Şifalı bitkilerle cilt bakımı ve güzellik kürleri. Ayrıca Uzmanlar tarafından Çeşitli kürler ve tavsiyeleri,Çocuk ve bebek sağlığı
22 Mart 2008 Cumartesi
Sürekli ağrı ruh sağlığını bozuyor
Merkezi ya da çevresel sinir sisteminin hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan ve 1994 yılında tanımlanan nöropatik ağrı, hastaların yüzde 40’ın da depresyona neden oluyor.
Hacettepe Üniversitesi Erişkin Nöromusküler Hastalıklar Araştırma Merkezi Sorumlusu Prof. Dr. Ersin Tan, merkezi ya da çevresel sinir sisteminin hasar görmesi sonucunda ortaya çıkan süreğen ağrı olarak adlandırılan nöropatik ağrının, hastalar tarafından batıcı, delici, saplanıcı, yakıcı, iğnelenme şeklinde tanımlandığını belirtti.
Hastalığın en olumsuz yanının, hastaların yaşamında yarattığı işlevsel, fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal etkiler olduğunu ifade eden Prof. Dr. Tan, doktorların da yeni tanımaya başladığı nöropatik ağrıyı çekenlerin yüzde 70’inde depresyon, anksiyete ve uyku bozukluğu görüldüğünü söyledi.
Nöropatik ağrının, sinir sisteminin herhangi bir yerindeki probleme bağlı olarak ortaya çıkan fonksiyon kaybı olduğunu, sıklıkla görülen ağrının doktorlar tarafından teşhisinin zor olduğunu belirten Prof. Dr. Tan, şöyle dedi:
“Bu ağrı, her 10 kişiden birinde görülen ve oldukça yaygın ortaya çıkan bir ağrı türü. Bazı hastalar vücutlarına sürülen pamukla bile çok şiddetli ağrı çekiyor. Hastaların bir kısmı ağrı nedeniyle çalışamaz, yürüyemez, uyuyamaz, hatta giysilerin yarattığı yanma hissiyle giyinemez hale gelmektedir.”
DİYABETLİLERDE ÇOK SIK GÖRÜLÜYOR
Böbrek yetersizliği, çeşitli damar hastalıkları, alkolizm, bazı nörolojik hastalıklar, kanser, bel ve boyun fıtığı, zona gibi enfeksiyon hastalıklarının nöropatik ağrıya neden olduğunu belirten Prof. Dr. Ersin Tan, özellikle diyabetlilerde bu ağrı türünün sık görüldüğünü kaydetti.
Diyabetlilerin yüzde 51’inde sinir hasarı oluştuğunu bildiren Prof. Dr. Tan, her 100 şeker hastasından 15’inin nöropatik ağrı çektiğini ifade etti.
AYDA 5.5 GÜN İŞ KAYBINA NEDEN OLUYOR
Özellikle geceleri artan ağrıların uyku bozukluğuna, sosyal yaşamın aksamasına, depresyon ve gerginliğe yol açtığını belirten Prof. Dr. Tan, bu durumun hastalarda iş gücü kaybına neden olduğunu söyledi. Prof. Dr. Tan, ABD’de yapılan bir araştırmaya göre, nöropatik ağrısı olanların ayda 5.5 gün çalışamadıklarını bildirdi.
Nöropatik ağrının yarattığı fiziksel, psikolojik, duygusal ve sosyal etkiler nedeniyle hastaların yüzde 40’ının depresyona girdiğini kaydeden Prof. Dr. Tan, büyük bölümünün uykusuzluk çektiğini ifade etti.
HEKİMLER HASTAYA İNANSIN
Doktorların nöropatik ağrıyla ilgili çok fazla bilgi sahibi olmadığını belirten Prof. Dr. Tan, ağrının teşhisinin de bazı zamanlarda zor olduğunu vurgulayarak, şunları söyledi:
“Bazen hastaların muayenesinde herşey çok normal çıkabilir. Hastaya inanmak zorundasınız. Tüm testlerin normal olmasına rağmen hasta ayağım yanıyor diyorsa tedavi etmelisiniz. Hastanın ayaklarında yanma varsa geceleri şiddeti artıyorsa uyuşma, karıncalanma, yakıcı, şimşekvari ağrı oluyorsa hastaya nöropatik ağrısı
olduğunu söylemek lazım. Soru sorarak da hastanın nöropatik ağrısını teşhis edebilirsiniz.”
Prof. Dr. Tan, ellerinde ve ayaklarında karıncalanma gibi uyuşukluklar olan hastaların da doktora başvurmalarını istedi.
STANDART AĞRI KESİCİ ETKİLEMİYOR
Nöpopatik ağrının tedavisinin de çok yönlü olduğunu ifade eden Prof. Dr. Ersin Tan, ağrı ile birlikte, buna neden olan hastalığın ve hastalarda oluşan, depresyon, uykusuzluk ve konsantrasyon güçlüğünün de tedavi edilmesi gerektiğini vurguladı.
Prof. Dr. Tan, tedavide standart ağrı kesicilere yer olmadığını belirterek, “Boşa kürek çekmiş olursunuz. Nöropatik ağrının tedavisinde hiçbir zaman basit ağrı kesicilerin yeri yoktur” diye konuştu.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Popüler Yayınlar
-
Sistit, genellikle bir enfeksiyon sonucunda idrar kesesi (mesane)nin iltihaplanmasıdır .Prof.Dr.İbrahim Saraçoğlu Sistit için en faydalı ot...
-
Badminton , açık havanın olumsuz etkilerini önlemek amacıyla genellikle kapalı alanlarda oynanır. Kort 13.40 m uzunluğundadır. Genişlik tekl...
-
Kına Kleopatra zamanından bu yana saç boyamakta başarıyla kullanılagelmiştir. Her ne kadar zamanımızda kimyasal boyalar moda olmuşsa da, bir...
-
Bazı kimseler beden yapıları açısından veya bazı psikolojik ve sosyal sebeplerle şehvet arzularının azalmasını isteyebilirler. Dinimiz...
-
SEZARYEN Eskiden sonuçları anne için tehlikelerle dolu olduğundan çok ender başvurulan sezaryen, günümüzde ameliyat ye uyuşturma teknikler...
-
2009 yazının en moda saçları nasıl olacak? 2009 yazında dağınık topuzları, örgülü saçları, uzun kakülleri, dalgaları ve bukleleri göreceğiz....
-
Rektal kanama genelde tuvalet kağında veya dışkıda parlak kırmızı renginde kan ile kendini belli eder. Büyük abdestinizdeki koyu kırmızı re...
-
uzunluk: minimum 90 maksimum 120 m genişlik : minimum 45 maksimum 90 m uluslarası maçlarda, uzunluk: minimum 45 maksimum 90 m genişlik : m...
-
Böbrek taşını harekete geçiren kimyasal güç avakado yaprağında bulunan "Methhychavicol" dur. Avakado yaprağını kaynatarak elde ede...
-
Teninize uygun parfüm olduğu gibi burcunuza görede parfümünüz olduğunu biliyormusunuz...İşte burcunuza uygun parfümler SU GRUBU (Yengeç,Bal...
Uyarı
Bu site yayınlanan sağlık ile ilgili bilgiler , ziyaretçilerini bilgilendirmek amacıyla yayınlanmaktadır.
Burada yayınlanan yazıların tamamı bilgilendirme amaçlı olup, hiçbir şekilde hekim muayenesi ve konsültasyonunun yerine konulmamalı, hastalık ve diğer sorunlara yönelik teşhis ve tedavi amaçlı olarak kullanılmamalıdır.
Sağlığınızla ilgili acil durumlarda, bekleme süresi sağlığınızı olumsuz yönde etkileyebileceği için, zaman geçirmeden bir sağlık kuruluşuna başvurmanızı öneririz.
Genel Kişisel Web
Genel Kişisel Web
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder