Doğumdan sonra ilk 6 ay sadece anne sütü ile beslenen bebeklerin daha sağlıklı olduğu ve zatürre ile ishal gibi hastalıklara yakalanma risklerinin azaldığı bildirildi.
Bebeklerin en sağlıklı şekilde büyümeleri için ideal besin olarak kabul edilen anne sütü, gereksiz kilo almadan bebeklerin büyümelerine yardımcı oluyor. Vaktinden önce ek gıdalara başlamak ya da yapay beslenme (mama) bebeklerin aşırı kilo almasına neden olabiliyor. Bu dönemde dahi aşırı kilo kalp damarlarında ileride kalp hastalıklarına yol açabilecek bazı değişikliklerin olmasına neden olabilir. "Yağlı çizgiler" adı verilen bu damarsal hastalıklar ileride damar sertliğinin öncüsü kabul ediliyor.
Anne sütü A ve C vitamini açısından zengin olarak kabul ediliyor. İnsan dışındaki canlılar C vitaminini kendileri üretebildiklerinden dışarıdan almaya ihtiyaç duymuyorlar. Bu nedenle hiçbir süt, anne sütü kadar yüksek miktarda C vitamini içermiyor. Anne sütü almayan bebeklerde A ve C vitamin eksiklikleri görülüyor. A vitamini görme, C vitamini de büyüme üzerinde çok etkili olduğundan bunların eksik olduğu bebeklerde büyüme ve gelişme gerilikleri görülüyor.Anne sütü, bebeği bir kalkan gibi hastalıklardan koruyor. Özellikle solunum yolu hastalıkları ve ishalleri engelliyor. Anne sütünde bulunan canlı savunma hücreleri ve annenin antikor adı verilen savunma elemanları sayesinde bebek hastalıklara karşı korunur. Bunlar bebeğin ilk aşısıdır.
Anne sütünde yüksek miktarda bulunan laktoz adı verilen şeker bağırsak içinin asidik bir yapıda kalmasını sağlayarak zararlı bakterilerin üremesini engeller. Bu da bebeğin ishal olmasını engeller. Anne sütü içinde özellikle yaz aylarında görülen virüs kaynaklı sulu ishalleri engelleyen etmenler de bulunuyor.
Sadece anne sütü alan bebeklerin zatürre olma sıklıkları düşük ve bu hastalığa yakalanan bebeklerin yüzde 1'i ölürken, mama ile beslenen bebeklerin zatürreden ölüm riskleri yüzde 4 yani 4 kat daha fazla olarak biliniyor.Anne sütünün sindirimi kolaydır ve hazımsızlık yapmaz. Bebek sindirim sistemi ve karaciğeri henüz erişkinlerin seviyesinde gelişmiş olmadığından anne sütü dışındaki gıdaları sindirmekte zorluk çekerler. Bağırsaklardan emilen gıda öğeleri henüz tam gelişmemiş olan bebek karaciğeri tarafından yeteri derecede süzülemeden ve düzenlenmeden kana verilirler. Bu da ileride çok ciddi besin allerj ilerine, sindirim bozukluklarına yol açabilir.
Anne sütü, bebeklerin daha zeki olmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda anne sütü alan bebeklerin diğer bebeklerden ortalama 8 puan daha yüksek IQ derecesine sahip oldukları anlaşıldı. Anne sütü omega-3, omega-6, DHA ve EPA adı verilen ve zihin gelişimi için çok değerli olan besin öğelerini yüksek miktarda içerir.
Anne sütü, emziren annenin sağlığını korur. Anne ölümleri içinde hala yüksek sıralarda bulunan doğum sonu kanamalar emziren annelerde daha kısa süre ve daha az şiddetli görülür.
Açıklamada, doğumdan sonra yarım saat içinde emzirmeye başlanarak, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi gerektiği ve diğer ek besinlerle anne sütüne bebek 2 yaşını dolduruncaya kadar devam edilmesi istendi
Bebeklerin en sağlıklı şekilde büyümeleri için ideal besin olarak kabul edilen anne sütü, gereksiz kilo almadan bebeklerin büyümelerine yardımcı oluyor. Vaktinden önce ek gıdalara başlamak ya da yapay beslenme (mama) bebeklerin aşırı kilo almasına neden olabiliyor. Bu dönemde dahi aşırı kilo kalp damarlarında ileride kalp hastalıklarına yol açabilecek bazı değişikliklerin olmasına neden olabilir. "Yağlı çizgiler" adı verilen bu damarsal hastalıklar ileride damar sertliğinin öncüsü kabul ediliyor.
Anne sütü A ve C vitamini açısından zengin olarak kabul ediliyor. İnsan dışındaki canlılar C vitaminini kendileri üretebildiklerinden dışarıdan almaya ihtiyaç duymuyorlar. Bu nedenle hiçbir süt, anne sütü kadar yüksek miktarda C vitamini içermiyor. Anne sütü almayan bebeklerde A ve C vitamin eksiklikleri görülüyor. A vitamini görme, C vitamini de büyüme üzerinde çok etkili olduğundan bunların eksik olduğu bebeklerde büyüme ve gelişme gerilikleri görülüyor.Anne sütü, bebeği bir kalkan gibi hastalıklardan koruyor. Özellikle solunum yolu hastalıkları ve ishalleri engelliyor. Anne sütünde bulunan canlı savunma hücreleri ve annenin antikor adı verilen savunma elemanları sayesinde bebek hastalıklara karşı korunur. Bunlar bebeğin ilk aşısıdır.
Anne sütünde yüksek miktarda bulunan laktoz adı verilen şeker bağırsak içinin asidik bir yapıda kalmasını sağlayarak zararlı bakterilerin üremesini engeller. Bu da bebeğin ishal olmasını engeller. Anne sütü içinde özellikle yaz aylarında görülen virüs kaynaklı sulu ishalleri engelleyen etmenler de bulunuyor.
Sadece anne sütü alan bebeklerin zatürre olma sıklıkları düşük ve bu hastalığa yakalanan bebeklerin yüzde 1'i ölürken, mama ile beslenen bebeklerin zatürreden ölüm riskleri yüzde 4 yani 4 kat daha fazla olarak biliniyor.Anne sütünün sindirimi kolaydır ve hazımsızlık yapmaz. Bebek sindirim sistemi ve karaciğeri henüz erişkinlerin seviyesinde gelişmiş olmadığından anne sütü dışındaki gıdaları sindirmekte zorluk çekerler. Bağırsaklardan emilen gıda öğeleri henüz tam gelişmemiş olan bebek karaciğeri tarafından yeteri derecede süzülemeden ve düzenlenmeden kana verilirler. Bu da ileride çok ciddi besin allerj ilerine, sindirim bozukluklarına yol açabilir.
Anne sütü, bebeklerin daha zeki olmasını sağlar. Yapılan araştırmalarda anne sütü alan bebeklerin diğer bebeklerden ortalama 8 puan daha yüksek IQ derecesine sahip oldukları anlaşıldı. Anne sütü omega-3, omega-6, DHA ve EPA adı verilen ve zihin gelişimi için çok değerli olan besin öğelerini yüksek miktarda içerir.
Anne sütü, emziren annenin sağlığını korur. Anne ölümleri içinde hala yüksek sıralarda bulunan doğum sonu kanamalar emziren annelerde daha kısa süre ve daha az şiddetli görülür.
Açıklamada, doğumdan sonra yarım saat içinde emzirmeye başlanarak, ilk 6 ay sadece anne sütü verilmesi gerektiği ve diğer ek besinlerle anne sütüne bebek 2 yaşını dolduruncaya kadar devam edilmesi istendi
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder