içerisine bu bitkilerin karışımını koyun ve üzerine kaynar su boca edin, 10 dakika demleyin, ılıdıktan sonra temiz bir tülbentle süzün, losyonunuz hazır. Saçlarınızda dökülme yanında kepeklenme de varsa bu losyona 1 / 4 oranında doğal organik elma sirkesi karıştırın ancak bu durumda losyonu banyo öncesi sürüp bir saat kadar beklettikten sonra yıkamanız gerekir çünkü elma sirkesi saçta pek hoş bir koku bırakmaz. Benim önerim haftanın bir günü yağ, bir günü losyon uygulamasını yapmanızdır.
Basit saç kepeklenmelerinde ise doğal yollarla yapılmış defne sabunu kullanmanızı öneririm. Bu arada şifalı bitkilerle sağlık kazanma yöntemleri ile ilgili daha fazla bilgi almak ve bazı hastalıkların doğal tedavileri hakkında bilgi edinmek için www.doktorelif.com adlı siteme de girebilirsiniz.
Vitaminler
Bu yöntemleri haftada birer kez uygulamanız, altta yatan sistemik bir hastalık yoksa, saç dökülmelerini durduracak, kepeklenme ve egzemayı rahatlatacaktır.
Dengeli beslenmek, yeterli ve dengeli protein, karbonhidrat, yağ, mineral ve vitamin almak çok önemlidir. Birçok vitamin, mineral eksikliği kendini saç dökülmesi, saçlı deride pullanma ve kepeklenme olarak kendini gösterir. Sağlıklı saçlar ancak sağlıklı bir vücutta bulunur.

Kaynak:Takvim gazetesi

GÖZ TANSİYONU

Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlunun göz tansiyonu şikayeti olanlara tavsiyesi:
Göz tansiyonu şikayeti olanlara taze sıkılmış domates suyunu önermekteyim. Bir ay boyunca, günde bir bardak içeceğiniz taze sıkılmış domates suyu göz tansiyonunuzun düşürülmesinde etki olabilecektir. Bu amaçla kullanacağınız domatesin HORMONSUZ olması ve EBTER olmaması şartı vardır. Domates suyunun bu amaçla en uygun olan içme zamanı öğle yemeğinden bir saat öncedir.
Bu kürü, özellikle makula dejenerasyonu şikayeti olanlara da öneririm. Domates kürünü uygulayan orta yaş ve yukarı yaş grubundakiler görmelerindeki güçlenmeyi belirgin bir şekilde fark edebileceklerdir.

İBRAHİM SARAÇOĞLU ÖNERİLER

HORLAMAMAK İÇİN:Lahana içinde pek çok vitamin barındıran ve en çokda U vitamini bulunan bir gıdadır.Horlamaya karşıda son derece etkili olan lahana ayrıca mide ve bağırsak kanserine karşıda koruyucudur.. Fakat lahana seçerken kültür lahanası olmamasına özen göstermek gereklidir.
GUATR ve HEMOROİD İÇİN: Mutlaka hekimin söylediklerine harfiyen uyulmalı ve hekimin verdiği tedavi doğrultusunda hareket edilmeli diyen Saraçoğlu bu bilgilerin yalnızca yardımcı ve destekleyici bir rolü olduğunu söylüyor ve guatr için yine dereotu kürünü uygulamanızı tavsiye ediyor.Günde üç öğün yemeklerden 15 dakika önce sabah ,öğlen ve akşam bir yemek kaşığı dolusu dereotu yemenizi öneriyor ve bu kürü 3 ay uygulamanız gerektiğini vurguluyor.Bunu muhakkak kür olarak uygulamanızı yani yemeklere ve salataya ilave ettiğiniz dereotunun tedavi edici özelliği olmadınıda sözlerine ilave ediyor.
REFLÜ VE MİDE YANMASI İÇİN:Mide yanması başladığında 2 yudum soğuk süt için ,yine başladığında yine iki yudum süt için ve her seferinde yine 2 yudum ama sadece 2 yudum süt için .Şikayetlerinizin zamanla azaldığını göreceksiniz
TER KOKUSUNU ÖNLEMEK İÇİN: Melisa yani oğulotu kulanabilirsiniz.

12 Mayıs 2008 Pazartesi

İBRAHİM SARAÇOĞLUN'DAN KİLO ALMA TAVSİYELERİ

Kilo almak isteyen bayanların ve erkeklerin uygulayacakları kür farklıdır.
Değerli okuyucu, kilo alamamanın bir çok nedeni vardır. Örneğin, tiroit bezinin hızlı çalışması, bağırsaklarda parazit olması, iltihaplı bağırsak, ülseratifkolit, genetik veya psikosomatik veya da bunların dışında kalan çok farklı nedenlere bağlı olabilir. Bu nedenleri ancak, bir hekim belirleyebilir. Hekim kontrol ve önerilerini almadan buradaki bilgiler ile kendi kendinize teşhis koyarak hareket etmeyiniz.
Bayanlar için:
Bir hafta boyunca, sabah kahvaltısı ile öğlen yemeği arasında yarım bardak su ile çiğnemeden üç-dört adet karanfil yutulur. Yedi gün tamamlandıktan sonra aşağıdaki kurallara uyarak küre başlanır.
Tüketeceğiniz ne tür et (koyun, dana, balık veya tavuk) olursa olsun beraberinde orta boy büyüklüğünde ızgarası yapılmış veya pişmiş domates tüketilmesi gerekir.
Öğünlerde sadece normal buğday ekmeği tüketilir (beyaz ekmek, kepeksiz). Her gün bir ay boyunca on-onbeş adet antep fıstığı tüketilir.
Meyvelerden daha ziyade taze beyaz üzüm ve muz tercih edilmelidir.
Her öğlen yemeğinde mutlaka bir adet haşlanmış patates tüketilmelidir.
Acı olmamak şartıyla salatanızda sivri veya dolmalık biber bir ay boyunca eksik olmamalıdır.
Her akşam yemeğinden iki saat sonra, bir fincan melisa çayı içilmelidir.
Hangi meyveyi tüketirseniz tüketin mutlaka yarım kase yoğurdun içerisine doğradıktan sonra tüketilmelidir.
Hangi tatlı olursa olsun, mutlaka bol tarçın serperek tüketilmelidir. Kendiniz evinizde kek veya süt ürünlerinden tatlı yapıyorsanız mutlaka biraz fazlaca tarçın ilave ediniz.
İş yerinizde veya evinizde, sofraya yalnız oturmayınız.
Her gün 20 dakika mutlaka yürüyüş yapınız. Zamanı önemli değil. Ancak, her gün bir ay boyunca, aynı saatlerde yürüyüş yapmaya özen gösterin.
Yasaklar
Günde iki bardaktan fazla çay içilmemelidir. Kahve ancak 1 tane.
Turşu, karabiber, acı biber ve sütten uzak durunuz .
En az iki ay boyunca, bezelye, nohut, ıspanak, karnabahar ve brüksel lahanası tüketilmemelidir.
Her türlü kaymak ve katı yağ kullanımından uzak durulmalıdır.
Erkekler icin:
Bir hafta boyunca, sabah kahvaltısı ile öğlen yemeği arasında bir su bardağı suda baş parmak büyüklüğünde iki adet kökzencefil 6 dakika demlenip içilir. Öğütülmüş kökzencefil bu amaç için uygun değildir.
Tüketeceğiniz ne tür et (koyun, dana, balık veya tavuk) olursa olsun, üzerine bolca kekik serpip tüketiniz.
Öğünlerde sadece normal buğday ekmeği tüketilir (beyaz ekmek, kepeksiz).
Her gün bir ay boyunca on-onbeş adet antep fıstığı tüketilir.
Meyvelerden daha ziyade taze beyaz üzüm ve muz tercih edilmelidir.
Her öğlen yemeğinde mutlaka bir adet haşlanmış patates tüketilmelidir. Tüketilecek patetesin üzerine kimyon mutlaka serpilmelidir.
Acı olmamak şartıyla salatanızda sivri veya dolmalık biber bir ay boyunca eksik olmamalıdır.
Her akşam yemeğinden iki saat sonra, bir fincan kuşburnu çayı içilmelidir.
Hangi meyveyi tüketirseniz tüketin mutlaka yarım kase yoğurdun içerisine doğrandıktan sonra tüketilmelidir.
Hangi tatlı olursa olsun, mutlaka üzerine limon sıkılarak tüketilmelidir. Limon sıkılmış tatlı mutlaka yemekten önce aç karına tüketilmelidir. Tatlının üzerine normal öğününüze devam edebilirsiniz.
İş yerinizde veya evinizde, sofraya yalnız oturmayınız.
Her gün 20 dakika mutlaka yürüyüş yapınız. Zamanı önemli değil. Ancak, her gün bir ay boyunca, aynı saatlerde yürüyüş yapmaya özen gösteriniz.
Yasaklar
Günde iki bardaktan fazla çay içilmemelidir. Kahve ancak 1 tane.
Turşu, karabiber, acı biber ve sütten en az iki ay uzak durunuz .
En az iki ay boyunca, bezelye, nohut, ıspanak, karnabahar ve brüksel lahanası tüketilmemelidir.
Her türlü kaymak ve yemeklerde katı yağ kullanımından uzak durulmalıdır.


Kaynak:saracoglu.at

11 Mayıs 2008 Pazar

BAYANLARIN SANCILI ADET DÖNEMLERİNE KARŞI

*Bayanların sancılı adet dönemlerine karşı Prof Dr.İbrahim saraçoğlundan civanperçemi kürü;
Regl döneminin başlamasına üç gün kala uygulamaya başlanır ve bitimine kadar devam edilir. Bir tutam civanperçemi (yaklaşık beş gram) yarım litre kaynamakta olan suyun içine atılır. Ağzı kapalı olarak hafif (kısık) ateşte 3 dakika demlenir. Soğuduktan sonra süzülür. Regl döneminin başlamasına üç gün kala hergün sabah ve akşam bir su bardağı içilir. Hergün taze olarak hazırlanır. Reglinin bitimine kadar devam edilir. Bu kür her regl döneminde beş-altı ay uygulanır.
Kaynak:saracoglu.at

Hediye Siteniz - Sevgiliye Hediye, Anneler Günü Hediyeleri, Doğum Günü Hediyeleri, Babaya Hediye: Yeni Anneler Günü hediyeleri botoks ve liposuction mı?

Hediye Siteniz - Sevgiliye Hediye, Anneler Günü Hediyeleri, Doğum Günü Hediyeleri, Babaya Hediye: Yeni Anneler Günü hediyeleri botoks ve liposuction mı?

Menopoza çare: Günde 50 gram soya



Çukurova Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarla Bitkileri Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Halis Arıoğlu, menopoza giren kadınlara, besin kaynağı olarak soyalı ürünler tüketmelerini, günde 50 gram soya almalarını önerdi. Soya başka nelere iyi geliyor?

Arıoğlu, zeytin ve zeytinyağı ile diğer bitkisel yağların üreticilerinin sorunlarının belirlenmesi ve çözümlerin tespiti amacıyla kurulan Meclis Araştırma Komisyonuna, soyalı ürünlerin insan sağlığı için faydalarını içeren bir rapor sundu.

Raporda soya, ''sarı altın'' ya da ''asrın harika bitkisi'' olarak adlandırılıyor. Dünya bitkisel yağlı tohum üretiminin yüzde 50'si ve bitkisel ham yağ üretiminin yüzde 27'sinin karşılandığı soya, sanayide ham madde olarak da kullanılıyor.

Soya yağı insan bünyesindeki yağ ve lipid metabolizmasını düzenleyen yağ asitleri içerdiğinden; şeker hastalığı, damar sertliği ve kroner kalp hastalığı olan kişilere soya veya soya yağı öneriliyor. Atardamar daralmasını önleyici etkiye sahip soya yağı, ayrıca kandaki kolesterol miktarını da düşürüyor.

-''GÖĞÜS KANSERİNE YAKALANMA RİSKİNİ AZALTIYOR''-

Kadınlarda ostrojen hormonunun kansorojen etkisini önleyen ve zararlı hücrelerin gelişimini durduran soya, bu nedenlerden dolayı kadınlarda göğüs kanserine yakalanma riskini azaltıyor. Her gün soya ile beslenen Japon kadınların göğüs kanserine yakalanma riskinin, Avrupalı kadınlara göre 4 kat düşük olduğu belirtiliyor.

İleri yaşlardaki kadınlarda ortaya çıkan menopozun etkisini giderebilmek için, vücuda doğal ostrojen hormonu takviyesinin gerekli olduğu hekimler tarafından belirtiliyor. Menopoz dönemindeki kadınlara ve diyet beslenmesinde vazgeçilmez besin kaynağı olarak soyalı ürünler öneriliyor.

Raporda, menopoz döneminde soyalı ürünlerle beslenen kadınlarda, yüzde 40 daha az ateş basması şikayetlerinin olduğu, kadınların bu dönemde bozulan vücut dengesinin soya proteini tarafından giderildiği kaydedildi.

Kadınlarda, menopoz belirtilerinin görülmeye başlanması ile birlikte günde 25 gram soya proteini tozunun alınması, menopozun tam etkisine girilmesi halinde ise bu miktarın 40 grama çıkarılmasının hekimler tarafından önerildiği bildirilen raporda ayrıca, menopoz dönemine giren kadınların sağlıklı şekilde yaşamlarını sürdürebilmeleri için günde 50 gram soya almalarının gerekli olduğu da vurgulanıyor.

-''KEMİK ERİMESİ HASTALIĞINA KARŞI SOYALI ÜRÜNLER ÖNERİLİYOR''-

Raporda, ''Menopoz sonrası kadınlarda, her yıl ortalama yüzde 5 oranında kemik ağırlığında azalma meydana gelmektedir. Bunun sonucu olarak kadınlarda ortaya çıkan en büyük sorunlardan biri olan kemik erimesi hastalığına karşı soyalı ürünler önerilmektedir. Çünkü soya proteini sayesinde vücuda alınan kalsiyumun dışarı atılması yüzde 50 oranında azılıyor'' denildi.

Soya yağının, bol miktarda kalsiyum, demir ve çinko elementleri ile E ve B vitamini içerdiği için insan beslenmesinde önemli bir yere sahip olduğu ifade edilen raporda, soyalı ürünlerin, hazmı kolaylaştırdığı, çocuklarda kemik gelişimini artırdığı kaydedildi. Çocuklarda ortaya çıkan kronik sindirim zorluğu ve kabızlığın da soya sütü ile büyük oranda atlatıldığı belirtildi.

Raporda, yüksek oranda protein içeren soya ununun, ekmek ununa yüzde 3-5 oranında katıldığında, ekmeklerin lezzetini artırdığı ve bayatlamalarını geciktirdiğine de yer verildi.

Popüler Yayınlar

Related Posts with Thumbnails
Pasta Tarifleri

Uyarı

Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır. Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır. Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web